Gelibolulu
Âlî - Künhü’l-ahbar
Asıl adı Mustafa’dır. Kütahya’da II.
Selim’in maiyetinde bulundu. Şam ve Bosna’da divan kâtipliği, Halep’te tımar
defterdarlığı, Erzurum’da hazne defterdarlığı, Bağdat’ta mal defterdarlığı gibi
çeşitli şehirlerde bürokrat olarak görev yaptı. Cidde’de vefat etti.
Eserlerinde kendine ve kişisel düşüncelerine çokça yer veren Ali, kişisel
ihtirasları nedeniyle istediği makam ve mevkileri elde edememişse de tarih ve
edebiyat alanında çok sayıda eser vermiş, üslup sahibi büyük bir müelliftir.
Eserleri
1. Edebi Eserleri
Câmi’ü’l-buhûr der Mecalis-i Sûr:
III. Murat’ın oğlu Şehzade Mehmet’in düğününü tasvir eden bir mesnevidir.
Divanlar: Âlî’nin dördü Türkçe
biri Farsça olmak üzere beş divanı vardır.
Gelibolu Şehrengizi: Şairin
Gelibolu’nun güzellerini övdüğü manzumesinin adıdır.
Gül-i Sad-Berg: Divanlarından seçilmiş
yüz matlayı ihtiva eder.
Mihr ü Mâh: 1174 beyitlik bir
mesnevidir.
Mihr ü Vefâ: Henüz tamamı ele
geçmeyen bu eser, 7000 beyitlik mesnevidir.
Riyazü’s-salikîn: Dinî, tasavvufi ve
ahlaki bir mesnevidir.
Sadef-i Sad-Güher:
Divanlarından seçilmiş 100 gazeli ihtiva eder.
Subhatü’l-abdâl: Kerbelâ
mersiyelerinden oluşur.
Tuhfetü’l-uşşak: Husrev-i Dehlevî’nin
Matla’ü’l-Envar adlı eserine nazire olarak kaleme alınan bir mesnevidir.
2. Tarihî Eserleri
Fursatname: Nusretname’de anlatılan
olayların devamı anlatılır.
Fusulü’l-hallü Ve’l-akd: İslam
devletlerinin yükseliş ve batış sebepleri anlatılır.
Hakayıku’l-ekâlim:
III. Murad’ın, görev vereceği memurlarının hangi vasıflarda olması gerektiğini
anlatır.
Heft-Meclis: Kanunî Sultan
Süleyman’ın Zigetvar savaşının tarihidir.
Menşeü’l-inşa: Bazı devlet ileri
gelenleri ile yazarın kendisi için yazdığı mektuplardır.
Mirkatü’l-cihad: Melik Danişmend
Ahmed’in savaşlarından bahseder.
Münşeat: Âlî, bu eserde
mektuplarını toplamıştır.
Nâdirü’l-meharib: Şehzade Selimle Bayezid
arasında cereyan eden Konya Savaşını ve Selim’in cülusuna kadarki olayları
anlatır.
Nusretname: Lala Mustafa Paşa’nın
Gürcistan, Azerbaycan ve Şirvan fetihlerini anlatır.
Zübdetü’t-tevarih:
Adudüddin el-İcî’nin İşrâkü’t-tevarih adlı kitabının tercümesidir.
3. Diğerleri
Feraidü’l-vilade: III. Murat’ın oğullarından
Şehzade Osman’ın doğumuyla ilgili eseridir.
Hâlâtü’l-kâhire: Âlî’nin Mısır’a ait
hatıralarına ve gözlemlerine dayanmaktadır.
Hilyetü’r-ricâl: Hoca Muhammed Parsa’nın,
Faslü’l-Hitab’ından alınan bir eserdir.
Hülasatü’l-ahval: On iki bendlik bir
terci-benttir.
Mecmau’l-bahreyn: Hâfız’a nazirelerini
topladığı bir eseridir.
Mehasinü’l-adab: Bir nevi siyaset ve
görgü kitabıdır.
Menakıb-ı Hünerveran: Hat
tarihinden, ünlü hattatlar, nakkaşlar ve mücellitlerden bahseder.
Mevaidü’n-nefayis Kavaidi’l-Mecalis: Görgüye dair Kava-idü’l-mecalis’in genişletilmiş şeklidir.
Nevadirü’l-hikem: Eser, her çağda yetişmiş
olan bazı ünlü bilgin ve mutasavvıflardan, halifeler ve hilafet meselesinden
söz eder.
Nushatü’s-selatin:
Padişahlara yol göstermek üzere yazılmıştır.
Risale-i Zırgamiyye:
III. Murat’n Harem Kethüdası Canfeda Hatun’un kardeşi
Deli İbrahim Paşa hakkında yazılmıştır.
Tuhfetü’s-suleha: Gazalî’nin
Eyyühe’l-veled adlı risalesinin tercümesidir.
Künhü’l-ahbar (1600): Uzun bir
mukaddime ve yazarın rükn adını verdiği dört
bölümden oluşur. Bu eser esas olarak dünya tarihidir.
İlk rükünde dünyanın yaratılışı anlatılır.
İkinci rükünde Hz. Âdem’den başlayarak
peygamberler, Arap ırkı, Hz. Muhammed, Hilafet dönemleri ve İslam coğrafyasının
bilginleri ve şeyhleri anlatılır.
Üçüncü rükünde Türk ve Tatar kavimleri ve
hakanlarından söz edilir.
Dördüncü rükünde Osmanlı Devleti’nin ortaya
çıkışı ve 17. yüzyıla kadar ki gelişimi anlatılır. Biyografik bilgiler de bu
rükündedir.
Eserde olaylar padişahların tahta çıkış
sırasına göre işlenir. Eserin Osmanlılarla ilgili rüknü iki ciltten meydana
gelmiştir. İlk cilt, Yavuz Sultan Selim dönemiyle sona erer. İkinci cilt,
Sultan Süleyman’ın saltanatıyla başlar.
Eserde 290 şair hakkında müstakil
biyografik bilgiler mevcuttur. Bunun dışında 15 şair hakkında da bilgiler
verilmiştir. Eserde tanıtılan şair sayısı 305’tir.
Eserde yararlandığı kaynaklardan söz eder.
Örnek olarak gösterdiği şiirlerin teknik
bakımdan bakımından eleştirilerine de yer verir. Yer yer şiiri yeniden yazmaya
yeltenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder