Piç
Ah Mısır... Bazı Türkler oraya eğlenmeğe, hava tebdiline
giderler!
Türklerin çekilmesiyle beraber hain ve zehirli bir çekirge
bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar bu zavallı İslâm memleketinin bütün hayat
damarlarını ellerine geçirmişler…
“Beni tanımadınız mı?”
Bu benim mektep arkadaşımdı.
Akidesini esvap gibi değiştirebilen, vicdanını adî bir eşya
gibi satan insanlar bu dünyada az değildir. Lâkin İstanbul’da doğan, anası
Türk, babası Türk olan, Türkçe konuşan bir aileden çıkan, damarlarında Türk
kanı akan bir Ahmet milliyetini değiştiremez.
“Hayır, kendimi aldatmıyorum. Halis bir Fransızım.”
Hatırlayınız. Siz, Türkler, bana ‘Frenk Nihat’ derdiniz ve
hakkınız da vardı.
Hep Fransızca konuşur, tatil zamanlarımı Beyoğlu’nda
geçirirdim. Türk ve Türklüğe benzer her şeyden tiksinir, iğrenirdim.
…
Hâsılı uzatmayayım, dinimi de değiştirdim. İsmim bugün
Pierre Dubois...
“Anladım, lâkin zaten Türk değilmişsiniz ki... Piçmişsiniz!”
diyerek ayağa kalktım.
Türk Yurdu, C. 4, Sayı:
10, Ağustos 1329 [1913], s. 741-753.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder