25 Mayıs 2012 Cuma

Türkçe Biçim Bilgisi

TÜRKÇE BİÇİM BİLGİSİ
Ünite: 1
Biçim Bilgisi

Dilde bir anlam taşıyan, yapı ve ses açısından anlamlı daha küçük birimlere ayrılamayan ögelere biçim veya şekil denmektedir. Her iki terim de Batı dillerindeki morfem teriminin karşılığı olarak kullanılır.

Dil bilimin sözcüklerin biçimini inceleyen koluna biçim bilgisi denmektedir.
…biçimler aynı zamanda söz dizimiyle de ilgili olduğu için modern çalışmalarda morfosentakstan; yani biçimsel söz dizimden de söz edilmektedir.

Kök ve Gövde
…anlamlı daha küçük parçalara bölünemeyen sözcüklere kök denir.
Eğer sözcük bir yapım ekiyle türemiş ise buna gövde denir; baş-la, baş-la-n-gıç gibi. Kimi çalışmalarda gövdeler için de kök terimi kullanılmakta, bir ayrım yapmak gerektiği zaman birincil ve ikincil köklerden söz edilmektedir.

Yapım eki: Sonuna geldikleri kökün anlamını değiştiren ektir.
Çekim eki: Sözcüklerin sözcük öbeği veya cümle içerisinde birbirleriyle olan ilişkilerini gösteren ektir.

Ek olmadıkları halde ek gibi davranan ögelere dil incelemelerinde enklitikler denir.

Eklerin Sırası
Sözcüğün anlamını değiştiren yapım ekleri, sözcüğün anlamında bir değişikliğe yol açmayan çekim eklerinden önce gelir.
Ad çekim eklerinde genellikle sıra, çokluk-iyelik-durum-soru şeklindedir: Ev-ler-imiz-den mi?
Eylem çekiminde sıra, eylem-zaman-kişi-soru veya eylem-zaman-soru-kişi şeklindedir: “yap-tı-k mı”, “yap-ar mı-y-ız” gibi…

Türetme
Var olan sözcüklere eklerin getirilmesi (…) Türkçede en çok kullanılan yeni sözcük elde etme yoludur.

Ad Yapımı
Addan ad yapımı: baş-lık, kitap-çı, ben-ek gibi…
Eylemden ad yapımı: dur-ak, sevin-ç, bak-ış gibi…

Eylem Yapımı
Addan eylem yapımı: yaş-a, kan-a, dar-al, boz-ar gibi…
Eylemden eylem yapımı: anla-t, bul-un, gel-me gibi…

Birleştirme, Kısaltma, Kopyalama
…iki farklı sözcüğü yeni bir kavramı ifade edecek biçimde bir araya getirmek; yani birleşik sözcük oluşturmaktır: hanımeli, devetabanı, kuşburnu gibi…

İşlev Açısından Sözcük Türleri
Ad Soylu Sözcükler
Ad soylu sözcükler; adlar, sıfatlar, belirteçler (zarflar) olmak üzere dört guruba ayrılır.
Adlar (isimler): Gösterdikleri kavram açısından soyut veya somut bir nesnenin adı olabilirler: gözlük, güzellik gibi…

Sıfatlar: Başka bir adı çeşitli açılardan belirginleştiren ad soylu sözcüklerdir. Çekim eki almaz, tek başlarına cümle ögesi olamazlar. Niteleme ve belirtme sıfatları olma üzere iki gurupta toplanırlar.

Belirteçler (zarflar): Bir eylemi herhangi bir çekim eki almadan zaman, yer, durum, azlık-çokluk, soru gibi çeşitli açılardan niteleyen ad soylu sözcüklere belirteç denir.  

Adıllar (Zamirler): Ad veya ad öbeklerinin yerine kullanılan sözcüklerdir.
Kişi adılları; ben, sen, o, biz, siz, onlar…
Soru adılları; kim, hangi…
Belirsizlik adılları; bazı, kimi…
Dönüşlülük adılı; kendi…

Adıllar bencil, benlik, kimlik gibi istisnalar dışında yapım ekleriyle genişletilemezler.
Kimisi, bazısı, şusu, busu gibi az sayıdaki kalıplaşmış durum bir tarafa bırakılırsa adıllar iyelik ekleri almazlar.

Eylemler (fiiller): Hareket, oluş, kılış bildiren sözcüklerdir.

Bağlaçlar:
Sıralama bağlaçları; ve, ile…
Denkleştirme bağlaçları; ya, yahut, veya…
Karşılaştırma bağlaçları; dA …dA, ya …ya, hem …hem gibi
Cümle başı bağlaçları; fakat, lakin, ancak, yalnız, ama, keşke, yeter ki, sanki, hatta, çünkü…

İlgeçler (edatlar): Kendi başlarına anlamı olan sözcükler ve öbeklerden sonra gelip (…) bu sözcüklerin anlamlarını güçlendirip sınırlayan sözcüklerdir. Cümlede öge olmazlar, çekim eki almazlar.
Edattan önceki sözcük şu durumlarda bulunabilir:
Yalın durumda; Kedi gibi, el kadar…
İlgi durumu; bunun gibi, onun için…
Yönelme durumu; bize karşı, eve doğru,
Ayrılma durumu; dünden beri, benden yana…

Ünlemler: Çeşitli duyguları, heyecanları ifade eden sözcüklerdir. Ünlem olarak kullanılan sözcükler ek almazlar. İyelik eki alarak ad gibi kullanılabilirler; “senin ahın tutar” gibi.

Edilgen çatı: Eylemin gösterdiği işten öznenin etkilendiğini gösteren çatıdır. “Kapı açıldı” örneğinde görüldüğü gibi. Edilgen çatı eki genellikle “l” ve “n” dir.

Dönüşlü çatı: Dönüşlülük, işi yapanla işten etkilenenin aynı olması durumudur. Eki “n”dir. “Tarandım” örneğinde görüldüğü gibi.

İşteş çatı: Yüklemin gösterdiği işin karşılıklı veya ortaklaşa yapıldığını bildiren çatıdır: sözleş, atış, görüş, uçuş…

Geçişlilik ve geçişsizlik: Geçişlilik, bir eylemin nesne alabilmesi; yani özne dışında bir varlığı etkileyebilmesidir: (bir şeyi) oku-, (bir şeyi) bil-, (bir şeyi) sev… Geçişsizlik ise eylemlerin nesne almaması durumudur: öl, uç, git, gel gibi…

Ettirgen ve oldurgan çatı: Geçişlilik ekleri geçişli eylemlere eklendikleri zaman ettirgen çatı, geçişsiz eylemlere eklendikleri zaman ise oldurgan çatı ortaya çıkar.

Oldurgan çatı, geçişsiz bir eylemin geçişli hale getirilmesidir. (birini) öl-dür, (bir şeyi) çık-ar…

Ettirgen çatı ise eylemin gösterdiği işi öznenin bir başkasına yaptırdığını anlatır: (bir şeyi birine) biç-tir, (bir şeyi birine) aç-tır…

L. Johanson tarafından geliştirilen aspekt anlayışına göre geleneksel ayrımda zaman ekleri olarak verilen ekler, aslında sadece zamanı değil konuşanın olaya bakış açısını da gösterir. “Öldü” demek için işaret edilen öznenin gerçekten ölmüş olması gerekirken “okudu” diyebilmek için okuyup bitirmesi değil herhangi bir şekilde okuması gerekir.

Ünite: 2
Adlar

Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar
Adlar, özel adlar ve tür adları olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Pamuk sözcüğü nesne olan pamuğu anlatıyorsa tür, bir kedinin ismiyse özel ad olur.

Varlıkların Oluşlarına Göre Adlar
Somut ve soyut olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Varlıkların Sayılarına Göre Adlar
Tekil ve çoğul olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Adların Çekimleri
Adların cümledeki görevleri çekimlerine bağlıdır.

Adların Cümledeki Görevleri
Adlar cümlede özne olabilir; Turgut geldi.
Adlar cümlede nesne (düz tümleç) olabilir; Turgut’u gördün mü?
Belirtili nesne: -i durumunda bulunur.
Belirtisiz nesne: -i eki almaz. Turgut, kitap okudu.
Adlar cümlede dolaylı tümleç olabilir; Turgut Ankara’ya gidecek.
Dolaylı tümleçler –den, -de, -e durum ekleriyle çekimlenirler.
Adlar cümlede ilgeç tümleci olur; Vatan için ölmek de var.
İlgeç tümleci olan adlar, yüklemin yaptığı işin ne olduğu sorusuna değil de ne ile, nereye gibi daha az önemli olan sorulara cevap verirler.

Ad Tamlaması
Ad, adı tamlayınca ad tamlaması (ad takımı) oluşur.
Turgut’un evi, Demir kapı

Belirtili Ad Tamlaması (birinci türlü ad takımı)
İki ad arasında iyelik ilgisi ile kurulan bu tamlamalarda tümleyen eki –in tümlenen eki –i’dir.
Sınıfın yenisi                                                                                                                              

Belirtisiz Ad Tamlaması (ikinci türlü ad takımı)
Tümlenen ek alır.
Sınıf birincisi

Takısız Ad Tamlaması (üçüncü türlü ad takımı)
Bir sınıf

Türkçe tamlamalarda tümleyen önce, tümlenen sonra gelir.

Ad Tamlamalarının Çoğullanması
Belirtisiz ad tamlamalarında sözcüklerden ancak biri çoğullanır.
Takısız tamlamalarda yalnız tümlenenler çoğul eki alır.
Çoğul eki, türetme eklerinden önce gelir.

Ünite: 3
Sıfatlar

Sıfatlar (önadlar)
Varlıkları niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir. Niteleme ve belirtme sıfatları olmak üzere iki alt kategoriye ayrılır.
Belirtme sıfatları; işaret (im), sayı, belgisiz ve soru sıfatları olmak üzere dört alt kategoriye ayrılır.

İşaret(im) sıfatları
Bu, şu, o gibi sözcükler bu görevi yüklenir.
Bu kalem, şu sığır
İşte sözcüğü işaret sıfatlarını pekiştirir;
İşte o adam

Sayı sıfatları
Sayı sıfatlarından sonra gelen adlar, daha önce geçen tümleyenlerine uymak için çoğullanırlar.

Üleştirme sayıları
Varlıkların eşit bölümlere ayrıldığını belirten sayılardır: üçer elma, onar lira

Belgisiz sıfatlar
Varlıkları tam olarak değil de aşağı yukarı belirten sözcüklerdir.

Soru sıfatları
Soru sözcükleri bir adı belirtince sıfat olur. Hangi çocuk, ne zaman

Pekiştirme sıfatları: ipince, tertemiz, sapsarı

Küçültme sıfatları: güzelce, kısacık, mavimtırak

Sıfat Tamlaması
Sıfatların asıl görevi adları tamlamaktır: uzun adam, kırmızı koltuk
Sıfatlar adılları tamlar: zengin kimseler
Sıfatın adları ya da adılları tamlamasıyla ortaya gelen söz öbeğine sıfat tamlaması denir.
Sıfatlar aynı türlerden ise önce belirtme sonra niteleme sıfatları gelir; şu büyük bahçe, her yiğit asker
“Bir” sözcüğünün belirtme görevine önem verilmek istenince sıfatların yerleri değişir; güzel bir kadın, çalışkan bir öğrenci

Çekim eki alan her sıfat adlaşmıştır.

Ünite: 4
Belirteçler (zarflar)

Sıfatların, eylemlerin ya da görevce kendine benzeyen sözcüklerin anlamlarını belirten ya da kısıp sınırlayan sözcüklere belirteç(zarf) denir.

Zaman belirteçleri
Şimdi geldi, dün yoktu, akşam geliriz
Bugün, içinde bulunduğumuz gün anlamındaysa bitişik yazılır: bugün hava güzel.
Bu gün, sıfat tamlaması olarak da kullanılabilir, bu durumda ayrı yazılması gerekir: Tarih bu günleri kim bilir nasıl yazacak
Şimdi, hemen, demin, daha, er geç, biraz, biraz sonra, biraz önce

Yer-Yön Belirteçleri
Geri dönemem, dışarı çıkın, uzak durma
Yer ve yön anlamlı belirteçler sıfat ve ad olarak da kullanılabilir. Ön kapı, arka sokak, ileri ülkeler

Durum Belirteçleri
Eylemin nasıl yapıldığını, ne durumda olduğunu belirten sözcüklerdir.

Niteleme Belirteçleri
Bir sözcük sıfatı, daha çok da eylemi niteleyince; yani, “ne durumda, ne biçimde…” sorularını yanıtlayınca niteleme belirteci olur.
Güzel düşün, iyi hisset
Pekiştirme sıfatları da bu görevde kullanılabilir; apaçık anlattı, azıcık bekle

Gösterme ve Tanıtma Belirteci: İşte

Kesinlik Belirteçleri: Elbet, mutlaka, asla, hiç, elbette

Dilek Belirteçleri: Keşke, bari

Umma Belirteçleri: Umulur ki, inşallah

Olasılık Belirteci: Belki

Yineleme Anlamlı Belirteçler: Yine, gene, tekrar, bir daha, çok kez, ikide bir

Yanıt (cevap) Belirteçleri: Evet, pekiyi, elbette, hayır, yok, olur

Üleştirme Belirteçleri
Yinelenen, ikileşen ya da ikizleşen üleştirme sayıları da eylemlerden önce gelirse nitelik anlamlı durum belirteci olur.
Arabalara üçer üçer binmişler.
Elmaları teker teker topladı.

Azlık-Çokluk Belirteçleri
Daha, en, pek, gayet, çok, fazla, az…

Eşitlik Belirteci: Kadar ilgeci, kendinden önce gelen sözcüklerle öbekleşerek sıfatlara eşitlik anlamı katarak belirteç göreviyle kullanılır. Melek kadar uslu çocuk

Üstünlük Belirteci: Daha sözcüğü sıfatları ve belirteçleri üstünlük derecesine çıkarır.
Daha önce geldim.

Aşırılık Belirteçleri: çok, pek, gayet

Soru Belirteçleri: ne, nedir, nasıl, niçin, hani

Koşul Belirteci
Eğer, koşullu yüklemleri pekiştirir. Şayet sözcüğünün de bu anlamda kullanıldığı olur.

Belirteçler yapılarına göre beş gurupta incelenebilir:
Yalın; dün, yarın, az, en, hep…
Türemiş; şimdi, önce, apansız, öğleyin…
Birleşik; bugün, biraz, bıldır…
Öbekleşmiş; hemen şimdi, güzel güzel…
Deyim biçimindeki belirteçler; ikide bir, arada sırada, er geç…


Ünite: 5
Adıllar (zamirler)

Adların, ad öbeklerinin, bazen de cümlelerin yerini tutan ve ad gibi kullanılan sözcüklere adıl (zamir) denir.

Adıllar beşe ayrılır: kişi adılları, işaret (im) adılları, soru adılları, ilgi adılları, belgisiz adıllar.

Kişi adılları: ben, sen, o, biz, siz, onlar

Ad tamlamalarında kişi adılları
Kişi adılları ad tamlamalarında ancak tümleyen olur. Kişi adıllarıyla kurulan tamlamalar, sözcüklerin ikisi de ek aldığı için, belirtili ad tamlamasıdır.

Kendi sözcüğü tümleyendir.

İşaret (im) adılları.
İşaret adılları, parmakla gösterilen varlıkların adları yerine kullanılır. İşaret adıllarıyla işaret sıfatları aynı sözcüklerdir. Bu, şu, o

Yer anlamlı işaret adılları: burayı, şurayı, orayı

Tarz anlamlı işaret sözcükleri: şöyle, böyle, öyle

Belgisiz Adıllar
Hepinizi başarılı görmek isterim.
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için

Belgisiz sıfatlardan adıllaşanlar iyelik eki alır; yani ad tamlamalarında tümlenen olur: bunların hepsi, birkaçı, birçoğu, bazısı, kimisi

Soru adılları
Ne, kim, hangi, kaç

İlgi ve iyelik adılları
Bizimki geri kalmış, sizinki geldi mi?
Adların yerini tutan bu –ki’ler adıl sayılır.

Adılların cümledeki görevleri
Özne olabilir: O kaça satıldı?
Nesne olabilir: sizi bekliyor.
Tümleç olabilir: bana anlat.
Ad tamlamalarında tümleyen olur: hangisinin kitabı?
Ad tamlamalarında tümlenen görevli adıllar da vardır: kitaplarımın hepsi.
Ek eylem olarak yüklem olur: bendim geçen ey sevgili sandalla denizden


Ünite: 6
İlgeç, Bağlaç ve Ünlem

İlgeçler (edatlar)
sözcükler arasında anlam ilişkisi kurmaya yarayan ve ancak bu görevleri için kullanılan sözcüklere ilgeç (edat) denir. İlgeçler, genellikle sözcükler arasında “benzetme” veya “neden” ilgisi kurar: gibi, kadar, sanki, nitekim, için, ile, dolayı, ötürü, beri, üzere, karşı, doğru
İlgeçlerin görevi, ek eylem alarak yüklem olmak şeklinde özetlenebilir.

(İlgeçler)
Sıfat olur: Bu tepedeki yalnız ev Orhan’ındır.
İlgeç olur: Bu kitabı yalnız orada bulabilirsiniz.
Bağlaç olur: Giderim; yalnız arkadaş isterim.
Belirteç olur: Orhan o tepedeki evde yalnız oturur.

Doğru: -e durum ekli sözcüklerden sonra gelip öbekleşerek ilgeç olur: bize doğru geliyor.

Karşı: -e durum ekli sözcüklerden sonra gelip öbekleşerek ilgeç olur: bu söze karşı ne denir?

Bağlaçlar
Anlamca ilgili cümleleri, kavramları ya da görevdeş ögeleri bağlamaya yarayan sözcüklere bağlaç denir (en popüler olan bağlacımız şüphe yok ki “ve”dir). 

Kullanım alanı çok geniş olan “ve” bağlacının doğru kullanılması için iki yanında bulunan ögelerin eşit ve görevdeş olmaları gerekir.

“de” bağlacı cümlelerin anlamlarını, ifade edilen duyguları pekiştirmeye yara. “de” bağlacı çıkarıldığında cümlenin yapısında önemli bir değişiklik olmaz.

Yalın bağlaçlar: ve, ile, gibi, de, dahi, bile, hele
Türemiş bağlaçlar: üstelik, yalnız, ancak, örneğin, gerçekten
Birleşik bağlaçlar: halbuki, oysaki, yoksa, nitekim
Öbekleşmiş bağlaçlar: öylesine ki, nasıl ki, demek ki, kaldı ki, bununla birlikte, onun için, bundan ötürü, gerek …gerek
Yabancı kökenli bağlaçlar: ne… ne, ki, mademki, güya, zira, kâh …kâh, hatta, bazen, ama, fakat, meğer, yani, hem, ya …ya, veya


Ünite: 7
Eylemler -1

Eylem / fiil
Bu sözcükler olmadan cümle kurulamaz.

Eylem Kipleri
Eylemler, zaman ve anlam özelliklerine göre türlü eklerle değişik biçimlere girer. Bu biçimlerin her birine kip denir. Kipler, iki bölüme ayrılır:

Bildirme kipleri
Eylemin yapıldığını, yapılacağını bildiren kiplerdir: -di, -miş, -ecek, -(i)yor, -(ı)r. Hepsi de zaman anlamlıdır.

Dilek kipleri
Eyleme dilek anlamı katan kiplerdir: -meli, -e, -se, -sin. Özel bir zaman anlamı yoktur. Hepsinde kendini pek göstermeyen bir gelecek zaman anlamı sezilir.

Bildirme Kipleri
Görülen geçmiş zaman (kesin geçmiş): Eylem tabanlarına (kök ya da gövdelerine) –di eki gelir.

Duyulan geçmiş zaman: Eylem tabanlarına –miş eki gelir.

Şimdiki zaman: Eylem tabanlarına –(i)yor eki gelir.

Gelecek zaman: Eylem tabanlarına –ecek eki gelir.

Geniş zaman: Eylemin her zaman yapıldığını/yapılacağını bildirir.

Dilek Kipleri
Gereklilik kipi: Eylem tabanlarına –meli eki gelir. Ek kalın ünlülerden sonra –malı olur.

İstek kipi.

Dilek-şart kipi: Eylem tabanlarına –se ekinin gelmesiyle oluşan kiptir.

Emir kipi.

Eylemin Yapısı
Yalın eylemler: uğraş, didin, ara, atıl
Türemiş eylemler.
Birleşik eylemler.

Yeterlilik eylemi: “bil-” eylemine –a, -e ekinin gelmesiyle yapılır.

Tezlik eylemi: -i eki ve “ver-” eylemiyle oluşan eylemlerdir.
Geliveririm, yazıveriniz, koşuverdi

Sürerlik eylemi: Eylem tabanına –a, -e eki ile “kal-, gel-, dur-” eylemlerinden birinin eklenmesiyle oluşan eylemlerdir.

İsteklenme eylemi: -eceği yapılı eylemsi ve o anlama gelen –esi yapılı sözcükler “gel-” eylemiyle öbekleşmektedir. Bu, bir özne ile yüklem öbekleşmesi olmakla birlikte aynı zamanda bir isteklenme anlamı da taşımaktadır.
Göreceği gelmek, göreceğim geldi

Yaklaşma eylemi: Eylem tabanlarına bir düz geniş ünlü /e/, /a/’dan sonra “yaz-” eyleminin eklenmesi ile oluşan eylemlerdir.
Ayağım kaydı; düşeyazdım.
Bardak kırılaydı.
Bayılayazmak
Öleyazmak

Yardımcı Eylemlerle Yapılmış Birleşik Eylemler
Ad soylu sözcüklere iş, hareket, oluş, kılış, yargı anlamı katan; asıl görevi bu olan sözcüklere yardımcı eylem denir.
Düşkünlere yardım etmeliyiz.
Sabret, muvaffak olursun.

“et-” Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
İşi berbat etti
Oyun etmiş
Göz ediyor

“ol-” Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.
Hastamız iyi oldu
Memnun oldum

“eyle-” Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.

“kıl-” Yardımcı Eylemiyle Yapılan Birleşik Eylemler.


Ünite: 8
Eylemler -2

Eylemin Çatısı
Nesnelerine göre eylemler
Eylemler, nesne alıp almadıklarına göre ikiye ayrılırlar.

Geçişli eylemler
Turgut kapıyı açtı, açma işinden etkilenen öge, kapı… Kapı sözcüğü burada nesnedir.

Geçişsiz eylemler
Kuş uçar
Kervan geçmez
Öznesinin yaptığı iş başkasına geçmeyen; yani nesne almayan eylemler geçişsizdir.
Bir eylemin geçişli olup olmadığını, nesne alıp almadığını denemek için eyleme “neyi?”, “kimi?” sorularından biri sorulur. Sorulardan biri uygun düşer, soruya yanıt alınırsa eylem geçişlidir.

Geçişlilik Derecelerinin Artırılması
yaz-” eylemi geçişlidir, -DIr ekiyle ikinci dereceden geçişli olur: yaz-dır-… Bir ek daha (-t) eklenirse üçüncü dereceden geçişli olur: yaz-dır-t-… Bunlara ettirgen, katmerli ettirgen eylemler de denir.
Dördüncü dereceye çıkanlar da vardır: böl-, böldür-, böldürt-, böldürttür-

Öznelerine Göre Eylemler

Etken eylemler
Özneleri yapıcı olan eylemler etken çatılıdır.
Turgut, Yalçın’ı çağırdı.

Edilgen Eylemler
Özneleri, yapılan işin etkisine uğrayan eylemler edilgen çatılıdır.
Yalçın çağrıldı.
Geçişsiz edilgen eylemlerin cümlelerinde özne bulunmaz ve bu eylemlerin üçüncü tekil kişileri kullanılır. Bunları tek kişili eylemler saymak gerekir.

Dönüşlü eylemler
Yapılan işin yapana döndüğünü veya bir işin kendi kendine yapıldığını gösteren eylemler dönüşlü çatılıdır.
Zeynep süslendi, inciler takındı.
Eylemlere dönüşlülük anlamı –(I)n ekiyle katıldığı gibi “kendisi, kendine, kendi kendiniadıllarıyla da katılabilir.
Orhan övünüyor.

“Süslen-” eylemi;
Etraf süslenmiş, cümlesinde edilgendir. Etrafı başkaları süslemiştir. Zeynep süslenmiş. Cümlesinde ise dönüşlüdür.

Ek Eylemler
Ek eylemin çekimi

Görülen geçmiş zaman
Ben idim, küçük idim, hasta idi, biz idik, genç idiler.

Çekimi
İdim, idin, idi, idik, idiniz, idiler.
Bütün ad soylu sözcüklere eklenir, onları yüklem yapar:
Burası güzel bir bahçe idi. O zamanlar sen daha çocuktun.

Anlamı
İdi” ile birleşen sözcüklerde eylemler kesin geçmiş zaman anlamlıdır; varlığın geçmiş zamandaki durumunu bildirir.

Duyulan geçmiş zaman
Her yer karlı imiş.

Çekimi
İmişim, imişsin, imiş, imişler
Bütün ad soylu sözcüklere gelir, onları yüklem yapar.

Geniş zaman
Çekimi
-im, -sen, -dir, -iz, -siniz

Benim öğretmenim -> ad tamlamasıdır. İkinci sözcük tümlenendir.
Ben öğretmenim -> ise cümledir. İkinci sözcük ek eylem alarak yüklem olmuştur.

Ek Eylemlerde Olumsuzluk
değil” sözcüğü ile yapılır.

Birleşik Zamanlı Eylemler
Kip ekleri ve çok kez de zamanları çift olan eylemlerdir.

Birleşik zamanlı eylemlerin hikâyesi (öykülenme biçimi)
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.

Birleşik zamanlı eylemlerin rivayeti (söylenti biçimi)
Kahrolurmuş kederinden.

Birleşik zamanlı eylemlerin şartı (koşul biçimi)
Sıkmazsa: geniş zamanın şartı,
Fark edemezsem: geniş zamanın şartı.

Katmerli birleşik zaman
Ek eylemin art arda gelmesiyle oluşur.
Gelecek idiyse / gelecektiyse
Veriyor imişse / veriyormuşsa
Anlatmış idimse / anlatmıştımsa

Birleşik zamanlı eylemlerde olumsuzluk
Asıl eylem olumsuz, ek eylem olumlu olur.

Eylemsiler
Eylemden türedikleri halde ad, sıfat, belirteç görevlerinde kullanılan ve yan önerme kuran çifte görevli sözcüklere eylemsi denir.
Her eylemsi, kurduğu önerme ile birlikte, çeşitli yönlerden, temel önermenin tümleyicisi olur.

Ad-eylemler (isim-fiiller)
Eylemlere –mA, -mAk, ve Iş ekleri getirilerek türetilen ve cümlede ad gibi görev yapan sözcüklerdir.

Ortaçlar
Yan önerme kurdukları için eylem gibi görev yapan sözcüklerdir.
Ortaç türeten ekler şunlardır: -An, -(ı)r, -AcAk, -mIş, DIk, -AsI.

-An ekiyle türemiş ortaçlar
Ocağın sönmeye başlayan ateşine baktı. “Başlayan” sözcüğü yan önerme konumundadır.

-(I)r ve olumsuzu –mAz ekiyle türemiş ortaçlar
-(I)r geniş zaman ekidir: oku-r, gül-er, anlat-ır… Cümle, temel önerme, bağımsız önerme kurmaya yarıyorsa geniş zamandadır. Kişilere göre çekimlenir: okurum, gülersin, anlarız

-AcAk ekiyle türemiş ortaçlar

-mIş ekiyle türemiş ortaçlar

-DIk ekiyle türemiş ortaçlar

-AsI ekiyle türemiş ortaçlar

Ortaçların özellikleri
Ortaçlar, genel olarak, kendi öznelerini niteler; yani öznesinin sıfatı olur:
Camları sarsan rüzgâr gittikçe hızını artırıyordu. Sarsan rüzgâr sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamada sarsan ortaç, rüzgâr öznedir.

Ulaçlar (bağ-eylemler)
Ulaçlar, belli eklerle eylemlerden türetilen ve cümlede belirteç göreviyle kullanılan sözcüklerdir. Ulaçlar, Türkçenin önemli bir özelliğidir. Birçok dilde önermeleri ilgi adılı ya da bağlaç gibi bir sözcük bağlarken Türkçede bu görevi ortaçlar ile ulaçlar yapar. Böylece cümleler gereksiz fazlalıklardan sıyrılmış olur.

-Ip ekiyle türemiş ulaçlar
Erişip bahara bülbül yenilendi sahbet-i gül.
Eylem tabanlarının sonuna, uyuma göre, değişen –Ip eki gelir. Taban ünlü ile bitiyorsa, Türkçede iki ünlü yan yana gelmeyeceği için, araya /y/ kaynaştırma harfi girer.
Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
-Ip eki almış ulaçların yinelenmesi sıklık anlamı verir.

-ArAk ekiyle türemiş ulaçlar
Eylem tabanlarına uyuma göre –erek, -arak eki gelir.
İnsan dünyaya ağlayarak gelir, inleyerek gider; gülerek yaşamalıdır.

-ken (iken) ekiyle türemiş ulaçlar
Tan yeri ağarırken çıktı yine yolculuk…

-A ekiyle türemiş ulaçlar
Akşam duya duya
Sular yattı uykuya
Yardımcı eylemlerle yapılmış birleşiklerde yalnız yardımcı eylemler yinelenir:
…ziyafeti methede ede bitiremez.

-IncA ekiyle türemiş ulaçlar
Bir adam kalınca onu kıyafetinden tanıdırlar.

-(I)r –mAz ekleriyle türemiş ulaçlar
Elini topuza değdirir değdirmez kapı açıldı.

-AII ekiyle türemiş ulaçlar
Sen gideli onların yaşadıkları hayat değil, bir rüya…

-IncAyA dek (kadar) ulacı
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin.

-AnA kadar (dek) ulacı
Perde açılana kadar…

-AsIyA (kadar, dek) ekiyle türemiş ulaçlar
Koyunları memelerinden kan gelesiye sağardı.

-DIkçA ekiyle türemiş ulaçlar
Estikçe bâd-ı subh perişansın ey gönül.

-mAdAn (evvel, önce) ekiyle türemiş ulaçlar
Bitmeden bir dem sürelim

-DIktAn sonra ulacı
Kardeşim iyileştikten sonra okula gelecek

-DIğI, -AcAğI için (-den, -den dolayı…) ulacı
Yarın gelemeyeceğimiz için…

-mAktAnsA ekiyle türemiş ulaçlar
Züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak daha hayırlıdır.

-mAksIzIn ekiyle türemiş ulaçlar
Durmaksızın ve yıkılmaksızın gibi

-AndA ekiyle türemiş ulaçlar
Karangu akşam olanda vaf vaf üren
Acı ayran tökülende çap çap içen.

-CAsInA ekiyle türemiş ulaçlar
Bir armağan kazanmışçasına sevindi.
Ağlarcasına yalvarıyordu.


Ünite: 9
Ekler ve Soru Biçimleri

Gövde
Bir sözcük, yapım eki alarak türemişse buna gövde denir.
Yapım eki, sözcüğün anlamını, biçimini, bazen de türünü değiştirir. Çekim eki, sözcüğün anlamını, biçimini, türünü değiştirmez; cümledeki görevini belirtir.

Çekim ekleri
Ad çekim ekleri
Eylem çekim ekleri

Adlardan türemiş eylemlerin çoğu geçişlidir.
Sıfatlardan türeyenlerin çoğu geçişlidir.




(Kitap bitti)