Şefkate İman
Açtı.
Mülkiye’den, Hukuk’tan birinci çıkmıştı.
Evlenmişti. Ayrılmıştı. Hırsızlık, namussuzluk ettiği aklına
gelmiyordu.
Vakıa biraz kumar oynamıştı.
Ölümün tesellisine böyle sevine sevine koşarken karşısına
birkaç gölge çıktı. Ona “Dur!” diye bağırdılar. Gayr-i ihtiyarî durdu.
Bunlar hırsızlardı.
…
“Öyleyse bizimle beraber gel!”
“Sen burada dur!” dediler.
“Yukarıdan kimse gelirse öksürerek bu sokaktan geç. Kimse
gelmezse bizi bekle! On dakika sürmez biz döneriz.”
Hırsızlara “erketecilik” ettiğini anladı.
Sanki vücudu gibi soğuktan donmuş, buz kesilmişti. Gözlerini
kapadı.
Ona bir kâğıt uzattılar.
“Bu ne?” diye sordu.
“Al ulan, senin hakkın!”
Vakit, Sayı: 801, 30
Kânun-ı sani (Ocak) 1336/1920, s. 3.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder