Küçük Hikâye [Tatlısu Frenkleri/Ashab-ı
Kehfimiz’den]
Madamı yatağından yalıya çıkardıktan sonra ben de döndüm.
Yalıma geldim.
Bütün insanlar bizim kadar okusalar, temeddün etselerdi
dünya cennet gibi olmayacak mıydı?
İnsanlar hakikati anlasalar, bütün toprağın, bütün insanlara
ait olduğunu bilselerdi ordulara, bu kadar masraflara, zahmetlere ne lüzum
kalırdı?
“Türkiye’de ne kadar Türk var biliyor musunuz?”
Yalnız yirmi beş milyondan ziyade Osmanlı bulunduğunu
biliyorum.
“O hâlde ben söyleyeyim. Türkiye’de bir milyon bile Türk
yoktur.”
…
“bu yeni ve kaynamış Osmanlı milleti yine bu harflerle mi
yazacak?”
“Mümkün mü?”
“O hâlde Lâtin harflerini kabul edeceksiniz.”
“Şüphe mi var? Hatta lisanı bile değiştireceğiz. Onun için
bile projelerimiz var.”
…
Zekâ, Sayı: 21, 20
Şubat 1329/5 Mart 1914, s. 345-346;
Sayı: 22, 27 Şubat
1329/12 Mart 1914, s. 354-356;
Sayı: 23, 6 Mart
1330/19 Mart 1914, s. 9-10;
Sayı: 24, 13 Mart
1330/26 Mart 1914, s. 21;
Sayı: 25, 21 Mart
1330/3 Nisan 1914, s. 33-34;
Sayı: 26, 27 Mart
1330/9 Nisan 1914, s. 45.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder