Turgut Uyar - Büyük Saat
11.
Baskı 2011, YKY
Arz-ı Hal (1949)
YAD
Güzel
günlerim vardı yağmurlarla ıslanan,
Ve
güzel gecelerim masallarla dopdolu.
...
GARİP
ANADOLUMUN DAĞLARI
Verecek
bir şeyim yok ise gönlümden başka,
Uğrunuzda,
üstünüzde kalsın kanlarım…
…
ÖLÜME
DAİR KONUŞMALAR
Bir
tutam sakız oluyor ağzımda zaman…
…
ŞEHİTLER
Kadın
yüklü gemiler varmış rüyalarında
Ölüm
hiç aklına gelmemiş.
…
Türkiyem (1952)
TURNAM,
BİR GÜN BIRAKMIYACAĞIM...
…
Hiçbir
zaman dertsiz kalmadı gönlüm
Bir
çift gözden, bir yapraktan, bir kuştan.
…
TURNAM,
BİR DEVİR ÇALSAK FELEKTEN
…
Turnam,
ben fakir bir insanım
Hani,
yurdu kahveler, hanlar olanlardan.
Sürülüp
çıkarılmış ömrü boyunca
Alaca
hatıralardan…
…
AYRILIKLARDAN
Böyle
sessiz ayrılıklarda,
Her
şey önceden belli olur.
En
güzel zamanında, aşkın ve hayatın
İnsan
deli olur…
…
BİR
GARİP ÖLMÜŞ DİYELER
Şöyle
sessizce ölüp gitmeliyim
Bir
yaz gecesi Gülhane parkında.
Şu
hazin ömrü tamam etmeliyim…
…
GECELERDE
…
Ağlamak,
sızlamak kaç para eder
Bir
şarkı söylenir, bir şarkı biter.
Ömür
dedikleri gitti gider
Bir
avuç su gibi parmaklarından.
…
DURMUŞ,
SÜT MAVİ GECESİNE…
Benim
savaşım yıllarca sonra
Dilden
dile gezecek.
…
Bir
şarkı söyleyin ne olur, kızlar
Uzun
ve gerçek.
Bütün
düşündüklerim aklımda kalsın,
Parmaklarımın
telâşlı hasretiyle
Şimdi
bir ıssız kasabanın
Bir
odasında, kendince, ışıksız,
Yavan,
hazırlıksız ve çoook uzak
Bir
gece geçecek...
…
ÇIRILÇIPLAK
…
Senin
de çelimsiz öksürüğün bir gün kardeşim,
Hasretle
beklenir kapılarda.
…
Dünyada
neler varmış bizden başka
Sevdikçe
anlarsın
…
Bir
gün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir
el yağmurlarla dokunacak omuzuma
Bir
çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu
çocuğu terk edeceğim..
Yapraklar
dökülecek, çiçekler solacak
…
SOKAKTAN
GEÇEN KADIN
…
Ömrümüz
yükte hafif, pahada ağır
…
BİTMEMİŞ
ŞİİRLER
VIII
…
Hasret
bir şey değil, Elâgözlüm
Ömrümüz
böyle olmamalıydı
Hep
aşkta durmalıydı çağımız.
Sevdayı
mısra mısra değil
Ömrümle
yaşamalıydım.
…
Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959)
GEYİKLİ
GECE
…
Evet
kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev
görsek bir şehir sanıyorduk
…
Hiçbir
şey umurumda değil diyorum
Aşktan
ve umuttan başka
…
TEL
CAMBAZININ TEL ÜSTÜNDEKİ DURUMUNU ANLATIR ŞİİRDİR
Sizin
alınız al inandım
Morunuz
mor inandım
Tanrınız
büyük âmenna
Şiiriniz
adamakıllı şiir
…
Hepinize
iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle
döğüşemem
Siz
ne derseniz deyiniz
Benim
bir gizli bildiğim var
Sizin
alınız al inandım
Sizin
morunuz mor inandım
Ben
tam dünyaya göre
Ben
tam kendime göre
Ama
sizin adınız ne
Benim
dengemi bozmayınız
…
GÖĞE
BAKMA DURAĞI
İkimiz
birden sevinebiliriz göğe bakalım
…
Sayısız
penceren vardı bir bir kapattım
Bana
dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi
otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz
bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir
ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni
aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma
kendini hatırlat
Durma
göğe bakalım
…
OTURDUM
HER KOPUĞU DÜĞÜMLEDİM
Çoktandır
herşeyim uzakta
Vakitli
vakitsiz aynalara bakıyorum
Dönüyorum
bir daha bakıyorum
…
Tütünler Islak (1962)
ÇOK
ÜŞÜMEK
Bir
Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
Urban
içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın
Bir
Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
Uzun
nehirlere binip uzaklaşmadıkça
Bir
Kalır yabancı yataklarda o oteller
Meydanlar
heykeller sizin olmadığınız o her yer
O çok
yalınç gerçekli gelip gitmeler
Bir
Kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir
Kalır Yılgın Adamların hep "Evet" dedikleri
Çok
üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü
ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız
Tükenir
dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir
Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün
…
YAVAŞÇA
OLUYOR ELLERİME
…
Bir
denizin yanında nedir ki bıyıklı ve saçları dökülmüş bir
adam,
kötü
bir alışkanlıktan başka nedir bir adam...
…
BİR
BARBAR KENDİN TARTAR
BİR
BARBAR AŞAĞLARDA,
…
EY
Bütün Kadınlar Uzak!.. Güneşi övmüyorum. Ve
kanım
ne güzel akıyor... ıslak taşlıklarda. Sanki her şey,
sanki
her şey!.,
…
Ey
Kimse Yok!.. Ey Bir Mavinin Unutulmasından
Arta
Kalan!..
EY
Sen Var mısın?..
EY
Olma!..
Ah,
yağmur başlayacak
…
TERZİLER
GELDİLER
Terziler
geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
…
Şarkılara
başladılar ölmüş olan bir at için
Makaslarını
bırakmadılar
…
"Ey artık ölmüş olan at! -dediler-
En güzeli oydu işte, yüzünün
savaşla ilişkisi.
Boydanboya bir karşıkoyma, denge
ve istekli bir azalma. Onu bilirdik.
O ağaç senin kanınla beslenirdi,
hepimizi besleyen.
Bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız
senin karşında,
alışverişin, alfabenin, iplik döküntülerinin ve
her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği..."
Her Pazartesi (1968)
ÖLÜ
YIKAYICILAR
İyi
ki geldiniz burada bulundunuz
Her
şey öyle uzun, biz soğukuz ve
öyle
solgunuz...
…
Ölüyü
yıkadılar. Direnmedi. Anısı sürdü.
…
İki
şeyin birbirinden ayrımı vardı o zaman
Kendini
seven sanan veya umursanmıyan
…
FEDERICO
GARCIA LORCA İÇİN ÜÇ ŞİİR
…
saat
beşte
akşam
leyin
Ah
ellerim ve kalbim
Her
şey orada kaldı.
…
Divan (1970)
YOKUŞ
YOL'A
güllerin
bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri
kopardığın yerler teker teker kanar
dikenleri
kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan
Kürdistan'da
ve Muş - Tatvan yolunda bir yer kanar
Muş -
Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan
eşkıyalar
kanar kötü donatımlı askerler kanar
sen
bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan
portakal
incinir, tütün utanır, incirler kanar
bir
yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan
padişahlar
ve Muşlar kanar, darülbedayiler kanar
Muş -
Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki
orada
her zaman otlar otlar ergenlikler kanar
el
ele gittiğimiz bir yolda sen gitgide büyürsen
benim
içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar
…
TOMRİS
UYAR İÇİN BİR ŞİİR KURMA ÇALIŞMASI
seni
sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın
sandviçlerle,
kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın
…
Toplandılar (1974)
ACININ
COĞRAFYASI
kente
kapandık kaldık tutanaklarla belli
sirk
izlenimlerinden seçmen kütüklerinden
yüzlerimiz
temmuzdan ötürü sallanır ve uzar
ve her
köşe bir tuzaktır
birer
darağacıdır her meydan saati
öğle
vaktini kesinlikle gösteren
oysa
hep güçlü dağları görmenin zamanıdır
çığlığım
uzun uzun kalır içimde
yani
güller giyinmiş bir adam nerde ben nerde
rüzgâr
bir dirimi dört yöne bölerken tepelerde
ve
gece duruşmasından yeni çıkmışken
sabahın
terazisi eksik tartar gölgemi
artık
öyle açık ki kuşkuya yer yok
kim
gelirse gelsin acıya hep yer vardır
tutanaklarda
duvar diplerinde ve bazı yerlerde
örneğin
çukurova ve mekong köylerinde
acıdır
ağacın gölgesini yapan
bunu
herkes bilir
kutsal
acı beslegen acı sütünü emiyoruz
yatıyoruz
seninle terli döşeklerde
saati
seninle kuruyoruz bir çalar saati
sen
donatıyorsun kalbimizi
kalbimiz
çoğu zaman yeterli ve ürkek
kendi
çoğunluğunu kendi üreterek
kente
kapandık kaldık iki cadde iki alan bir saat
mutsuzluk
acıya varana kadar
artık
yeminimiz bir tatar gölgesi gibi
öyle
bir gölge ki belki çok dardır
kısa
vakitlerinde aceleci akşamın
artık
öyle açık ki kuşkuya yer yok
acıya
hep yer vardır aramızda
dört
cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi
bozuk
paraları da umutsuzluğu da
aynı
kolaylıkla tutmuş gibi olurum
güneşin
yedi renk ayasını
biliyor
musun güçlü dağları görmenin zamanıdır
şimdi
bir bağırsan çok iyi biliyorum
ya da
üstüste silâh atsan
kent
tepinir belki bütün kuşlar uçar
belki
değil mutlaka
ama
bir
tanesi mutlaka kalır
…
BİR
ŞEYLE MUKAYYETİZ
SERBEST
DEĞİLİZ EFENDİM
şaştım,
senin hançerin bu kadar mıydı
varmadı
yüreğime
için
suçlu bir deniz gibi
dokunma
yüreğime
…
KALBİNDİR
her
şey benim kalbimdir
söküp
aldığım kardan
kardan
söküp aldığım
çocuksuz
bir anne gülüşüyle
her
şey benim kalbimdir
çünkü
pek yaraşmaz bu dünyaya
…
her
şey benim kalbimdir ki bilirim
kimsenin
olmadığı bir yerde
ölümü
denemek isterdin
hiç
değilse bir defa
nisansız
bir serçe gibi
herkesin
gözlerine saçlarına
avuçlarına
dolanan
ama
nisan olsa da olmasa da
serçeler
benim kalbimdir
…
her
şey kalbimdir diyorum
ve
işte o zaman
ölüme
eşitliyorum aklığını
…
Kayayı Delen İncir (1982)
ALIŞTIRDILAR
BİR KERE
…
aşk
bağımlıdır ay'la
ve
senin bir gün ölmeyeceğin
mutlu
ediyor beni
…
İHBAR
(2)
sözler
dilimde gezer
başka
ne kaldı
yıldım
su borusu gibi dayanıklı olmaktan
başka
ne kaldı
evet
öyleydi adı adları
durmadan
kitap okurlardı
yumrukları
şimşir yürekleri maden
bir
divriğide görmüştüm
bir
de onlarda zaten
hepsinin
başında kasket
başka
ne kaldı
sözler
dilimde gezer
evet
öyleydi adı
adları
ormanı
konuşmaya oturmuştuk
orman
ki dünya ormanı
zıpkından
aydınlıktan divriğiden
bak
hasan n'olur bak
sen
ben Ömer
lütfüyle
nuran polat sezer
şimdi
öbürlerini hatırlamıyorum
ne
kadar yakışırız bir fotoğrafa
benim
sırtımda tabut
osmanın
elinde mavzer
aşağı
yukarı böyle
adı
adları
unuttuğum
yüzlerce kitap belki
belki
o kadar tüfek
ne
kadar yakışırdık değil mi hasan
öldürülmezsek
…
Dün Yok mu (1984)
…
Son Şiirler
SİZE OLMAYAN
sana olmayan özlem bir şeye benzemiyor
- bilinir ben yoğun içki severim
ne kavurucu ne umursanmaz ne de bir şey
kuyruksuz uçurtma gibi
sokaktan biri geçiyormuş gibi
başka bir özlemin öznesi sanki
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder