Tevfik Fikret – Krizantem
Şafak
âlûde bir hadîka gibi
Nazregâhımda
ibtisam eyler
Sarı,
fesrengi, penbe, sencâbi,
Bir
kucak bir yığın şükûfe-i ter.
Krizantem
bu hande-i sâfa
Münkalib
girye-i yetîm-i hazân…
Nâf-ı
zerrîni serper etrafa
Acı
bir nefha, bir şemîm-i hazân.
Krizantem,
bu namı pek severim,
Önce
duydum onun lîsanından,
Bana
mûnis bu gün o hatıradır.
Hep
onun yadigârıdır kederim,
Açılır
sonbahar olunca ıyan,
Krizantem
içimde bir yaradır.
Sözlük:
Şafak
âlûde: Şafağın kızıllığı
Hadika:
Ağaçlı bahçe
Nazregâh:
Bakış yeri, bakılan yer, göz önü
İbtisâm:
Tebessüm etme, hafif gülümseme, gülme
Sincâbî:
Sincap renginde olan
Şüküfe-i
ter: Taze çiçek
Hande-i
sâfa: Gülüp eğlenen, gülerek eğlenen
Münkalib:
Değişen, dönüşen
Girye:
Ağlamak
Nâf:
Göbek
Nefha:
Ağıt
Şemim:
Korku
Mûnis:
Yakın
Şiirin
vezni
Şa
fak â lû de bir ha dî ka gibi
+ + - -
+ - + - +
+ -
fe i lâ tün me fâ i lün / fe
i lün
Naz
re gâ hım da ib ti sam ey ler
- + -
- + -
+ - -
-
fâ i
lâ tün me fâ i lün fa lün
Şiirin
konusu krizantemdir. Şiirin değeri her edebi metinde olduğu gibi konusunda
değil o konunun nasıl işlendiğinde, ele alındığındadır.
Krizantem
bir sonbahar çiçeğidir. Sonbaharı temsil, sembolize eder.
Şiir,
rengârenk çiçeklerden söz ederek başlıyor. Çiçeklerin renklerini tek tek
belirtiyor.
İlk
kıta sürekli sıfat terkibi kullanılıyor. Böylece sıfatlar mücerret halde değil
hususi bir özellik atfedilerek kullanılıyor. Bir isim sıfatlarla birlikte
kullanıldığında müşahhas hale gelir. Sıfat terkibi kullanılarak anlatılmak
istenen sahne ya bir tablo gibi karşımızda belirir ya da bizde bir duygu
uyandırır.
Türkçede
failin başta bulunması gerekir. Eski şiirimizde bir mısra bir cümledir.
Burada
takdim tehir yapılıyor; fail sonda kalıyor ve dört mısra bir cümle oluyor.
Eski
şiirimizde başlık yoktur. Şiirde başlık, Tanzimat’tan sonra kullanılmaya
başlandı.
Sonbahar
hazan mevsimidir. Sonbaharda veda ve hüzün vardır. Hüzün, Servet-i Fünûncuların
ana temlerinden biridir. Bu tema Krizantem şiirinde de görülür. Servet-i
Fünûncuların hüznüne sebep özellikle II. Abdülhamid’in baskı ve sansürüdür
diyebiliriz. Dönemin edebiyatçıları baskılardan korkup kendi içlerine
kapanmışlar, kendilerine has iç dünyalarıyla okurlarının karşısında
çıkmışlardır. Krizantem şiirinde de şairin kendi duyguları, sonbaharın
karakteristiği içerisinde okura aktarılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder