TÜRKÇE
BİÇİM BİLGİSİ
Ünite:
1
Biçim Bilgisi
Dilde bir anlam taşıyan, yapı ve ses
açısından anlamlı daha küçük birimlere ayrılamayan ögelere biçim veya şekil
denmektedir. Her iki terim de Batı dillerindeki morfem teriminin karşılığı olarak kullanılır.
Dil bilimin sözcüklerin
biçimini inceleyen koluna biçim bilgisi
denmektedir.
…biçimler aynı
zamanda söz dizimiyle de ilgili olduğu için modern çalışmalarda morfosentakstan; yani biçimsel
söz dizimden de söz edilmektedir.
Kök ve Gövde
…anlamlı daha
küçük parçalara bölünemeyen sözcüklere kök
denir.
Eğer sözcük
bir yapım ekiyle türemiş ise buna gövde denir;
baş-la, baş-la-n-gıç gibi. Kimi çalışmalarda gövdeler için de kök terimi
kullanılmakta, bir ayrım yapmak gerektiği zaman birincil ve ikincil köklerden
söz edilmektedir.
Yapım eki: Sonuna geldikleri kökün anlamını
değiştiren ektir.
Çekim eki: Sözcüklerin sözcük öbeği veya cümle
içerisinde birbirleriyle olan ilişkilerini gösteren ektir.
Ek olmadıkları
halde ek gibi davranan ögelere dil incelemelerinde enklitikler denir.
Eklerin Sırası
Sözcüğün anlamını değiştiren yapım ekleri,
sözcüğün anlamında bir değişikliğe yol açmayan çekim eklerinden önce gelir.
Ad çekim
eklerinde genellikle sıra, çokluk-iyelik-durum-soru şeklindedir: Ev-ler-imiz-den mi?
Eylem çekiminde
sıra, eylem-zaman-kişi-soru veya eylem-zaman-soru-kişi şeklindedir: “yap-tı-k mı”, “yap-ar mı-y-ız” gibi…
Türetme
Var olan sözcüklere
eklerin getirilmesi (…) Türkçede en çok kullanılan yeni sözcük elde etme
yoludur.
Ad Yapımı
Addan ad yapımı:
baş-lık, kitap-çı, ben-ek gibi…
Eylemden ad
yapımı: dur-ak, sevin-ç, bak-ış gibi…
Eylem Yapımı
Addan eylem
yapımı: yaş-a, kan-a, dar-al, boz-ar gibi…
Eylemden eylem
yapımı: anla-t, bul-un, gel-me gibi…
Birleştirme, Kısaltma, Kopyalama
…iki farklı
sözcüğü yeni bir kavramı ifade edecek biçimde bir araya getirmek; yani birleşik
sözcük oluşturmaktır: hanımeli, devetabanı, kuşburnu gibi…
İşlev Açısından Sözcük Türleri
Ad Soylu
Sözcükler
Ad soylu sözcükler; adlar, sıfatlar, belirteçler
(zarflar) olmak üzere dört
guruba ayrılır.
Adlar (isimler): Gösterdikleri kavram açısından soyut veya somut
bir nesnenin adı olabilirler: gözlük, güzellik gibi…
Sıfatlar: Başka bir adı çeşitli açılardan
belirginleştiren ad soylu sözcüklerdir. Çekim eki almaz, tek başlarına cümle ögesi olamazlar. Niteleme ve belirtme sıfatları olma
üzere iki gurupta toplanırlar.
Belirteçler (zarflar): Bir eylemi herhangi bir çekim eki
almadan zaman, yer,
durum, azlık-çokluk, soru gibi çeşitli açılardan niteleyen ad soylu sözcüklere
belirteç denir.
Adıllar (Zamirler): Ad veya ad öbeklerinin yerine
kullanılan sözcüklerdir.
Kişi adılları;
ben, sen, o, biz, siz, onlar…
Soru adılları;
kim, hangi…
Belirsizlik
adılları; bazı, kimi…
Dönüşlülük
adılı; kendi…
Adıllar bencil,
benlik, kimlik gibi istisnalar dışında yapım ekleriyle genişletilemezler.
Kimisi, bazısı,
şusu, busu gibi az sayıdaki kalıplaşmış durum bir tarafa bırakılırsa adıllar
iyelik ekleri almazlar.
Eylemler (fiiller): Hareket, oluş, kılış bildiren
sözcüklerdir.
Bağlaçlar:
Sıralama bağlaçları;
ve, ile…
Denkleştirme
bağlaçları; ya, yahut, veya…
Karşılaştırma
bağlaçları; dA …dA, ya …ya, hem …hem gibi
Cümle başı
bağlaçları; fakat, lakin, ancak, yalnız, ama, keşke, yeter ki, sanki, hatta,
çünkü…
İlgeçler (edatlar): Kendi başlarına anlamı olan sözcükler
ve öbeklerden sonra gelip (…) bu sözcüklerin anlamlarını güçlendirip sınırlayan
sözcüklerdir. Cümlede öge
olmazlar, çekim eki almazlar.
Edattan önceki
sözcük şu durumlarda bulunabilir:
Yalın durumda;
Kedi gibi, el kadar…
İlgi durumu;
bunun gibi, onun için…
Yönelme durumu;
bize karşı, eve doğru,
Ayrılma durumu;
dünden beri, benden yana…
Ünlemler: Çeşitli duyguları, heyecanları ifade
eden sözcüklerdir. Ünlem olarak kullanılan sözcükler ek almazlar. İyelik eki
alarak ad gibi kullanılabilirler; “senin ahın
tutar” gibi.
Edilgen
çatı: Eylemin gösterdiği
işten öznenin etkilendiğini gösteren çatıdır. “Kapı açıldı” örneğinde görüldüğü
gibi. Edilgen çatı eki genellikle “l” ve “n” dir.
Dönüşlü çatı:
Dönüşlülük, işi yapanla işten etkilenenin aynı olması durumudur. Eki “n”dir.
“Tarandım” örneğinde görüldüğü gibi.
İşteş çatı:
Yüklemin gösterdiği işin karşılıklı veya ortaklaşa yapıldığını bildiren
çatıdır: sözleş, atış, görüş, uçuş…
Geçişlilik ve
geçişsizlik: Geçişlilik, bir eylemin nesne
alabilmesi; yani özne dışında bir varlığı etkileyebilmesidir: (bir şeyi) oku-,
(bir şeyi) bil-, (bir şeyi) sev… Geçişsizlik ise
eylemlerin nesne almaması durumudur: öl, uç, git, gel gibi…
Ettirgen ve
oldurgan çatı: Geçişlilik ekleri geçişli eylemlere eklendikleri zaman ettirgen
çatı, geçişsiz eylemlere eklendikleri zaman ise oldurgan çatı ortaya çıkar.
Oldurgan çatı,
geçişsiz bir eylemin geçişli hale getirilmesidir. (birini) öl-dür, (bir şeyi)
çık-ar…
Ettirgen çatı
ise eylemin gösterdiği işi öznenin bir başkasına yaptırdığını anlatır: (bir
şeyi birine) biç-tir, (bir şeyi birine) aç-tır…
L. Johanson tarafından geliştirilen aspekt anlayışına göre geleneksel ayrımda zaman ekleri
olarak verilen ekler, aslında sadece zamanı değil konuşanın olaya bakış açısını
da gösterir. “Öldü” demek için işaret edilen öznenin gerçekten ölmüş olması
gerekirken “okudu” diyebilmek için okuyup bitirmesi değil herhangi bir şekilde
okuması gerekir.
Ünite:
2
Adlar
Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar
Adlar, özel
adlar ve tür adları olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Pamuk sözcüğü
nesne olan pamuğu anlatıyorsa tür, bir kedinin ismiyse özel ad olur.
Varlıkların Oluşlarına Göre Adlar
Somut ve soyut
olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Varlıkların Sayılarına Göre Adlar
Tekil ve çoğul
olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Adların Çekimleri
Adların
cümledeki görevleri çekimlerine bağlıdır.
Adların Cümledeki Görevleri
Adlar cümlede özne olabilir; Turgut geldi.
Adlar cümlede nesne (düz tümleç) olabilir;
Turgut’u gördün mü?
Belirtili nesne:
-i durumunda bulunur.
Belirtisiz
nesne: -i eki almaz. Turgut, kitap
okudu.
Adlar cümlede
dolaylı tümleç olabilir; Turgut Ankara’ya
gidecek.
Dolaylı
tümleçler –den, -de, -e durum ekleriyle çekimlenirler.
Adlar cümlede
ilgeç tümleci olur; Vatan için ölmek de
var.
İlgeç tümleci
olan adlar, yüklemin yaptığı işin ne olduğu sorusuna değil de ne ile, nereye gibi
daha az önemli olan sorulara cevap verirler.
Ad Tamlaması
Ad, adı
tamlayınca ad tamlaması (ad takımı) oluşur.
Turgut’un evi, Demir kapı…
Belirtili Ad Tamlaması (birinci türlü ad takımı)
İki ad arasında
iyelik ilgisi ile kurulan bu tamlamalarda tümleyen eki –in
tümlenen eki –i’dir.
Sınıfın yenisi
Belirtisiz Ad Tamlaması (ikinci türlü ad takımı)
Tümlenen ek
alır.
Sınıf birincisi
Takısız Ad Tamlaması (üçüncü türlü ad takımı)
Bir sınıf
Türkçe
tamlamalarda tümleyen önce, tümlenen sonra gelir.
Ad Tamlamalarının Çoğullanması
Belirtisiz ad
tamlamalarında sözcüklerden ancak biri çoğullanır.
Takısız
tamlamalarda yalnız tümlenenler çoğul eki alır.
Çoğul eki,
türetme eklerinden önce gelir.
Ünite:
3
Sıfatlar
Sıfatlar (önadlar)
Varlıkları
niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir. Niteleme ve belirtme sıfatları
olmak üzere iki alt kategoriye ayrılır.
Belirtme
sıfatları; işaret (im), sayı, belgisiz ve soru sıfatları olmak üzere dört alt
kategoriye ayrılır.
İşaret(im) sıfatları
Bu, şu, o gibi sözcükler bu görevi yüklenir.
Bu
kalem, şu sığır…
İşte sözcüğü
işaret sıfatlarını pekiştirir;
İşte o adam…
Sayı sıfatları
Sayı
sıfatlarından sonra gelen adlar, daha önce geçen tümleyenlerine uymak için çoğullanırlar.
Üleştirme sayıları
Varlıkların eşit
bölümlere ayrıldığını belirten sayılardır: üçer elma, onar lira…
Belgisiz sıfatlar
Varlıkları tam
olarak değil de aşağı yukarı belirten sözcüklerdir.
Soru sıfatları
Soru
sözcükleri bir adı belirtince sıfat olur. Hangi çocuk, ne
zaman…
Pekiştirme sıfatları: ipince,
tertemiz, sapsarı…
Küçültme sıfatları: güzelce,
kısacık, mavimtırak…
Sıfat Tamlaması
Sıfatların asıl görevi adları tamlamaktır: uzun
adam, kırmızı koltuk…
Sıfatlar
adılları tamlar: zengin kimseler…
Sıfatın adları
ya da adılları tamlamasıyla ortaya gelen söz öbeğine sıfat tamlaması denir.
Sıfatlar aynı
türlerden ise önce belirtme sonra niteleme sıfatları gelir; şu büyük bahçe, her yiğit asker…
“Bir” sözcüğünün
belirtme görevine önem verilmek istenince sıfatların yerleri değişir; güzel bir kadın, çalışkan bir öğrenci…
Çekim eki
alan her sıfat adlaşmıştır.
Ünite:
4
Belirteçler (zarflar)
Sıfatların,
eylemlerin ya da görevce kendine benzeyen sözcüklerin anlamlarını belirten
ya da kısıp sınırlayan sözcüklere belirteç(zarf) denir.
Zaman belirteçleri
Şimdi geldi, dün yoktu, akşam geliriz…
Bugün, içinde
bulunduğumuz gün anlamındaysa bitişik yazılır: bugün hava güzel.
Bu gün, sıfat
tamlaması olarak da kullanılabilir, bu durumda ayrı yazılması gerekir: Tarih bu günleri kim bilir nasıl yazacak…
Şimdi, hemen, demin, daha, er geç, biraz,
biraz sonra, biraz önce…
Yer-Yön Belirteçleri
Geri dönemem, dışarı çıkın, uzak durma…
Yer ve yön
anlamlı belirteçler sıfat ve ad olarak da kullanılabilir. Ön kapı, arka sokak, ileri ülkeler…
Durum Belirteçleri
Eylemin nasıl
yapıldığını, ne durumda olduğunu belirten sözcüklerdir.
Niteleme Belirteçleri
Bir sözcük
sıfatı, daha çok da eylemi niteleyince; yani, “ne durumda, ne biçimde…”
sorularını yanıtlayınca niteleme belirteci olur.
Güzel düşün, iyi hisset…
Pekiştirme
sıfatları da bu görevde kullanılabilir; apaçık
anlattı, azıcık bekle…
Gösterme ve Tanıtma Belirteci: İşte…
Kesinlik Belirteçleri: Elbet,
mutlaka, asla, hiç, elbette…
Dilek Belirteçleri: Keşke,
bari…
Umma Belirteçleri: Umulur
ki, inşallah…
Olasılık Belirteci: Belki…
Yineleme Anlamlı Belirteçler: Yine,
gene, tekrar, bir daha, çok kez, ikide bir…
Yanıt (cevap) Belirteçleri: Evet,
pekiyi, elbette, hayır, yok, olur…
Üleştirme Belirteçleri
Yinelenen,
ikileşen ya da ikizleşen üleştirme sayıları da eylemlerden önce gelirse nitelik
anlamlı durum belirteci olur.
Arabalara üçer üçer binmişler.
Elmaları teker teker topladı.
Azlık-Çokluk Belirteçleri
Daha, en, pek, gayet, çok, fazla, az…
Eşitlik Belirteci: Kadar ilgeci, kendinden önce gelen
sözcüklerle öbekleşerek sıfatlara eşitlik anlamı katarak belirteç göreviyle
kullanılır. Melek kadar uslu çocuk…
Üstünlük Belirteci: Daha sözcüğü sıfatları ve belirteçleri
üstünlük derecesine çıkarır.
Daha önce geldim.
Aşırılık Belirteçleri: çok,
pek, gayet…
Soru Belirteçleri: ne,
nedir, nasıl, niçin, hani…
Koşul Belirteci
Eğer, koşullu yüklemleri pekiştirir. Şayet sözcüğünün de bu anlamda kullanıldığı olur.
Belirteçler yapılarına göre beş gurupta
incelenebilir:
Yalın; dün, yarın, az, en, hep…
Türemiş; şimdi, önce, apansız, öğleyin…
Birleşik; bugün, biraz, bıldır…
Öbekleşmiş; hemen şimdi, güzel güzel…
Deyim
biçimindeki belirteçler;
ikide bir, arada sırada, er geç…
Ünite:
5
Adıllar (zamirler)
Adların, ad öbeklerinin, bazen de cümlelerin yerini tutan ve ad gibi
kullanılan sözcüklere adıl (zamir) denir.
Adıllar beşe
ayrılır: kişi adılları, işaret (im) adılları, soru adılları, ilgi adılları,
belgisiz adıllar.
Kişi adılları: ben,
sen, o, biz, siz, onlar…
Ad tamlamalarında kişi adılları
Kişi adılları ad
tamlamalarında ancak tümleyen olur. Kişi adıllarıyla kurulan tamlamalar,
sözcüklerin ikisi de ek aldığı için, belirtili ad tamlamasıdır.
Kendi sözcüğü tümleyendir.
İşaret (im) adılları.
İşaret adılları,
parmakla gösterilen varlıkların adları yerine kullanılır. İşaret
adıllarıyla işaret sıfatları aynı sözcüklerdir. Bu, şu, o…
Yer anlamlı işaret adılları: burayı,
şurayı, orayı…
Tarz anlamlı işaret sözcükleri: şöyle,
böyle, öyle…
Belgisiz Adıllar
Hepinizi başarılı görmek isterim.
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için…
Belgisiz
sıfatlardan adıllaşanlar iyelik eki alır; yani ad tamlamalarında tümlenen olur:
bunların hepsi, birkaçı, birçoğu, bazısı,
kimisi…
Soru adılları
Ne, kim, hangi, kaç…
İlgi ve iyelik adılları
Bizimki
geri kalmış, sizinki geldi mi?
Adların yerini
tutan bu –ki’ler adıl sayılır.
Adılların cümledeki görevleri
Özne olabilir: O kaça satıldı?
Nesne olabilir: sizi bekliyor.
Tümleç olabilir:
bana anlat.
Ad
tamlamalarında tümleyen olur: hangisinin
kitabı?
Ad
tamlamalarında tümlenen görevli adıllar da vardır: kitaplarımın hepsi.
Ek eylem olarak
yüklem olur: bendim geçen ey sevgili
sandalla denizden…
Ünite:
6
İlgeç, Bağlaç ve Ünlem
İlgeçler (edatlar)
…sözcükler
arasında anlam ilişkisi kurmaya yarayan ve ancak bu görevleri için kullanılan
sözcüklere ilgeç (edat) denir.
İlgeçler, genellikle sözcükler arasında “benzetme” veya “neden” ilgisi kurar:
gibi, kadar, sanki, nitekim, için, ile,
dolayı, ötürü, beri, üzere, karşı, doğru…
İlgeçlerin görevi, ek eylem alarak yüklem
olmak şeklinde özetlenebilir.
(İlgeçler)
Sıfat olur: Bu tepedeki yalnız ev Orhan’ındır.
İlgeç olur: Bu kitabı yalnız orada bulabilirsiniz.
Bağlaç olur: Giderim; yalnız arkadaş isterim.
Belirteç olur: Orhan o tepedeki evde yalnız oturur.
Doğru: -e durum ekli sözcüklerden sonra gelip
öbekleşerek ilgeç olur: bize doğru
geliyor.
Karşı: -e durum ekli sözcüklerden sonra gelip
öbekleşerek ilgeç olur: bu söze karşı ne
denir?
Bağlaçlar
Anlamca ilgili
cümleleri, kavramları ya da görevdeş ögeleri bağlamaya yarayan sözcüklere
bağlaç denir (en popüler olan bağlacımız şüphe yok ki “ve”dir).
Kullanım alanı
çok geniş olan “ve” bağlacının doğru kullanılması için iki yanında bulunan
ögelerin eşit ve görevdeş olmaları gerekir.
“de” bağlacı
cümlelerin anlamlarını, ifade edilen duyguları pekiştirmeye yara. “de” bağlacı
çıkarıldığında cümlenin yapısında önemli bir değişiklik olmaz.
Yalın
bağlaçlar: ve, ile, gibi, de, dahi, bile, hele…
Türemiş
bağlaçlar: üstelik, yalnız, ancak, örneğin, gerçekten…
Birleşik bağlaçlar: halbuki,
oysaki, yoksa, nitekim…
Öbekleşmiş
bağlaçlar: öylesine ki, nasıl ki, demek ki, kaldı ki,
bununla birlikte, onun için, bundan ötürü, gerek …gerek…
Yabancı
kökenli bağlaçlar: ne… ne, ki, mademki, güya, zira, kâh …kâh,
hatta, bazen, ama, fakat, meğer, yani, hem, ya …ya, veya…
Ünite:
7
Eylemler -1
Eylem / fiil
Bu sözcükler
olmadan cümle kurulamaz.
Eylem Kipleri
Eylemler, zaman
ve anlam özelliklerine göre türlü eklerle değişik biçimlere girer. Bu
biçimlerin her birine kip denir. Kipler, iki
bölüme ayrılır:
Bildirme
kipleri
Eylemin
yapıldığını, yapılacağını bildiren kiplerdir: -di, -miş, -ecek, -(i)yor, -(ı)r. Hepsi de zaman anlamlıdır.
Dilek kipleri
Eyleme dilek
anlamı katan kiplerdir: -meli, -e, -se,
-sin. Özel bir zaman anlamı yoktur. Hepsinde kendini pek göstermeyen bir
gelecek zaman anlamı sezilir.
Bildirme Kipleri
Görülen
geçmiş zaman (kesin
geçmiş): Eylem tabanlarına (kök ya da gövdelerine) –di eki gelir.
Duyulan
geçmiş zaman: Eylem
tabanlarına –miş
eki gelir.
Şimdiki zaman: Eylem tabanlarına –(i)yor eki gelir.
Gelecek zaman: Eylem tabanlarına –ecek eki gelir.
Geniş zaman: Eylemin her zaman
yapıldığını/yapılacağını bildirir.
Dilek Kipleri
Gereklilik
kipi: Eylem tabanlarına –meli eki
gelir. Ek kalın ünlülerden sonra –malı olur.
İstek kipi.
Dilek-şart
kipi: Eylem tabanlarına –se
ekinin gelmesiyle oluşan kiptir.
Emir kipi.
Eylemin Yapısı
Yalın
eylemler: uğraş, didin, ara, atıl…
Türemiş
eylemler.
Birleşik
eylemler.
Yeterlilik eylemi: “bil-”
eylemine –a, -e
ekinin gelmesiyle yapılır.
Tezlik eylemi: -i eki
ve “ver-” eylemiyle oluşan eylemlerdir.
Geliveririm, yazıveriniz, koşuverdi…
Sürerlik eylemi: Eylem tabanına –a,
-e eki ile “kal-, gel-,
dur-” eylemlerinden birinin eklenmesiyle oluşan eylemlerdir.
İsteklenme eylemi: -eceği yapılı eylemsi ve o anlama gelen
–esi yapılı sözcükler “gel-” eylemiyle öbekleşmektedir. Bu, bir özne ile yüklem
öbekleşmesi olmakla birlikte aynı zamanda bir isteklenme anlamı da
taşımaktadır.
Göreceği gelmek, göreceğim geldi…
Yaklaşma eylemi: Eylem tabanlarına bir düz geniş ünlü /e/, /a/’dan sonra “yaz-”
eyleminin eklenmesi ile oluşan eylemlerdir.
Ayağım kaydı; düşeyazdım.
Bardak kırılaydı.
Bayılayazmak
Öleyazmak…
Yardımcı Eylemlerle Yapılmış Birleşik
Eylemler
Ad soylu
sözcüklere iş, hareket, oluş, kılış, yargı anlamı katan; asıl görevi bu olan
sözcüklere yardımcı eylem denir.
Düşkünlere yardım etmeliyiz.
Sabret, muvaffak olursun.
“et-”
Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
İşi berbat etti
Oyun etmiş
Göz ediyor
“ol-”
Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
Hastamız iyi oldu
Memnun oldum
“eyle-” Yardımcı
Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
“kıl-” Yardımcı
Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
Ünite:
8
Eylemler -2
Eylemin Çatısı
Nesnelerine
göre eylemler
Eylemler, nesne
alıp almadıklarına göre ikiye ayrılırlar.
Geçişli eylemler
Turgut kapıyı açtı, açma işinden etkilenen öge, kapı… Kapı
sözcüğü burada nesnedir.
Geçişsiz eylemler
Kuş uçar
Kervan geçmez
Öznesinin
yaptığı iş başkasına geçmeyen; yani nesne almayan eylemler geçişsizdir.
Bir eylemin
geçişli olup olmadığını, nesne alıp almadığını denemek için eyleme “neyi?”, “kimi?”
sorularından biri sorulur. Sorulardan biri uygun düşer, soruya yanıt alınırsa
eylem geçişlidir.
Geçişlilik Derecelerinin Artırılması
“yaz-” eylemi geçişlidir, -DIr
ekiyle ikinci dereceden geçişli olur: yaz-dır-…
Bir ek daha (-t) eklenirse üçüncü dereceden geçişli olur: yaz-dır-t-… Bunlara ettirgen, katmerli ettirgen
eylemler de denir.
Dördüncü
dereceye çıkanlar da vardır: böl-,
böldür-, böldürt-, böldürttür-…
Öznelerine Göre Eylemler
Etken
eylemler
Özneleri yapıcı
olan eylemler etken çatılıdır.
Turgut, Yalçın’ı çağırdı.
Edilgen
Eylemler
Özneleri,
yapılan işin etkisine uğrayan eylemler edilgen çatılıdır.
Yalçın çağrıldı.
Geçişsiz edilgen
eylemlerin cümlelerinde özne bulunmaz ve bu eylemlerin üçüncü tekil kişileri
kullanılır. Bunları tek kişili eylemler saymak gerekir.
Dönüşlü
eylemler
Yapılan işin
yapana döndüğünü veya bir işin kendi kendine yapıldığını gösteren eylemler
dönüşlü çatılıdır.
Zeynep süslendi, inciler takındı.
Eylemlere dönüşlülük
anlamı –(I)n ekiyle katıldığı gibi “kendisi, kendine, kendi kendini” adıllarıyla da
katılabilir.
Orhan övünüyor.
“Süslen-”
eylemi;
Etraf süslenmiş, cümlesinde edilgendir. Etrafı başkaları
süslemiştir. Zeynep süslenmiş. Cümlesinde
ise dönüşlüdür.
Ek Eylemler
Ek eylemin çekimi
Görülen geçmiş zaman
Ben idim, küçük idim, hasta idi, biz
idik, genç idiler.
Çekimi
İdim, idin, idi, idik, idiniz, idiler.
Bütün ad soylu
sözcüklere eklenir, onları yüklem yapar:
Burası güzel bir bahçe idi. O zamanlar
sen daha çocuktun.
Anlamı
“İdi” ile birleşen sözcüklerde eylemler kesin geçmiş
zaman anlamlıdır; varlığın geçmiş zamandaki durumunu bildirir.
Duyulan geçmiş zaman
Her yer karlı imiş.
Çekimi
İmişim, imişsin, imiş, imişler…
Bütün ad soylu sözcüklere
gelir, onları yüklem yapar.
Geniş zaman
Çekimi
-im, -sen, -dir, -iz, -siniz…
Benim öğretmenim -> ad tamlamasıdır. İkinci sözcük
tümlenendir.
Ben öğretmenim -> ise cümledir. İkinci sözcük ek
eylem alarak yüklem olmuştur.
Ek Eylemlerde Olumsuzluk
“değil” sözcüğü ile yapılır.
Birleşik Zamanlı Eylemler
Kip ekleri ve
çok kez de zamanları çift olan eylemlerdir.
Birleşik zamanlı eylemlerin hikâyesi
(öykülenme biçimi)
Toplanmıştı
garipler şimdi kervansaraya.
Birleşik zamanlı eylemlerin rivayeti (söylenti
biçimi)
Kahrolurmuş kederinden.
Birleşik zamanlı eylemlerin şartı (koşul
biçimi)
Sıkmazsa: geniş zamanın şartı,
Fark edemezsem: geniş zamanın şartı.
Katmerli birleşik zaman
Ek eylemin art
arda gelmesiyle oluşur.
Gelecek idiyse / gelecektiyse
Veriyor imişse / veriyormuşsa
Anlatmış idimse / anlatmıştımsa
Birleşik zamanlı eylemlerde olumsuzluk
Asıl eylem
olumsuz, ek eylem olumlu olur.
Eylemsiler
Eylemden
türedikleri halde ad, sıfat, belirteç görevlerinde kullanılan ve yan önerme
kuran çifte görevli sözcüklere eylemsi denir.
Her eylemsi,
kurduğu önerme ile birlikte, çeşitli yönlerden, temel önermenin tümleyicisi
olur.
Ad-eylemler (isim-fiiller)
Eylemlere –mA,
-mAk, ve Iş ekleri getirilerek türetilen ve cümlede ad gibi görev yapan
sözcüklerdir.
Ortaçlar
Yan önerme kurdukları için eylem gibi görev yapan sözcüklerdir.
Ortaç türeten
ekler şunlardır: -An, -(ı)r, -AcAk, -mIş, DIk, -AsI.
-An ekiyle türemiş ortaçlar
Ocağın sönmeye başlayan ateşine baktı. “Başlayan” sözcüğü yan önerme
konumundadır.
-(I)r ve olumsuzu –mAz ekiyle türemiş
ortaçlar
-(I)r geniş
zaman ekidir: oku-r, gül-er, anlat-ır…
Cümle, temel önerme, bağımsız önerme kurmaya yarıyorsa geniş zamandadır.
