Nişanlılar
…ben “aşk” denen heyecanı hiçbir vakit duyamadım.
…
Hayatımda en büyük emelim “derin bir aşk romanı” yazmaktır.
Fakat hep birinci fasıllarda iflâs ediyordum.
…
“Ah, işte...” dedim. Camsap, “Ne var?” diye sordu.
“Mevzularım!”
“Ne mevzuları!..”
Bize doğru gelen çifti gösterdim.
…
Camsap, “Sen bunların kim olduklarını biliyor musun?” diye
gülümsedi.
“Onlar daha evlenmediler yahu!” dedi.
“Ne...”
“Evet, daha nişanlıdırlar...”
“On beş seneden beri?”
“Hayır, on seneden beri...”
Erkeğin adı Muhsin Bey’dir! Gayet züğürt bir zavallı! On beş
sene evvel bu kızla sevişir, nişanlanırlar. Fakat kızın babası çok zengin! Aynı
zamanda, eski ‘züğürde kız vermemek’ itikadını taşıyan bir adam! ‘Ne vakit bir
iş bulur, para kazanır, güzel bir ev açarsa nikâhı kıyarım!’ der.
İçimden “Ah, ey aşk! Ey aşk! Sen yalnız şairlerin hayalinde
misin?” diyordum.
Zaman, Sayı: 285, 19
Kânun-ı sani [Ocak] 1335/1919, s. 2.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder