Sehî
Bey - Heşt Behişt
Şair ve Anadolu sahasındaki ilk tezkirenin
yazarı olan Sehî Bey Edirne’de doğdu. Latîfî tezkiresindeki kayda dayanarak
doğum tarihinin 873-875 (1466-1468) yılları arasında olduğu söylenebilir.
Asıl adı belli değildir. Abdullahoğlu denmesine
bakılırsa devşirme olduğu söylenebilir.
Necatî Bey’in yanında yetiştiği ve hayatı
boyunca da onun çevresinden hiç ayrılmadığı biliniyor. Evliya Çelebi’ye göre (Seyâhatnâme 1, 347) Necatî Bey’in
damadıdır.
Sultan Bayezid’in oğlu şehzade Mahmut’un Manisa
valiliği zamanında Manisa’ya gitti.
Daha sonra da şehzadeliği sırasında
Kanunî’ye divan kâtibi oldu.
Kanunî, padişah olunca Edirne’de küçük bir
tevliyet hizmetine geçti (tevliyet = vakıf işleri görevi).
Hayatının son 30 yılını Edirne’de yalnızlık
içinde mütevellilik maaşıyla geçirdi. Burada iken tezkiresini yazdı. Dâr-ül
hadis mütevellisi iken 1538’te tezkiresini tamamlayarak Karaboğdan seferi
dönüşü Kanunî’ye sundu.
1548 yılında Edirne’de seksen yaşını aşmışken
öldü.
Eserleri
Sehî Bey, divan sahibi bir şair olmasına rağmen
gerek kendi devrinde gerekse vefatından sonra şairliği rağbet görmemiştir, daha
çok tezkiresiyle tanınır.
Bir ön sözle başlayan divân; kasideler,
gazeller, kıt’alar, murabba’lar, tarihler ve çeşitli latifelerden oluşmaktadır.
Divân’ın bilinen bir nüshası Paris’te
Bibliotheque Nationale, Mss. Turcs, Supplement, nr.360’ta bulunmaktadır.
Heşt Behişt (1538): Anadolu sahasında şairler tezkiresi yazma geleneği,
Sehî Bey’in 1538 yılında Edirne’de tamamladığı Tezkire-i Sehî olarak da bilinen Heşt Behişt ile başlar. Eser, bir ön
söz, her birine behişt (cennet) adı verilen sekiz tabaka ve bir hatimeden
meydana gelmiştir.
Şairlerin sıralanmasında herhangi bir
tertip gözetilmemiştir.
Model olarak Ali Şir Nevayî’nin Mecalisü’n-nefais’ini
almıştır. Bunu da eserinin ön sözünde açıklamıştır.
Tabakaların içeriği:
1.
Tabaka: Devrin padişahı Kanunî Sultan
Süleyman (Muhibbî).
2.
Tabaka: Başlangıçtan Kanunî Sultan
Süleyman’a gelinceye kadar şiir yazmış padişah ve şehzadeler (6 şair).
3.
Tabaka: Vezir, kazasker, defterdar,
nişancı, beylerbeyi gibi devlet büyükleri (28 şair).
4.
Tabaka: Bilgin şairler (17 şair).
5.
Tabaka: Sehî Bey’den önce yaşamış ve
ölmüş şairler (34 şair).
6.
Tabaka: Sehî Bey’in gençliğinde ün
yapmış olan, birçoğu ile tanışma fırsatı bulabildiği şairler (61 şair).
7.
Tabaka: Eserin yazıldığı tarihte
hayatta bulunan ünlü şairler (39 şair).
8.
Tabaka: Eserin yazıldığı sırada yeni
yeni duyulmaya başlanan, Sehî’nin kabiliyetli bulduğu “nev-heves”, genç sairler
(55 şair).
Heşt Behişt’te bulunan 241 şair
hakkında fazla bilgi verilmemiş; hayatları kısaca anlatıldıktan sonra, şiirleri
ve sanatları konusunda birkaç söz söylenmiş ve örnek olarak şiirlerinden bir ya
da birkaç beyit alınmıştır. Değerlendirmeleri çoğu kez yüzeyseldir. Dili süs ve
özentiden uzak, sade ve açıktır.
Heşt Behişt’in en önemli tarafı,
Osmanlı Devleti sınırları içinde yetişen şairleri ilk kez bir tezkire halinde
toplaması ve böylece birçok şairi unutulmaktan kurtarmasıdır. Tezkire, Osmanlı
edebiyatının ilk devirlerindeki şairlerin çoğu hakkında bilgi veren tek
kaynaktır.
16. asırdaki Türk Dili, Osmanlı
Türkçesi’nin ilk ürünlerinin verildiği bir geçiş dönemi olarak addedilebilir.
Klasik üslûbun başlangıcı olan bu dönemde nesirle yazılmış olan ilk eser Heşt-Behişt’tir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder