13 Kasım 2012 Salı

Türkçe Cümle Bilgisi


Türkçe Cümle Bilgisi

Ünite 1

Türkçe Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanımı

Kelime Gurupları
İnsanların kendilerini ifade ediş biçimlerinin tümüne anlatım denir.
Söz Dizimi: Sağlıklı ve düzgün cümle kurmanın yolları ve yöntemleri üzerinde çalışma yapan dil bilgisi alanıdır. Kelime guruları, cümleyi oluşturan yapılardır. Kelime gurupları, sözcük öbeği, söz öbeği veya sadece öbek terimiyle de ifade edilebilir.
Türkçede kelimelerin dizilişlerindeki sırayı belirleyen temel kural yardımcı öğelerin (belirten) önce, temel öğelerin (belirtilen) sonra gelmesidir. Kelime guruplarında da bu kural geçerlidir.
Yağız atlar kişnedi, cümlesinde “yağız” yardımcı öğe, “atlar” temel öğedir. Bu aynı zamanda bir ad öbeğidir.
Birtakım kelime guruplarında temel öğe, yardımcı öğe ayrımı yapamayız (tekrar gurubu, bağlama gurubu, birleşik isim gurubu gibi). 
Leyla ile mecnun (bağlama gurubu)
Ağır ağır (tekrar gurubu)
Faruk Kadri Timurtaş (birleşik isim gurubu)
Ünlem gurubu ve birleşik fiillerde ise temel öğe önce, yardımcı öğe sonra gelir (demek ki her kuralın istisnası varmış).
Teşekkür et! Cümlesinde “teşekkür” temel öğe, “et” yardımcı öğedir.
Kelime gurupları nesneleri ayrıntılı olarak ifade edebilir, bu nedenle kelime guruplarına belirtme gurubu da denir.
Kelime gurupları anlam ve yapı bakımından bütünlük gösterdikleri için cümle içinde tek bir kelime gibi işleme tabi tutulurlar. Çekim eki, gurubun sonundaki kelimeye eklenir. “Karanlık, harap ve dar bir sokağa saptılar” cümlesinde –a yaklaşma eki, kelime gurubunun sonundaki “sokak” sözcüğüne eklenmiştir.
Kelime gurupları yargı bildirmez. Bu nedenle cümle kategorisine giremezler (yan cümle, cümlemsi, cümlecik bile olamazlar).
Kelime gurupları başka bir kelime gurubunun öğesi olarak da görev yapabilirler. “…bir köylünün kıvrılmayan belini…” cümlesinde iki ayrı sıfat tamlaması birbirlerini bütünlemektedirler. Her ikisi de ayrı ayrı kelime gurubu oluşturmaktadırlar. 
Kelime guruplarını oluşturan öğelerin sırası şiir dilinde veya konuşma dilinde yer değiştirebilir.
Kelime gurupları cümle içinde ya tek bir öğe (özne, nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem) ya da cümlenin bir öğesinin niteleyicisi olur. “Besim’in fikirlerini bilirdi” cümlesinde “Besim’in fikirleri” bir isim tamlamasıdır ve cümle içinde nesne görevinde kullanılmıştır.

İyelik urubu ve İsim Tamlaması

İyelik Gurubu ve İsim Tamlamasının Yapısı
İsim soylu iki ya da daha fazla sözcüğün bir nesne, olay veya hareketin neye / kime ait olduğunu bildiren kelime guruplarına isim tamlaması denir.
İsim tamlaması, tamlayan ve tamlanan olmak üzere iki öğeden oluşur. Tamlayan ilgi hali eki alabilir ancak genelde eksiz halde karşımıza çıkar. Tamlanan her durumda iyelik eki alır.
evin duvarı” ifadesinde “ev+in” sözcüğü ilgi eki almıştır, “duvar+ı” sözcüğü ise iyelik eki almıştır.
Eğer ilk kelime (tamlayan) ilgi hali eki almış bir zamirse bu kelime gurubu iyelik gurubu olarak da adlandırılır. Buradaki detay tamlayanın isim değil zamir olmasıdır. “Senin hatan” öbeği iyelik gurubuna örnektir (“sen” sözcüğü zamir olduğu için).
İsim tamlamaları ve iyelik guruplarında tamlayan kısmının düştüğü veya yazılmadığı görülebilir (elim, ayağın, kalemi gibi). İyelik ekinden dolayı tek kelime bile olsalar iyelik gurubu değerindedirler.
İsim tamlamalarında tamlayan başka bir kelime gurubu oluşturabilir (“Çiğnenmedi at nalları altında cesetler” cümlesinde “at nalları altında” bir isim tamlamasıdır, ancak “at nalları” kelime gurubu da ayrıca bir isim tamlamasıdır.” Bunlara zincirleme isim tamlaması da denir.
Bir isim tamlaması başka bir isim tamlamasının tamlananı olduğu zaman ana tamlamanın iyelik ekini taşır (“Ahmet Hamdi’nin şiir defteri”  cümlesinde “şiir defteri” kelime gurubu belirtili isim tamlamasıdır, cümlenin ilk gurubu olan “Ahmet Hamdi’nin” kelime gurubuna işaret eden “i” iyelik ekine sahiptir.

İsim Tamlamalarının Türleri
İlgi eki ve iyelik eki almaları bakımından üç urupta incelenirler: Belirtili, Belirtisiz ve Eksiz (takısız) isim tamlamaları.
İsim tamlamalarında yardımcı unsur tamlayandır ve daima ilgi halindedir. İlgi hali ismin ekli (+ın, +in, +un, +ün, +nın, +nin, +nun, +nün…) veya eksiz kullanıldığı bir halidir.

Belirtili İsim Tamlaması
Yardımcı öğe -> tamlayan + ilgi eki
Temel öğe -> tamlanan + iyelik eki
Belirtili isim tamlamalarında belirtilen ve belirteni arasında geçici bir ilgi vardır. İki öğe arasında sürekli bir ilgi yoktur (ilgi ekinden dolayı bu böyledir). Bundan dolayı belirtili isim tamlaması birleşik kelime yapmaya elverişli değildir. Argo ifadelerde bu yolla birleşik kelime yapıldığı gözlenir (elinin körü, devenin nalı, anasının gözü gibi).
Belirtili isim tamlamalarının tamlayanı yine bir isim tamlaması veya başka bir kelime gurubu olabilir.
Belirtili isim tamlamalarının tamlayanı sıfat tamlaması olabilir (“…o zamanın Erzurum’u…” ifadesindeki “o zaman” öbeği sıfat tamlamasıdır.)
Belirtili isim tamlamalarının tamlayanı bağlama gurubu olabilir (Leyla ile Mecnun’un aşkı).
Belirtili isim tamlamalarının tamlayanı sıfat-fiil gurubu olabilir (“Âşık olanun ma’şûkı” ifadesinde “âşık olan” öbeği sıfat-fiildir).
Belirtili isim tamlamalarında tamlayan unvan olabilir (“Ahmet Bey’in ceketi” ifadesinde “Ahmet Bey” unvan gurubunu oluşturur).
Belirtili isim tamlamalarında tamlayan birleşik isim gurubu olabilir (“Karacaahmed’in yolu” ifadesinde “Karacaahmed” birleşik isim gurubudur).
Belirtili isim tamlamalarında tamlanan;
-          Sıfat tamlaması olabilir (“ceketinin dış cebi”)
-          Bağlama gurubu olabilir (“Senin kaşların ve gözlerin)
-          Sayı gurubu olabilir (“Aralığın yirmi biri”)
-          İsim-fiil gurubu olabilir (“İmzanın nikâh gününe bırakılması)
-          Sıfat-fiil gurubu olabilir (“Biraz evvelki hadisenin bu sinirliliği uyandırdığını anlıyordu)
Belirtili isim tamlamalarının birden fazla tamlayanı olabilir (Hitit, Frigya ve Roma zamanında…”)
Belirtili isim tamlamalarının birden fazla tamlananı olabilir (“reklamın iyisi kötüsü olmaz”)
Belirtili isim tamlamalarında tamlayanla tamlanan arasına başka kelimeler girebilir (“çocuğun o akşam kederinin şiddetinden gözüne uyku girmedi” “çocuğun gözüne” tamlamadır, aradaki ifadeler içegirmiş ikinci bir cümle gibi işlev görebilir)
Belirtili isim tamlamaları;
a)      Bir nesnenin başka bir nesneyle ilgisi olduğunu gösterir (“senin elman”)
b)      Parçanın bütüne ait olduğunu gösterir (“evin odası”)
c)       Bir niteliğin neye ya da kime ait olduğunu gösterir (“ekmeğin tazesi”)
d)      Durumun ona sebep olana ait olduğunu gösterir (“çocuğun kahkahası”)
e)      Miktarın neye ait olduğunu gösterir (“gazın litresi”)
Belirtili isim tamlamalarında vurgu, tamlayan ve tamlanan bakımından aynıdır (“yolun sonu”).

Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayanı ilgi eki almamış olan tamlamalardır. Tamlayan tamlananın cinsini, çeşidini, türünü, kaynağını, niteliğini, yerini, zamanını gösterir. Tamlayan ilgi eki almadığı halde tamlanana olan bağlılığı belirtili isim tamlamasındaki örneklere kıyasla daha kuvvetli ve süreklidir. Birleşik kelime yapımına elverişlidirler (buzdolabı, yazı tahtası, yemek masası, gülkurusu gibi).
Belirtisiz isim tamlamalarının tamlayanı isim tamlaması veya başka bir kelime gurubu olabilir.
Tamlayan;
a)      Belirtisiz isim tamlaması olabilir (“Çiğnenmedi at nalları altında cesetler” at nalları, ifadesi belirtisiz isim tamlaması olup, at nalları altında ifadesinin tamlayanı durumundadır).
b)      Sıfat tamlaması olabilir (“kara gün dostu” ifadesinde “kara gün” sıfat tamlamasıdır).
c)       Bağlama gurubu olabilir (“gül ile bülbül efsanesi”)
d)      İkileme olabilir (“Galatasaray – Fenerbahçe maçı”)
e)      İsim-fiil gurubu olabilir (“fena bir insanı iyi yapmak kudreti”)
f)       Müstakil bir cümle olabilir (“Gesi bağlarında bir top gülüm var türküsü…”)
Belirtisiz isim tamlamalarının tamlayanı özel bir isimse anlam bakımından belirlilik kazanabilir; Van Gölü, Dicle Nehri gibi…
Belirtisiz isim tamlamalında vurgu tamlayan üzerindedir; ezan sesi, kuş dili, aslan ağzı…

Eksiz (Takısız) Tamlama
Bir kısmı yabancı dil kurallarının dilimize tatbikiyle oluşmuş yapılardır. Kuruluş ve firma isimlerinde bu yapının yaygınlaşmakta olduğu görülmektedir (Pera Palas, Tütün Bank, Bavul Ajans gibi).
Tamlamanın neden yapıldığını (taş duvar) veya neye benzediğini (servi boy) ifade eden yapılarda ilk kelime yani belirten, sıfat görevinde olup belirtileni nitelendirmektedir. Bu tip eksiz tamlamaları sıfat tamlaması olarak değerlendirenlerde vardır.

İsim Tamlamasının İşlevleri

Diğer Kelime Guruplarında Kullanılışları Bakımından İsim Tamlamaları
İsim tamlamaları başka bir kelime gurubunun öğesi olabilir.
Başka bir isim tamlamasında tamlayan olarak görev yapabilirler (Teneşir tahtası üstünde).
İsim tamlamaları, sıfat tamlamasında sıfat görevinde bulunabilirler (“Mevlana’nın söylediği şeyleri söylüyordu” cümlesinde “Mevlana’nın söylediği şeyleri” öbeği sıfat tamlamasıdır, burada sıfat unsuru “Mevlana’nın söylediği” kelime gurubudur ve bu gurup aynı zamanda bir isim tamlamasıdır.
İsim tamlamaları sıfat tamlamalarında isim öğesi olarak görev yapabilirler (“bir şantiye manzarası” ifadesinde “şantiye manzarası” öbeği isim tamlamasıdır, ifadenin tamamı ise sıfat tamlamasıdır).
İsim tamlamaları edat gurubunda isim öğesi olarak görev yapabilirler (edat gurubu: “İslam dünyası için” ifadesinde “İslam dünyası” isim öğesi olarak edat gurubunun içindedir)

Cümlede kullanılışları Bakımından İsim Tamlamaları
Cümle içinde özne, nesne, yer tamlayıcısı, zarf tümleci ve yüklem olabilirler. Cümle içinde bütün olarak öğe durumunda da olabilen isim tamlamaları genellikle bir öğenin niteleyicisi veya parçası olarak görev alırlar.

İsim Tamlamasının Özne Olarak Görev Yapması
“Atatürk çiftliği katlediliyor”
İsim Tamlamasının Nesne Olarak Görev yapması
“Kahramanlar zaferin sırrını benden duydu”
“Bekledik hiç dinmeyen yağmurunu göklerin
İsim Tamlamasının Yer Tamlayıcısı Olarak Görev Yapması
İnsan vücudunda lüzumsuz bir organ yoktur”
İsim Tamlamasının Zarf Tümleci Olarak Görev Yapması
Öğle üstü kasabaya ulaştım”
İsim Tamlamasının Yüklem Olarak Görev yapması
“Ben de evin içindeyim”             

Ünite 2

Türkçede Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

Sıfat Tamlaması
Sıfat tamlaması, sıfat türünden bir ya da birden çok kelimenin isim türünden bir ya da daha fazla kelimeyi belirtmesi veya nitelemesiyle oluşan kelime guruplarıdır. Tamlamalarda, sıfat yardımcı öğedir. Sıfatlar niteleme ve belirtme sıfatları olmak üzere iki başlık altında incelenirler.
Niteleme Sıfatları; varlıkları, nesneleri, olayları veya kavramları renk, biçim, yapı, durum, ağırlık bakımından niteleyen sıfatlardır.
Belirtme Sıfatları; belirtme işini işaretle, soruyla veya sayı vasıtasıyla yapar. İşaret sıfatları, soru sıfatları, belirsizlik sıfatları ve sayı sıfatları başlıkları altında incelenirler.
Sıfat olarak kullanılacak bir isim sadece iyelik eki alabilir; canım İstanbul, güzelim laleler gibi. Niteleme ve belirtme sıfatlarıyla kurulmuş çok sayıda bileşik kelime vardır.
Sıfat tamlaması kalıbında çok sayıda özel isim, lakap ve yer adı vardır. Yer adı olanlar bitişik yazılır (Karadeniz, Akhisar gibi).
Sıfat tamlaması kalıbındaki bileşik kelimelerin pek çoğu cins adı olarak kullanılır (ağır sıklet, dört yol, düz baskı, düztaban, güler yüz, genelkurmay gibi).
Sıfat tamlaması kalıbında olmakla beraber ek alarak anlamı pekiştiren birleşik kelimeler de vardır (at ağızlı, çok sesli, eski kafalı gibi).
Edebi dilde sıfat tamlamalarında sıfat ve isim yer değiştirebilir.
Sıfat tamlamalarında vurgu sıfat üzerindedir (akarsu).

Sıfat Tamlamasının İşlevleri
Sıfat tamlamaları, isim tamlamalarında tamlayan olarak görev yapabilir (“iki balon arasında…”).
İsim tamlamalarında tamlanan olarak görev yapabilir (“Mefharef’in kararsız bakışları…”).
Başka bir sıfat tamlamasında sıfat öğesi olarak görev yapabilir (“tek kubbeli camii…”).
Başka bir sıfat tamlamasında isim öğesi olarak görev yapabilir (“bu Müslüman adam…”).
Edat guruplarında isim öğesi olarak görev yapabilir (“bir kumarbaz gibi…”).

Cümlede Kullanılışları Bakımından Sıfat Tamlamaları
Sıfat Tamlamasının Özne Olarak Görev Yapması
Bu çocuk düpedüz harcanıyor.
Sonsuz karanlık ağarttı umutlarımızı.
Sıfat Tamlamasının Nesne Olarak Görev Yapması
Yelesi kara atı severdi.
Sıfat Tamlamasının Yer Tamlayıcısı Olarak Görev Yapması
Geçti bir nefes gölgeli sahillerden…
Sıfat Tamlamasının Zarf Tümleci Olarak Görev Yapması
Dün gece hiç uyumadı.
Sıfat Tamlamasının Yüklem İsmi Olarak Görev Yapması
Öyle güzel bir kadın ki…


Ünite 3

Türkçe Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

Tekrar Gurubu


Tekrar gurubu en az iki kelimeden oluşur. Tekrar guruplarında kelimeler arasında birleşmeyi sağlayacak herhangi bir eke gerek yoktur. Öğeler arasına virgül de koyulmaz (boy bos endam gibi).
Tekrar guruplarında anlamca yan yana gelen iki kelime farklı bir kavramı ifade eden yeni bir bileşik kelime niteliği kazanabilir (öte beri, zil zurna gibi).
Bazı tekrar gurupları kuvvetlendirme edatlarıyla, bağlama edatlarıyla veya soru ekiyle yapılır (neler de neler, okul da okul, çok ama çok, hatta ve hatta, güzel mi güzel gibi).
Çekimli fillerle de tekrar gurubu oluşturulabilir (olsa olsa, gitse gitse gibi).
Tekrar gurubunu oluşturan her iki öğe çekim ekleri alabilirler (havadan sudan, dereden tepeden, arada sırada, evi barkı gibi).
Tekrar guruplarında sözcüklerin yeri değiştirilmez.
Aynı kelimenin tekrarı ile yapılan tekrar guruplarında vurgu, birinci kelimenin vurgulu hecesi üzerindedir (cıvıl cıvıl, gizli gizli).
Eş anlamlı ya da biri anlamlı biri anlamsız kelimelerle kurulmuş tekrar guruplarında vurgu birinci kelime üzerinde olur (apar topar, eski püskü).
Zıt anlamlı kelimelerle kurulan tekrar guruplarında vurgu, ilk kelimenin vurgulu hecesindedir (az çok, er geç).
Kelime başına “m” sesi getirilerek yapılan tekrar guruplarında vurgu asıl kelimenin vurgulu hecesi üzerindedir (gizli mizli, çocuk mocuk, zor mor).
Tekrar gurubu “m, p, r, s” sesleriyle yeni heceler oluşturularak yapılıyorsa vurgu eklenen pekiştirme hecesi üzerindedir (apayrı, mosmor, ıpıssız, sapsarı).

Pekiştirmeli Tekrar Gurupları
Ses İlavesiyle Yapılan Tekrar Gurupları (para mara).
Hece İlavesiyle Yapılan Kelime Gurupları (apayrı, bambaşka).

Hal Ekli İsimlerle Kurulmuş Kelime Gurupları
Ayrılma Hali Eki – Yaklaşma Hali Eki Düzeninde Kurulmuş Tekrar Gurupları: İlk öğe ayrılma hali ekli bir kelime, ikinci öğe ise yaklaşma hali eki alan bir kelimedir (baştan başa, doğrudan doğruda, küçükten büyüğe, dilden dile).
Yalın Hal – Yaklaşma Hali Eki Düzeninde Kurulan Tekrar Gurupları: İlk öğe yalın halde bir kelime, ikinci öğe ise yaklaşma hali eki alan bir kelimedir (arka arkaya, baş başa, el ele).
Yaklaşma Hali Eki – Yalın Hal Düzeninde Kurulan Tekrar Gurupları: İlk öğe yaklaşma hali eki alan bir kelime, ikinci öğe ise yalın halde bir kelimedir (bire bir, başa baş, kana kan).
Yükleme Hali Eki – Yaklaşma Hali Eki Düzeninde Kurulan Tekrar Gurupları: İlk öğe yükleme hali eki alan bir kelime, ikinci öğe ise yaklaşma hali eki almış bir kelimedir (ucu ucuna, peşi peşine, günü gününe, boşu boşuna).

Tekrar Guruplarının İşlevleri
Tekrarların başlıca üç işlevi vardır: Kuvvetlendirme, çokluk, devamlılık.
Tekrar Gurupları;
-          Sıfat tamlamasında sıfat unsuru olarak görev yapabilir (…başka başka istikametlerde…).
-          Sıfat-fiil guruplarında zarf görevi yapabilir (ipil ipil yağan…).
-          Bileşik fiillerin isim öğesi olarak görev yapabilir (sarmaş dolaş olmuş…).
-          Edat guruplarının isim öğesi olarak görev yapabilir (ezelden ebede dekdür bu izzet…).
-          İsim tamlamalarının tamlayanı olarak görev yapabilir (…geliş gidiş günleri belli mi?).
-          İsim tamlamalarında ve iyelik guruplarında tamlanan olarak görev yapabilir (Ovanın şurasından burasından…).
-          Zarf-fiil guruplarında zarf olarak görev yapabilir (yeşil yeşil bakarken…).

Cümlede Kullanılışları Bakımından Tekrar Gurupları
Tekrar Guruplarının;
-          Özne olarak görev yapması: (dünya ahret bir oldu).
-          Nesne olarak görev yapması: (Öbürleri saçını başını karıştırıyorlar).
-          Yer tamlayıcısı olarak görev yapması: (ete kemiğe büründüm).
-          Zarf tümleci olarak görev yapması: (Bak senin kucağında mışıl mışıl uyuyor).
-          Yüklem ismi olarak görev yapması: (her şey pırıl pırıl).

Sayı Gurubu
Türkçede sayılar üç şekilde karşılanır:
1-      Tek kelime ile (bir, iki, üç, beş…)
2-      Sıfat tamlaması ile (iki yüz, dört yüz…)
3-      Sayı gurubu ile (on bir, yirmi iki…)
Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğuna sayı gurubu denir. Bu guruplarda büyük sayı ile küçük sayı eksiz olarak arka arkaya gelir.

Sayı Gurubunun Yapısı
Önce büyük sayı yazılır. Sayı adları eksiz birleşir. Sayı adları ayrı yazılır. Çek ve senet sahteciliğine karşı bu gibi evraklarda sayılar bitişik yazılabilir. Sayı guruplarında vurgu sonra gelen (küçük sayı) sayı üzerinde olur. Sıfat tamlaması yapısındaki sayı guruplarında vurgu sıfat öğesi üzerindedir (sekiz milyon).

Sayı Gurubunun İşlevleri
Sayı gurupları sıfat tamlamalarında sıfat olarak görev yapabilirler (yirmi yedi yıl).
Belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan olarak görev yapabilirler (yıl, bin yetmişin ortalarına varmakta).
Sayı gurupları;
-          Özne olarak görev yapabilir: (on üç uğursuzluk getiren bir sayı olarak bilinir).
-          Yer tamlayıcısı olarak görev yapması: (geri sayıma yirmi beşten başlayacaklardı).
-          Zarf tümleci olarak görev yapması: (Eleman bir dokuz yüz yetmiş ikide doğdu).
-          Yüklem ismi olarak görev yapması: (tansiyonu on sekizdi).


Ünite 4

Türkçede Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

Birleşik İsim Gurubu
Bir kavram veya varlığın adı olmak üzere en az iki sözcüğün ek almaksızın bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarıdır.
Akrabalık isimleri ile unvan bildiren sözcükler, kelime gurubunun başına getirildiğinde birleşik isim meydana gelir (Şehzade Mustafa, Dede Korkut).  Ahmet dede, Ayşe hemşire gibi kelime gurupları ise unvan guruplarıdır.
Özel bir ismi işaret eden sıfat tamlamaları da birleşik isim gurubudur (Dördüncü Murat, Ulubatlı Hasan).
Birleşik isim gurubu ile birleşik kelime gurupları birbirlerinden farklıdır. Birleşik kelime gurupları yeni bir kavramı işaret eden kelime öbekleridir (yüz karası, dil bilimi, vurdumduymaz, dedikodu, kapkaç).
Birleşik isim guruplarında vurgu en sonda gelen sözcük üzerindedir (Nazım Hikmet, Yahya Kemal).
Birleşik İsim Gurupları;
-          Unvan gurubunun isim öğesi olabilir: (Kemal Tahir Bey, Semiha Ayverdi Hanım).
-          İsim tamlamasında tamlayan olabilir: (Harun Reşit zamanı, Karacaahmet’in ıssız yolu).
-          Sıfat tamlamasında isim öğesi olabilir: (Ondan ilham alan Yahya Kemal…).
-          Edat gurubunda isim öğesi olarak kullanılabilir: (Yahya Kemal gibi…).
-          Bağlama gurubunun isim öğesi olabilir: (Pierre Loti ve ondan ilham alan Yahya Kemal…).
-          Yaklaşma gurubunun isim öğesi olabilir: (Metin Oktay’a yakışır biçimde sahada kendini göstermeni isterim).

Cümle İçinde Kullanımı
Birleşik İsim Gurubunun;
-          Özne olarak kullanımı: (Şeyh Edebali Karamanlı bir fakihti).
-          Nesne olarak kullanımı: (Türkiye kamuoyu Orhan Pamuk’u sevmemiştir).
-          Yer tamlayıcısı olarak kullanımı: (Afyonkarahisar’a havaalanı açıldığı zaman şöyle demişler).
-          Yüklem ismi olarak kullanımı: (Adı Ahmet Kaya’dır).


Unvan Gurubu
Kişi adıyla unvan veya akrabalık bildiren sözcüğün ek almaksızın bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarıdır. İsim öğesi önce yazılır/söylenir. İsim öğesi ikinci sözcük olarak kullanılırsa yapı bozulur ve birleşik isim gurubuna dönüşür (Nejat albay -> unvan gurubu / Albay Nejat -> birleşik isim gurubu).
Unvan gurubunun isim öğesi birleşik isim gurubu olabilir (Ahmet Hamdi Bey, Ahmet Hamdi Tanpınar Bey).
Yer ismi olarak kullanılan unvan gurupları zamanla birleşik isme dönüşmüşlerdir (Balipaşa, Ziverbey).
Unvan guruplarında vurgu kişi adı üzerindedir (Osman abi, Naci Bey).

Unvan Guruplarının Kullanımı
Unvan Gurupları;
-          Belirtili isim tamlamasında tamlayan olarak kullanılabilir: (Faiz Bey’in odası).
-          Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan olarak kullanılabilir: (Siyavuş Paşa vak’ası…).
-          Sıfat tamlamasının isim öğesi olarak kullanılabilir: (Karakaşlı İnci Hanım).
-          Bağlama guruplarında yer alabilir: (Ali’yle Arap bacı…).
-          Edat gurubunun isim öğesi olarak kullanılabilir: (Şeref Bey gibi…).
Cümle içinde unvan gurupları;
-          Özne olarak görev yapması: (Refet Bey istemedi).
-          Nesne olarak görev yapması: (Neriman, Şeref Bey’i dinlemedi).
-          Yer tamlayıcısı olarak görev yapması: (Safiye kardeşe ablalık yapacaksın).
-          Yüklem ismi olarak görev yapması: (Üst katımızdaki Afife Hanım’dı).


Ünite 5

Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

Ünlem Gurubu
Seslenme ünlemiyle birlikte bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarına ünlem gurubu denir. Ünlem guruplarında seslenme ünlemi isimden önce gelir. İsim öğesi bir kelime gurubu olabilir (Ey Türk gençliği…). Ünlem gurubunda birden fazla isim öğesi bulunabilir. Ünlem guruplarında vurgu seslenme ünlemi üzerindedir (bre münafık!).
Ünlem gurupları diğer kelime gurupları içerisinde görev almaz. Buna karşın bazı kelime gurupları ünlem gurupları içerisinde isim öğesi olarak görev yapabilirler. Ünlem gurupları cümle içinde öğe değeri taşımazlar, cümle dışı öğe olarak adlandırılırlar.

Edat Gurubu
İsim soylu bir kelime veya kelime gurubu ile bir çekim edatının ek alarak veya almayarak bir araya gelmesiyle oluşan söz öbeğidir. Gurubun isim öğesini oluşturan sözcükler cins isim, zamir veya bir kelime gurubu olabilir.
İsim öğesi + hal eki / (hal eki olmayabilir) + çekim edatı = Edat gurubu
Edat guruplarında isim öğesi hal ekli veya yalın halde bulunabilir. Gurubun isim öğesi bir zamirse edata muhakkak hal ekiyle bağlanır(senin gibi, bizden evvel).
“İle” edatının ekleşip vasıta hali eki durumunda bulunduğu yapılar da edat gurubu olarak kabul edilir (Bununla övünüyor).
Edat gurubunun isim öğesi bir kelime gurubu veya bir cümle olabilir.
Edat guruplarında vurgu gurubun isim öğesindedir (bundan sonra, insan gibi).
Edat gurubunun;
-          Nesne olarak görev yapması: Yaygın bir kullanım değildir, tarihi metinlerde örnekleri bulunabilir (“Sekiz uçmağun eger benezüp geleler / Senün sevdügünden özgeyi gönlün hiç kabul itmeye, Yunus Emre Divanı
-          Zarf tümleci olarak kullanımı: (Gülter’e mahzun bir sesle emir verdi).
-          Yüklem ismi olarak kullanımı: (Bütün bunlar damat beyler içindi).

Bağlama Gurubu
Birden fazla isim öğesinin sıralama, karşılaştırma, denkleştirme, kuvvetlendirme veya bazı cümle başı bağlaçlarıyla birbirine bağlanmasıyla oluşan kelime guruplarıdır.
İsim + bağlaç + isim = Bağlama gurubu
Karşılaştırma bağlacı + isim + karşılaştırma bağlacı + isim = Bağlama gurubu
İsim + karşılaştırma edatı + isim + karşılaştırma edatı = Bağlama gurubu
Bağlama guruplarında isim öğelerinin biri veya her ikisi birden kelime gurubu olabilir (evdeki kadınlar ile sokaktaki çocukları).
Bağlama gurubunun birinci öğesi bir sıfat tamlaması, ikinci öğesi ise tamlayanı düşmüş bir iyelik gurubu olabilir. Her iki isim öğesi de edat gurubu olabilir.
Cümle içinde bağlama gurupları;
-          Özne olarak görev yapabilir: (Neriman ve Cemal birlikte çıktılar).
-          Nesne olarak görev yapabilir: Konuşmaya mecbur etmek için yolda Feriha’nın annesine rastladığını ve lafa tutulduğunu söyledi).
-          Yer tamlayıcısı olarak görev yapabilir: (Yüzünde ve yürüyüşünde hiçbir fark yoktu).
-          Zarf tümleci olarak görev yapabilir: (İstasyondan üzülerek veya sevinerek biniyorsunuz).
-          Yüklem ismi olarak görev yapması: (Hava kuru ve rüzgarsız).


Ünite 6

Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

İsim-Fiil Gurubu
İsim-fiil gurubu bir isim-fiil ile onu anlamca tamamlayan veya niteleyen kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarıdır. İsim-fiil, fiillere –mAk, -mA ve eklerinden birinin gelmesiyle ortaya çıkan yapılardır. –mAk eki fiillerin hareket isimlerini yapar. –mA ve –Iş ekleri ise fiillerin iş isimlerini yapar. Bu eklere isim-fiil ekinden başka mastar eki de denir.
Bu kelime gurubunda isim-fiil en sonda yardımcı öğe olan kelimeler ise isim-fiilin önünde bulunur. Bu durumda gurubun yüklemi isim-fiil olur. Diğer kelimeler ise isim-fiilin öznesi, nesnesi vs. olur. Bu guruplarda özne nadir bulunur ve bulunduğu durumlarda da daima iyelik eki almış olur.
Kelime + isim-fiil = İsim-fiil gurubu
Çocuğu hafta içinde bakıcıya bırakmak = İsim-fiil gurubu
Çocuğu = nesne
Hafta içinde = zarf tümleci
Bakıcıya = yer tamlayıcı
Bırakmak = yüklem
Sen gelirken gideceğini düşünme = İsim-fiil gurubu
Sen gelirken = zarf tümleci
Gideceğini = nesne
Düşünme = yüklem
Yazları İstanbul’dan Antalya’ya dönüş = İsim-fiil gurubu
Yazları = zarf tümleci
İstanbul’dan = yer tamlayıcı
Antalya’ya = yer tamlayıcı
Dönüş = yüklem
İsim-fiil gurupları yargı ifadesi taşımaz, bundan dolayı da cümle olarak kabul edilmezler.
Tarihi metinlerde görülen isim-fiil eki –maklık / -meklik’tir.
İsim-fiil gurubunun;
-          Özne olarak kullanılması: Köyümün çeşmesi olmak yeter de artar bana!
-          Nesne olarak kullanılması: Artık Mehmet Ali’yi düşünmek istemiyorum.
-          Yer tamlayıcısı olarak kullanılması: …kılavuzluk yapmaya devam etmişti.
-          Zarf tümleci olarak kullanılması: …tetik düşürmeye geldim.

Sıfat-Fiil Gurubu
Sıfat-fiiller zaman ve hareket ifadesi taşıyarak nesneleri karşılayan fiillerdir. Asıl fonksiyonları geçici hareket isimleri yapmaktır. Sıfat-fiil ekleri türetme eki olarak da kullanılmaktadırlar. Sıfat-fiil, fiile –An, -mIş, -r/-Ar, -mAz, -DIk, -AcAk, -AsI eklerinin getirilmesiyle oluşur.
Bu gurupta sıfat-fiil olan kelime gurubun asıl öğesidir ve gurubun sonunda yer alır.
Kelime  +  sıfat-fiil = sıfat-fiil gurubu
Sevgisini müzikle ifade eden = Sıfat-fiil gurubu
Sevgisini = nesne
Müzikle = zarf tümleci
İfade eden = sıfat-fiil / yüklem
Sıfat-fiil gurupları yargı ifadesi taşımaz. Sıfat-fiillerde vurgu, sıfat-fiilden önceki öğe üzerindedir (idealleri için yaşayan).
Sıfat-fiillerin en temel işlevi, sıfat tamlamasının sıfat öğesi olmaktır (Gözleri köşeyi ağır ağır dönen tramvaya takılmıştı).
Sıfat-fiil gurubunun;
-          Özne olarak görev yapması: Burada gizlenen, Türkçenin sırlarıdır.
-          Nesne olarak görev yapması: Kendisine boşaltılanı sonuna kadar saklıyor.
-          Yer tamlayıcısı olarak görev yapması: Hangi sır onun eşiğini atlayana bir altın elma gibi uzanırdı?
-          Yüklem ismi olarak görev yapması: Bunlar İstanbul’un dar hayatında sıkılanlardı.

Zarf-Fiil Gurubu
Zarf-fiiller hareket ifade eden fiil şekilleridir. Zarf-fiiller hareketi şahsa ve zamana bağlamadan bir hal şeklinde ifade eden fiil şekilleri olduğu için hüküm taşıyan bitimli bir hareket değil hüküm taşıyan çekimli fiil hareketine yardımcı bir hareket ifade ederler. Fiile, -ArAk, -mAdAn, -IncA, -Ip, -ken, -AlI, -A, -DıkCA gibi eklerin getirilmesiyle oluşurlar. Bu gurupta zarf-fiil olan kelime, gurubun asıl öğesidir ve sonda yer alır.
Kelime + zarf-fiil = zarf-fiil gurubu
Sabah güneşi ilk ışıklarını saçarken = Zarf-fiil gurubu
Sabah güneşi = özne
İlk ışıklarını = nesne
Saçarken = zarf-fiil / yüklem
-DIğIndA / -DIğIndAn gibi hal ekiyle çekimlenmiş bazı sıfat-fiiller, işlev itibarıyla zarf-fiil durumunda oldukları için zarf-fiil gurubu olarak kabul edilirler (Onu her gördüğünde içi acıyordu).
Zarf-fiiller cümle içinde;
-          Zarf tümleci olarak kullanılabilir: Gülter hâlâ başını uzatıp dışarıya bakıyor, gülüyordu.

Ünite 7

Kelime Guruplarının Yapısı ve Kullanılış Biçimleri

Birleşik Fiiller


İsim veya fiil cinsinden bir kelimenin bir yardımcı fiil ile bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarına birleşik fiil denir.
İsim öğesiyle yardımcı fiil eksiz bir araya gelirlerken, fiil öğesi ile yardımcı fiillerin birleşmeleri araya giren zarf-fiil ekleriyle mümkün olur.
Yardımcı fiil kendisinden önce gelen isme fiil işlevi kazandırırken kendisinden önce gelen fiilin anlamına yeterlilik, süreklilik, çabukluk, deneme, yaklaşma gibi fonksiyonlar atfeder.
Birleşik fiillerde anlamca bir kaynaşma söz konusudur.
Basit ve türemiş fiillerle birleşik fiiller arasında ifade ve anlatım bakımından fark yoktur (Hasta olmak / hastalanmak, yavru yapmak / yavrulamak, etki etmek / etkilemek).

İsim + Yardımcı Fiil Kalıbında Kurulan Birleşik Fiiller
…isim öğesi “et-, eyle-, yap-, kıl- ol-, bulun-” yardımcı fiilleri bir araya gelir. “et-, eyle-, yap- kıl-” geçişli fiil yaparken, “ol”- ve “bulun-” geçişsiz fiil yapar.
Birleşik fiillerde isim öğesi:
Zarf durumunda (ileri sür, karşı koy, elde et, eksik ol, ayrı düş),
Özne durumunda (yağmur yağ, toz kalk, keyfi kaç, gözü tut),
Nesne durumunda (can at, baş kaldır, el aç, yardım et),
Yönelme, bulunma ve uzaklaşma halinde (ayağa kalk, göze gir, baştan sav, elden çıkar, burnundan gel) bulunabilir.

Fiil + Zarf-Fiil + Tasvir Fiili (Yardımcı Fiil) Kalıbında Kurulan Birleşik Fiiller
Bir fiil ile “bil-, ver-, yaz-, dur-, gel-, git-, kal-, koy-, gör-” yardımcı (tasvir) fiillerinden birinin –A, -I veya –Ip zarf-fiil eklerinin yardımıyla birleşmesi sonucu ortaya çıkan yapılara da birleşik fiil gurubunu oluşturur.
Bu fiillerden:
“bil-” yeterlilik (koşabil, yazabil, gelebil),
“ver-” tezlik (geliver, yazıver, veriver),
“yaz-” yaklaşma (öleyaz, düşeyaz, yanayaz),
“dur-, koy-, git-, kal-, gör-, gel-” süreklilik bildirir.
Birleşik fiillerin fiil öğesi başka bir birleşik fiil olabilir (…ediver, oluver, edebil gibi).
İsim + yardımcı fiil kalıbındaki birleşik fiillerde vurgu isim öğesi üzerindedir (yardım et, nazar kıl, karşı gel).
Yeterlilik fiilinin olumsuzu “-ama-” ekiyle yapılır (gelebil / geleme, uçabil / uçama).
Birleşik fiillerin ilk öğesi bir kelime gurubu olabilir (alt üst ol -> isim öğesi bir tekrar gurubudur).
Birleşik fiillerin öğeleri yer değiştirebilir, bazen araya başka kelimeler de girebilir (şiir dilinde örnekleri çoktur; esir etti yerine etti esir demek misal olabilir).

Birleşik Fiillerin İşlevleri ve Cümle İçinde Kullanımı
Birleşik fiiller bazı kelime guruplarının parçası olarak cümle içinde özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci olarak bulunabilir. Fiil çekim alarak müstakil bir öğe de olabilir ancak tek başlarına genellikle yüklem olarak görev yaparlar.

Kısaltma Gurupları
İyelik ekli veya hâl ekli bir isimle başka bir isim veya sıfat öğesinin bir araya gelmesiyle oluşan kelime guruplarıdır Kısaltma gurupları klişeleşmiş kalıplardır.
Bu guruplar genel olarak isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil guruplarından kısalmışlardır. Kısaltmaların devamında yazılmamış “olan, eden, olmak, etmek, olarak” gibi ifadeler bulunur [boynu büyük (olmak), yükten hafif (olan), bini aşkın (olarak/olan)].

İsnat Gurubu
Ters çevrilmiş sıfat tamlaması görünümündedirler. Gurupta vurgu son öğe üzerindedir (eli uzun, kulağı kesik, gözü tok).

Bulunma Gurubu
Bulunma hali eki almış bir isimle onu takip eden bir isim veya sıfatın bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. Vurgu en son öğe üzerindedir (bin de bir, çantada keklik).

Yaklaşma Gurubu
Yaklaşma hâli eki almış bir isimle onu takip eden bir isim veya sıfatın bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. Vurgu sondaki öğe üzerindedir (cana yakın, başa bela).

Uzaklaşma Gurubu
Uzaklaşma hâli eki almış bir isimle onu takip eden bir isim veya sıfatın bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. Vurgu sondaki öğe üzerindedir (yandan çarklı, kıldan ince, gözden ırak).

Yükleme Gurubu
Yükleme hâli eki almış bir isimle onu takip eden başka bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. Vurgu son öğe üzerindedir (vatanı müdafaa, kitabı tenkit).

Vasıta Gurubu
Vasıta hâli eki almış bir isimle onu takip eden bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. Vurgu en sondaki öğe üzerindedir (insanlarla dolu, taşla kaplı, düşmanlarıyla barışık).

İlgi Gurubu
İyelik gurubu ve belirtili isim tamlamalarının tamlanan öğesindeki iyelik ekinin düşmesiyle ortaya çıkan bir kelime gurubudur. Vurgu sondaki öğe üzerindedir (bizim kız, senin oğlan, Ahmetlerin tarla).

Eşitlik Gurubu
Eşitlik eki almış bir isimle onu takip eden bir ismin bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur (sayıca kalabalık, adetçe az, zekâca üstün).

Ünite 8

Cümle ve Cümlenin Temel Öğeleri

Cümle

Anlatımın temel kalıbı cümledir. Dildeki kelime ve söz guruplarıyla cümle oluşturulur. Kelimelerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve sıralanış kurallarını inceleyen dilbilgisi kategorisine söz dizimi, cümle bilgisi (syntax) adı verilir. Cümle en basit tanımıyla yargı ifade eden söz gurubudur.

Özellikleri
Her kelime gurubu yargı bildirmez ama her cümle yargı bildirir. Türkçede yargı ifadesi çekimli fiillerle oluşturulur. Çekimli fiil yargıyı ifade ettiği gibi fiilin sonundaki şahıs eki özneyi de belirler ve böylece çekimli fiil tek başına cümle yükünü üstlenir. Sadece meçhul (geçişsiz-edilgen çatılı)fiillerle kurulmuş cümlelerde özne bulunmaz.

Öğeleri
Yüklem: Cümlenin temel öğesi yüklemdir. Yüklem, bildirme veya tasarlama kipinde çekimli bir fiil olabileceği gibi ek fiille çekime girmiş bir isim veya isim değerinde bir kelime gurubu da olabilir. Böylelikle cümle, yüklemine göre isim cümlesi ya da fiil cümlesi olarak adlandırılır. Kurallı bir cümlede yüklem cümlenin sonunda yer alır. Bazı cümlelerde yüklem kullanılmayabilir. Genellikle bitmiş bir cümlede yüklemden sonra yüklemi açıklamak üzere eksiltili (yüklemsiz) cümleler bulunabilir. Bazı cümlelerde anlamı kuvvetlendirmek yüklem tekrar edilebilir. Sıralı cümlelerde tekrardan kaçınmak için ortak yüklem kullanılabilir.
Özne: Cümlede fiilden ayrılamayan unsurdur. Fiilin failidir. Etken çatılı fiillerle kurulan cümlelerde yapanı, olma ifadesi taşıyan fiil cümlelerinde ise olanı özne temsil eder. Yükleme sorulan “kim” ve “ne” sorularının cevabını veren öğe öznedir. Yüklemi meçhul olan cümlelerde özne bulunmaz. Geçişsiz fiil kök ve gövdelerine “n” veya “l” edilgenlik eki getirilirse öznesi belirsiz fiiller türetilir (Artık o diyara erilişmez). Yüklemi gereklilik kipinin teklik 3. şahsı olan bazı cümleler özne almaz (o gözleri öpmeli). Bazı cümlelerde özne yükleme getirilen şahıs eklerinden anlaşılır (gizli özne durumu). Bir cümlede birden fazla özne bulunabilir. Sıralı cümlelerde ortak özne bulunabilir.

Ünite 9

Cümlenin Tamamlayıcı Öğeleri

Nesne
Cümlede yüklemin doğrudan etki ettiği öğeye nesne denir. Nesneyi bulmak için yükleme “ne”, “neyi” ve “kimi” soruları sorulabilir. Nesne daime geçişli fiillerin bir öğesi olarak kullanılır. Geçişli fiilin gösterdiği hareket nesne olmadan gerçekleşmez. Geçişsiz fiillerde etkilenme özne üzerinde olduğu için nesne bulunmaz. İsim cümlelerinde de nitelik, oluş ve durum bildirildiği için (herhangi bir etki söz konusu olmadığı için) nesne bulunmaz. Nesne iki türlüdür; ekli yükleme halindeyse “belirtili nesne” eksiz yükleme halindeyse “belirtisiz nesne” adını alır. Belirtili nesne –ı (-i, -u, -ü) yükleme hali ekini alır. Belirtisiz nesne her zaman yüklemin önünde yer alır. İsim cümleleri nesne almaz (istisnaları vardır). Sıralı cümlelerde nesne ortak olabilir. Bir cümlede çok sayıda nesne bulunabilir.

Yer Tamlayıcısı / Dolaylı Tümleç
Yüklemin bildirdiği hareket, iş veya oluşun yerini ve / veya yönünü bildiren öğeye denir. Yer tamlayıcısı daima ismin yaklaşma (-a), bulunma (-da) ve uzaklaşma (-dan) hal eklerinden birini alarak yükleme bağlanır. Yüklemle dolaylı olarak ilgili olduğu için “dolaylı tümleç” olarak da anılır. Bir cümlede birden fazla yer tamlayıcısı olabilir, yer tamlayıcılardan biri kendinden öncekinin açıklayıcısı olabilir. Sıralı cümlelerde yer tamlayıcısı ortak olabilir. Durum, zaman ve miktar bildiren bazı zarflar yer tamlayıcısı olarak değil zarf tümleci olarak değerlendirilir (Kadın aniden fenalaştı). Yer tamlayıcıları bulmak için yükleme nereye, nerede, nereden; kime, kimde, kimden, neye, nede, neden gibi sorular sorulur.

Zarf Tümleci
Yüklemin anlamını zaman, yer, yön, durum, miktar, tarz, sebep, ölçü, araç, soru, şart vb. yönlerden tamamlayan öğeye zarf tümleci diyoruz. Zarf tümleci, fiilin sıfatı durumundadır. Yükleme sorulan niçin, nasıl, ne zaman, ne kadar, ne şekilde, ne ile, kiminle, hangi durumda, hangi şartlarda gibi soruların cevabı zarf tümlecini işaret eder.

Cümle Dışı Öğeler
Yükleme bağlanmayan öğelerdir. Bunlara cümle dışı unsur (CDU) dendiği de olur. Bağlaçlar, ünlemler, hitap sözleri, açıklayıcı cümleler cümle dışı öğe olarak karşımıza çıkabilir.

Ünite 10

Yapılarına Göre Cümleler

Basit Cümle
Tek yargı/tek yüklem içeren cümlelere basit cümle diyoruz. Basit cümlenin yapısını belirleyen, cümledeki öğelerin hepsinin yükleme bağlanmış olmasıdır.

Birleşik Cümle
Temel bir cümle ile onu tamamlayan bir veya daha çok yan cümleden oluşan yapılara birleşik cümle diyoruz. Yan cümle temel cümlenin ifade ettiği yargıyı/fikri bir sebebe, şarta, dileğe bağlayan cümledir. Yan cümlesi çekimli fiille kurulan birleşik cümleler üç kategoride incelenir:

Şartlı Birleşik Cümle: Ana cümledeki hükmün şarta bağlandığı yan cümlelerdir (İnsan sağ iken bilinmezse ölünce hiç bilinmez).

İç İçe Birleşik Cümle: Bir cümlenin bir görevle başka bir cümlenin içinde yer almasıyla oluşan yapılara bu adı veriyoruz. İç içe birleşik cümlede iç cümle, temel cümlenin bir öğesi ya da bir isim öğesi olur. Alıntı ifadelerinde sıkça kullanılır. Temel cümlenin yüklemi çoğunlukla duygu ifadesi taşıyan fiillerden oluşur (Bu elem defteri dünyada kapansın dilerim).

Ki’li Birleşik Cümle: Eski Türkçe devresinden beri Türk dilinin her sahasında görülen “kim” soru zamiri de ki’nin etkisiyle bağlaç göreviyle kullanılmıştır. Ki/kim, birleşik cümlelerde iki cümleyi birbirine bağlayan bağlaç görevindedir.


Ünite 11

Yapılarına Göre Cümleler II

Sıralı Cümle
Ardışık basit cümlelerden oluşan yapılara sıralı cümle diyoruz. Yapısal özelliği cümlelerin sıralama / bağlama edatıyla veya bu edat değerindeki virgülle birbirine bağlanmasıdır.

Bağımsız Sıralı Cümle: Bu yapıdaki sıralı cümlelerde herhangi bir öğe ortaklığı bulunmaz. Bağımsız sıralı cümleler yalnız başlarına kullanıldıklarında anlamı olan ve bir araya gelince de aralarında anlam ilişkisi bulunan cümlelerdir (Gelen gider, konan göçer).

Bağımlı Sıralı Cümle: Hem anlam hem de öğelerinin ortak olmaları bakımından birbirine bağlı olan cümlelerdir (Ağacı kurt, insanı dert yer).

Bağlı Cümle
Cümle başı bağlaçları ile birbirine bağlanan ve aralarında bu cümle başı bağlacının işlevine bağlı bir anlam ilgisi bulunan cümlelerle oluşmuş yapılara bağlı cümle denir (Her büyük şehir az çok böyledir fakat İstanbul başka türlü değişti).

Ara Sözlü (Cümleli) Cümle
Açıklama yapmak ya da anlamı pekiştirmek için cümle içine dahil olan cümlelerdir (Bu gelen köylü, sesinden tanıdım bir kızdı). Bu ara sözler cümle içinde öğe olarak kabul edildiği halde kendileri öğe değildir. 

Eksiltili Cümle
Sözlü kullanımda sık rastlanılan bir durumdur. Anlamda kolaylık sağlar (Yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı). Genellikle yüklemi eksiltilmiş yapılar görülür. Ünlemler, ret ve kabul sözleri tek başlarına kullanıldıklarında eksiltili cümle olarak değerlendirilirler.

Ünite 12

Yüklemin Türüne ve Yerine Göre Cümleler
Türkçede yüklemin türüne göre cümle, ya fiil cümlesidir ya da isim cümlesidir.

Fiil Cümlesi
Yüklemi çekimli bir fiil veya birleşik fiil olan cümleye fiil cümlesi diyoruz. Fiil cümleleri öznenin yaptığı işi bildirir. Ya bildirme ya da tasarlama kipleriyle kurulurlar.

Basit Çekimli Fiillerle Kurulan Cümleler
Bildirme Kipleriyle Kurulan Cümleler: Bildirme kipleriyle oluşturulan cümlelerde oluş ve kılışlar, belli bir zaman içinde anlatılır. Fiile getirilen ekler kipin şeklini verdiği gibi zamanını da verir.
a)      Geniş Zaman Kipiyle Kurulan Cümleler: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
b)      Şimdiki Zaman Kipiyle Kurulan Cümleler: Seni seviyorum.
c)       Görülen Geçmiş Zaman Kipiyle Kurulan Cümleler: Geldi, söyledi ve gitti.
d)      Öğrenilen Geçmiş Zaman Kipiyle Kurulan Cümleler: Gelmişler, söylemiş ve gitmişler.
e)      Gelecek Zaman Kipiyle Kurulan Cümleler: Sisler bulvarı’nda öleceğim.
Tasarlama Kipiyle Kurulan Cümleler: Şekil gösteren belirli eklerle kurulur.
a)      Şart Kipiyle Kurulan Cümleler: Ağılda oğlak doğsa, yazıda otu biter.
b)      İstek Kipiyle Kurulan Cümleler: Çıkayım, göreyim rüzgârlı sahilleri.
c)       Emir Kipiyle Kurulan Cümleler: Kendine iyi bak.
d)      Gereklilik Kipiyle Kurulan Cümleler: Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten.

Birleşik Çekimli Fiillerle Kurulan Cümleler
Ek fiilin görülen geçmiş zaman (-DI), öğrenilen geçmiş zaman (-mIş) ve şart (-sA) eklerinin fiillerin basit çekimlerine getirilmesiyle fiillerin birleşik çekimleri meydana gelir. Birleşik çekimlerde iki kip üst üste gelir. İlk ek çekim, ikinci ek de birleşik çekim ekidir. Asıl fiil önce, yardımcı fiil ise sonra gelir.
a)      Hikâye Birleşik Çekimiyle Kurulan Cümleler: Bakardım nereye gitti diye.
b)      Rivayet Birleşik Çekimiyle Kurulan Cümleler: Bakarmışım nereye gitti diye.
c)       Şart Birleşik Çekimiyle Kurulan Cümleler: Bakarsam nereye gitti diye.

Birleşik Fiillerle Kurulan Cümleler
Birleşik fiil, isim veya fiil cinsinden bir kelimenin bir yardımcı fiil ile bir araya gelmesiyle oluşan kelime gurubudur. İsim öğesi ile yardımcı fiil eksiz bir araya gelirken fiil öğesi ile yardımcı fiillerin birleşmelerinde araya zarf-fiil ekleri getirilir.
İsim + Yardımcı Fiil Kalıbındaki Birleşik Fiillerle Kurulan Cümleler: Bir isim öğesi ile et-, eyle-, yap-, kıl-, ol- yardımcı fiilleri bir araya gelir. Et-, eyle-, yap-, kıl- geçişli fiiller yaparken ol- ve bulun- geçişsiz fiiler yapar: mahvetti, seyrederdi, kör olsun, teslim olacak, halletmeliyiz, ümit etmiştir, teslim olur.
Tasvir Fiilleri Kalıbındaki Birleşik Fiillerle Kurulan Cümleler: Zarf-fiil biçimindeki esas fiile bil-, ver-, yaz-, dur-, gel-, git-, kal-, koy-, gör- yardımcı/tasvir fillerinden birinin eklenmesiyle ortaya çıkarlar. Bu birleşmelerde yardımcı fiiller ana fiilin anlattığı kılış ve oluşu tasvir eder ve onun nasıl, ne şekilde olduğunu veya yapıldığını belirtir. Tasvir fiillerinden “bil-“ yeterlilik, “ver-“ tezlik, “yaz-“ yaklaşma, “dur-, koy-, git-, kal-, gör-, gel-“ süreklilik bildirir: Öğrenegörsün, oturakaldım, olabilirim, ediver.

Çatılarına Göre Fiil Cümleleri
Fiil tabanına çekimden önce fiilden fiil türeten bazı eklerin getirilmesiyle değişik görünüşte yeni fiil gövdeleri elde edilir. Fiilin bünyesinde anlam değişikliği yapmayan, özne ve nesne ilgisine bağlı olarak ortaya çıkan şekil değişikliğine çatı denir.
Etken Çatılı Fiillerle Kurulan Cümleler: Yüklem tarafından belirtilen işin özne tarafından doğrudan doğruya yapıldığını gösteren çatıdır. Dönüşlü, işteş, geçişli, geçişsiz, ettirgen, oldurgan fiiller etken fiillerdir. Etken fiiller nesne alıp almamalarına göre ikiye ayrılırlar:
a)      Geçişli Fiillerle Kurulan Cümleler: Fiilin gösterdiği hareket hem şahsı hem de nesneyi etkiliyorsa bu fiiller geçişlidir. Nesne, öznenin yaptığı işten etkilenen öğedir (Borçlarını düşünüyordu, resim çiziyordu, fani bir iz bırakmış, kitap okuyor).
b)      Geçişsiz Fiillerle Kurulan Cümleler: Fiilin gösterdiği hareket yapana yöneliyor, yani özneyi etkiliyor ve nesne almıyorsa bu fiiller geçişsizdir (Pembe çok sarsılmıştı, dünden beri uyuyor).

Edilgen Çatılı Fiillerle Kurulan Cümleler: a) Geçişli etken fiiller, edilgen çatıya dönüştürülünce geçişsiz olur. Edilgen fiil, fiilin gösterdiği işin kimin tarafından yapıldığı belli olmayan, öznesi belirsiz fiildir. Bu cümlelerde gerçek özne yoktur. Bu nitelikteki özneye sözde özne denir (Evler uzaktan görülüyordu). b) Geçişsiz etken fiiller, edilgen çatıya dönüştürülünce “meçhul fiiller” olur. Meçhul çatılı fiillerle kurulmuş cümlelerde özne bulunmaz (Bu gün de erişilmez o diyara yarın da).

Dönüşlü Çatılı Fiillerle Kurulan Cümleler: Fiilin gösterdiği hareketin doğrudan doğruya özneye döndüğünü gösteren fiiller dönüşlü fiillerdir. Dönüşlü fiillerde işin yapan ve işten etkilenen aynı öğedir (Kedi yalandı, Kadın süslendi, Yüzü donuklaştı).

İşteş Çatılı Fiillerle Kurulan Cümleler: Fiilin gösterdiği hareketin birden çok özne tarafından birlikte veya karşılıklı olarak yapıldığını gösteren fiiller işteş fiillerdir. Yüklemi işteş olan cümlelerde birden fazla özne olabilir (Hayaller kelebek gibi uçuşur, Askerler bağrışıyorlardı, Nihayet buluştular).

Ettirgen Çatılı Fiillerle Kurulan Cümleler: Geçişli veya geçişsiz fiiller; “-r-, -t-, -tır-/-tur-“ eklerinden birini veya ikisini üst üste alarak ettirgen çatılı olurlar. Bu fiiller, hareketin özne dışında başka bir nesneye aktarıldığını, asıl hareketin başkalarına yaptırıldığını gösterir (Senin için mektup yazdırdım, Çekilen susuzluğu hiçbir kıyı dindirmez).

İsim Cümlesi
Yüklemi ek fiil ile çekime girmiş isim veya isim soylu cümlelerdir. İsim cümlelerinde yargı ek fiil ile sağlanır. İsim soylu kelimelerin yüklem olarak kullanılmalarını sağlayan “-DI, -mIş, -sA” ekleriyle fiillerin hikâye, rivayet ve şart birleşik çekimlerini meydana getiren fiile ek fiil denir.
İsim cümleleri yapma ve olma değil, öznenin ne olduğunu veya bir durumu bildirir (Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın).
İsim cümleleri çoğunlukla özne ve yüklemden oluşur (Kadın, öğretmenmiş).
İsim cümlelerinde bildirme öğesi yani ek fiil kullanılmayabilir [Rüzgâr şiddetli(dir)]. Kullanılmayan ek fiil, cümlenin anlamında varlığını belli eder.
İsim cümleleri nesne almaz, bunun istisnası “borçlu” kelimesinin yüklem olduğu cümlelerdir.
“Var” ve “yok” kelimeleri isim cümlelerinde en çok kullanılan yüklem isimleridir (Ne var ne yok? Ne var ne yok).
Yüklemi Tek Olan İsim Cümleleri: Dünyada herkesin bir yeri var.
Yüklemi Kelime Gurubu Olan İsim Cümleleri: O bizim şehrimizdi, Yalnızlık bir masaldır)

Yüklemin Yerine Göre Cümleler

Kurallı Cümle yüklemi sonda olan cümleler kurallı cümle olarak kabul edilir. Türkçe cümle yapısının esas özelliği, dizilişin yardımcı öğeden esas öğeye doğru olmasıdır. Bu nedenle cümlenin esas öğesi olan yüklemin sonda bulunması gerekir.

Devrik Cümle Yüklemi sonda olmayan cümlelere devrik cümle denir. Devrik cümlenin belirleyici özelliği yüklem dışı öğelerin vurgulanmasıdır. Anlatıma duygu katmak için şiir dilinde sıkça kullanılır.


Ünite 13

Anlamlarına Göre Cümleler

Olumlu Cümle Yargının gerçekleştiğini anlatan cümleler olumlu cümledir (İnanıyor, Dinliyoruz, Gittiler, Biliyorum).

Olumlu İsim Cümlesi Yüklemi isim ya da isim soylu bir sözcük olan olumlu cümlelerdir (Bu merhamettir).  

Olumsuz Cümle Yargının gerçekleşmediğini ifade eden cümlelerdir.
Olumsuz Fiil Cümlesi: Her kuşun eti yenmez.
“Ne… ne…” olumsuzluk bağlacıyla birbirlerine bağlanan cümleler, şekil olarak olumlu görünse de anlam bakımından olumsuzdurlar: Ne yardan ne serden vazgeçerim.
Olumsuz İsim Cümlesi: Olumsuzluk anlamı “değil” ve “yok” sözleriyle sağlanan cümlelerdir. Su sıcak değil.

Soru Cümlesi Bilgi almayı amaçlayan cümlelerdir.
Soru Ekiyle Kurulan Cümleler: Soru ifadesini veren “mi” ekine soru eki denir. Bu ek, ilgili olduğu kelimeden ayrı yazılır (Geldi mi?).
Soru Sıfatlarıyla Kurulan Cümleler: Hangisi? / Nasıl bir adam bu?
Soru Zamirleriyle Kurulan Cümleler: Kimim, neyim? Ne istersin?
Soru Zarflarıyla Kurulan Cümleler: Neden böyle kötü kötü bakıyorsun?
Soru Edatlarıyla Kurulan Cümleler: Gelecektin hani? Acaba? Bazı cümlelerde soru eki/sözü kullanılmadan “ya”, “ha” ve “demek” gibi sözlerle de soru anlamı verilebilir: Ya bütün bu olanlar gerçekse?

Emir Cümlesi Yüklemi emir kipinde olan cümlelerdir (Çık, Git, Yatın, Kalkın, Ağlama, Sorma).

Ünlem Cümlesi İçinde ünlem bulunan veya ünlem kavramı veren cümlelerdir. Ünlem cümleleri ağırlıkla duygu hallerini ifade eder bu nedenle her zaman düşünce ifade etmeyebilirler (Eyvah ki ne eyvah, giden gitti, kaldık mı bir başımıza!).


Ünite 14

Cümle Çözümlemesi Örnekleri
Cümle çözümlemesi bir metinde kaç cümle olduğunu, bir cümleyi meydana getiren öğeleri ve bu öğeler içindeki kelime guruplarının neler olduğunu inceleyip belirlemeye çalışmak demektir.

Cümlenin temel öğesi yüklem olduğu için çözümlemeye ilk önce yüklemi bularak başlanır. Bir cümlede sadece bir tane cümle bulunabilir. Söz dizisinde kullanılan yüklem sayısı, toplam cümle sayısını verir. Yüklem, yargıyı üzerinde taşıdığı için kolayca bulunan öğedir.

Özne, öncelik sıralamasında ikinci öğedir. Yükleme, anlam bağlamında en yakın unsur olan özne, fiilden ayrılamayan bir unsurdur (bu nedenle bazen fiilin içinde şahıs eki olarak bile karşımıza çıkabilir –geldim- gibi). Yükleme sorulan “kim” ve “ne” soruları özneyi ele verir.

Nesne, önem sırasında özneden sonraki öğedir. Geçişli fiillerle kurulmuş cümlelerde nesne bulunmalıdır. Nesne, yüklemin etkilediği öğedir. Geçişsiz fiillerde etkilenme özne üzerinde olduğu için nesne bulunmaz (gülüyor, ölmüş gibi sözcüklerin ifade ettiği hareket doğrudan özneyi etkilediği için nesne kullanılamaz). Nesneyi bulmak için yükleme “ne, neyi, neleri, kimi, kimleri” soruları sorulur. Bu sorulara cevap olan öğe nesnedir. Belirtisiz nesne sadece “ne” sorusuna cevap olabilen öğedir.

Yer tamlayıcısı yüklemin bildirdiği hareketin/oluşun yerini ve yönünü bildirir. Yer tamlayıcısı mutlaka ismin yaklaşma, bulunma ve uzaklaşma/ayrılma hal eklerinden birini alarak yükleme bağlanır. Yüklemle dolaylı ilişkisinden dolayı dolaylı tümleç olarak da anılır. Yer tamlayıcısını bulmak için yükleme “nereye, nerede, nereden, kime, kimde, kimden, neye, nede, neden” gibi sorular sorulur.

Zarf tümleci yüklemin anlamını zaman, yer, yön, durum, miktar, tarz, sebep, ölçü, araç, soru, şart gibi çeşitli yönlerden tamamlayan öğedir. Yükleme “niçin, nasıl, ne zaman, ne kadar, ne şekilde, ne ile, kiminle, hangi durumda, hangi şartta/şartlarda” gibi sorular sorarak zarf tümleci bulunur.

Kitap bitti


2 yorum:

  1. Çok güzel özet çıkart nasılsınız elinize sağlık çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  2. Çok beğendim çok güzel anlatmışsınız elinize sağlık

    YanıtlaSil