Kişilere göre çekimlenir: okurum,
gülersin, anlarız…
-AcAk ekiyle türemiş ortaçlar
-mIş ekiyle türemiş ortaçlar
-DIk ekiyle türemiş ortaçlar
-AsI ekiyle türemiş ortaçlar
Ortaçların özellikleri
Ortaçlar, genel olarak, kendi öznelerini niteler; yani öznesinin
sıfatı olur:
Camları sarsan rüzgâr gittikçe hızını
artırıyordu. Sarsan rüzgâr sıfat
tamlamasıdır. Bu tamlamada sarsan ortaç, rüzgâr
öznedir.
Ulaçlar (bağ-eylemler)
Ulaçlar, belli
eklerle eylemlerden türetilen ve cümlede belirteç göreviyle kullanılan
sözcüklerdir. Ulaçlar, Türkçenin önemli bir özelliğidir. Birçok dilde
önermeleri ilgi adılı ya da bağlaç gibi bir sözcük bağlarken Türkçede bu görevi
ortaçlar ile ulaçlar yapar. Böylece cümleler gereksiz fazlalıklardan sıyrılmış
olur.
-Ip ekiyle türemiş ulaçlar
Erişip
bahara bülbül yenilendi sahbet-i gül.
Eylem
tabanlarının sonuna, uyuma göre, değişen –Ip eki gelir. Taban ünlü ile
bitiyorsa, Türkçede iki ünlü yan yana gelmeyeceği için, araya /y/ kaynaştırma
harfi girer.
Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
-Ip eki almış
ulaçların yinelenmesi sıklık anlamı verir.
-ArAk ekiyle türemiş ulaçlar
Eylem
tabanlarına uyuma göre –erek, -arak eki gelir.
İnsan dünyaya ağlayarak gelir, inleyerek gider; gülerek
yaşamalıdır.
-ken (iken) ekiyle türemiş ulaçlar
Tan yeri ağarırken çıktı yine yolculuk…
-A ekiyle türemiş ulaçlar
Akşam duya duya
Sular yattı
uykuya
Yardımcı
eylemlerle yapılmış birleşiklerde yalnız yardımcı eylemler yinelenir:
…ziyafeti methede ede bitiremez.
-IncA ekiyle türemiş ulaçlar
Bir adam kalınca onu kıyafetinden tanıdırlar.
-(I)r –mAz ekleriyle türemiş ulaçlar
Elini topuza değdirir değdirmez kapı
açıldı.
-AII ekiyle türemiş ulaçlar
Sen gideli onların yaşadıkları hayat değil,
bir rüya…
-IncAyA dek (kadar) ulacı
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin.
-AnA kadar (dek) ulacı
Perde açılana kadar…
-AsIyA (kadar, dek) ekiyle türemiş
ulaçlar
Koyunları
memelerinden kan gelesiye sağardı.
-DIkçA ekiyle türemiş ulaçlar
Estikçe bâd-ı subh perişansın ey gönül.
-mAdAn (evvel, önce) ekiyle türemiş
ulaçlar
Bitmeden bir dem sürelim
-DIktAn sonra ulacı
Kardeşim iyileştikten sonra okula gelecek
-DIğI, -AcAğI için (-den, -den dolayı…)
ulacı
Yarın gelemeyeceğimiz için…
-mAktAnsA ekiyle türemiş ulaçlar
Züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak daha
hayırlıdır.
-mAksIzIn ekiyle türemiş ulaçlar
Durmaksızın ve yıkılmaksızın
gibi
-AndA ekiyle türemiş ulaçlar
Karangu akşam olanda vaf vaf üren
Acı ayran tökülende çap çap içen.
-CAsInA ekiyle türemiş ulaçlar
Bir armağan kazanmışçasına sevindi.
Ağlarcasına yalvarıyordu.
Ünite:
9
Ekler ve Soru Biçimleri
Gövde
Bir sözcük,
yapım eki alarak türemişse buna gövde denir.
Yapım eki,
sözcüğün anlamını, biçimini, bazen de türünü değiştirir. Çekim eki, sözcüğün
anlamını, biçimini, türünü değiştirmez; cümledeki görevini belirtir.
Çekim ekleri
Ad çekim ekleri
Eylem çekim
ekleri
Adlardan türemiş
eylemlerin çoğu geçişlidir.
Sıfatlardan
türeyenlerin çoğu geçişlidir.