1/2
Bu sabah gazeteye mutlaka bir hikâye yetiştirmek icap
ediyordu.
Derken kapı vuruldu. Akabinde Camsap’ın alaycı, şakrak sesi
işitildi,
Vallahi, Camsap” dedim, “gazeteye hikâye yetiştirmek lâzım,
fakat benim parmağımı kaldıracak hâlim yok!”
Mevzu istiyorsan bende hazır. Şimdi buraya gelirken ‘l/2’ye
rast geldim. Onun hayatı çok enteresandır.
Camsap başladı:
“Rumeli elimizden gitmişti. Sen esarette kalmıştın. Ben
herkes gibi ailemi, eşyamı topladım. İstanbul’a kapağı attım…
Bir gün Valide Kıraathanesi’nde tanıdığım bir gence rast
geldim. Şundan bundan derken, tasavvur ettiğim muallimlikten bahsettim.
Benim ağzımdan hemen bir istida yazdı. Tramvaya bindik.
Doğru Maarif Nezareti’ne...
Üç gün sonra İstanbul’a bir günlük bir kasabada yeni tesis
edilen bir liseye edebiyat, felsefe muallimi tayin edildim.
Ben bundan daha yoksul, daha zavallı bir mektebi ömrümde
görmek şöyle dursun, tahayyül bile etmemiştim.
…
“‘1/2’ de kim?”
Hâlâ anlamadın mı? Müdürümüz canım.
Müdür mektebe hiç bakmazdı.
Mektebin ahvaline bu kadar lakayt olan müdür, bizim derslere
devamımıza, on beş günlük içtimalarımıza son derece ehemmiyet veriyor…
Gel zaman, git zaman, ben oradan ayrıldım, o bilmem nereye
maarif müdürü oldu. Kendisini unutmuş, gitmiştim.
Şimdi sana gelirken onu nerede gördüm bilsen ki!..”
“Nerede?”
“Damat Ferit’in Dâhiliye Nazırıyla bir otomobilde...
Bahar ve Kelebekler,
İkbal Kütüphanesi, Marifet Mat., İstanbul, 1927, s. 63-70.
…
(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder