2 Haziran 2014 Pazartesi

Çağdaş Türk Yazı Dilleri II

ÇAĞDAŞ TÜRK YAZI DİLLERİ II

Uygur Türkçesi
Uygur Adı
Uygur adı ilk defa Bilge Kağan’ın yazıtında geçmektedir. Çin kaynaklarına Uygur adı; Hui-hu, Hui-ho, Hoei-ho, Wei-ho, Wei-wu gibi şekillerde geçer.
Uygur adının kökenine için Kaşgarlı, sözlüğünde bu adı Zülkarneyn’in bu kavim için söylediği “inan hoz horend” / başkasına muhtaç olmadan yaşarlar, avcılığı iyi bilirler” anlamındaki söze bağlar. Buna göre “hoz horend” sözcüğü önce Hozhor’a sonra da Uygur’a dönüşmüştür.
Ebulgazi Bahadır Han, bu adı Oğuz Kağan’ın verdiğini belirtir. Sözcük “uy” emir kökünden türetilmiş olup “itaat edici” anlamındadır.
Radloff, bu sözün anlamını “birleşenler, işbirliği yapanlar” şeklinde açıklar.
Rıza Nur bu görüşe katılır.
Prof. Dr. Sultan Mahmut da bu görüle katılanlar arasındadır.
Bacot’a göre sözcüğün anlamı, hızlı hücum eden, orman halkıdır.
Nemeth, sözcüğün anlamının “takip etmek” öbeğinden türediğini belirtir.
Genel olarak Uy-gur / akrabamüttefik anlamları taşıdığı kabul edilir.

Uygur Tarihi
Doğu Türkistan İskender’in mağlup edilmesinden sonra M.Ö. 300 yıllarından itibaren Hun Devleti’ne bağlanır.
Uygurlar, 6. yüzyılda Juan-Juanlarla savaşarak kendi devletlerini kurarlar. 606 tarihinde Göktürk Devleti’nin idaresine girerler. 745 yılında Göktürk Kağanlığı’nı yıkıp Ötüken Uygur Devleti’ni kurarlar. Bu devlet 840 yılında Kırgız akınları karşısında yıkılır. Uygurlar bu mağlubiyetten sonra çeşitli bölgelere dağılırlar. Bir kısım Uygur, güneydeki tarım havzasına yerleşerek Hoço-Uygur Devleti’ni kurarlar.
1209 yılında Moğollar bölgeyi ele geçirir. 1227’de Çağataylara bağlanırlar. 15 ve 16. yüzyıllarda bölgenin bir kısmı Çin’in kontrolüne geçer. 1759’da Doğu Türkistan’ın tamamı Çin saldırılarına uğrar. 100 yıldan uzun bir süre devam eden isyanlarda çok fazla insan kaybı yaşanır. 1870 yılında Yakup Bey, Kaşgar başkent olmak üzere Doğu Türkistan’da bağımsız bir devlet kurar. 1877’de bu devlet, Çin ve Rusya’nın ortak saldırılarıyla yıkılır. Uygur Türklerinin isyanları devam etmiştir. Her defasında Çin ve Rus askerleri tarafından bastırılmışlardır. 1944’te İli ayaklanmasının ardından 12 Kasım 1944’te Ali Han Töre’nin önderliğinde Şarkî Türkistan Cumhuriyeti kurulmuştur. 1949’da Çin kontrolüne geçmiş, 1955’te Sinkiang-Uygur Özerk Bölgesi adıyla Çin’e bağlı bir eyalet halini almıştır. O tarihten bu yana Çin baskıları altında yaşamaya çalışmaktadırlar.

Uygur Türkçesi
Uygur Türkçesi iki dönemde ele alınabilir. Klasik Uygur Türkçesi, Göktürk Devleti’nden sonra eser vermeye başlamıştır. Yeni Uygurca ise 20. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanan Uygurcadır.
Türk dili tarihi içinde Uygur Türkçesi, 15. yüzyıldan sonra ortaya çıkan Çağatay Türkçesinin devamı olarak kabul edilir ve Yeni Uygur Türkçesi olarak adlandırılır.
1930’lu yıllara kadar Çağatay Türkçesini kullanan Uygur Türkleri bu tarihten itibaren Urumçi ağzını esas almışlardır.
Ana hatlarıyla Uygur Türkçesinin ağızları üç guruba ayrılır. Bunlardan ikisi Hoten ve Lopnor ağızlarıdır. Lopnor gurubu, Kırgız Türkçesinin özelliklerini de taşır.
20. yüzyıla kadar Arap alfabesini kullanan Uygurlar, bu tarihlerden itibaren çeşitli siyasi baskılar nedeniyle farklı alfabeler kullanmışlardır. 1930-47 yılları arasında Kiril, 1954-78 yılları arasında Latin alfabesi kullanmışlardır.

Uygur Edebiyatı
10 ve 15. yüzyıllar arasında Budizm ve Maniheizmin Uygur edebiyatına tesirleri olmuştur. Altun YarukNom BitikMaytrisimit gibi eserler bu döneme aittir.
Çin istilaları ve onlara karşı verilen mücadeleler Uygur halkının bağrında kapanmaz yaralar açmış, bundan mütevellit sözlü gelenekte çok sayıda destan oluşmuştur. Bunların en ünlüsü Nazumgum Destanı’dır. Birçok destan, gazel ve muhammeslerden oluşan Garibler Hekeyatı adlı eser 30 bin mısradan fazladır. Eserin içinde Abdürrahim Nizarî, Turdı Garibî ve Noruzahun Ziyayî’nin eserleri bulunmaktadır.
Müebbet Destanlar’ın şairi Abdürrahim Nizari, Uygur edebiyatının en ünlü şairidir.
Aşk ve hürriyet temalı gazelleriyle meşhur Mir Hasan SaburîŞerh-i Şikeste Destanı yazarı Seyid Muhammed Kaşî, Turdı Garibî, Molla ŞakirSadır Pehlivan, İsmail Bey Zinişan, Muhammed Sadık KaşgarîKalender ve Gomnam dönemin diğer büyük şairleridir.
20. yüzyıl Uygur edebiyatı ağırlıkla tarih yazıcılığı ürünüdür. Arzu Muhammed’in “Emir Ali”si, Umudî’nin “Ceng-name”si, Muhammed Alem’in “Tarih-i Kaşgar”ı, Molla Şakir’in “Zafername”si ve Musa Sayrami’nin “Tarih-i Hamidî”si bu eserlerden başlıcalarıdır.
İsa Yusuf Alptekin’in kurduğu Altay Neşriyat yayınladığı Uruş Haberi, Yurt, Altay, Tiyanşan dergileriyle Türkçülük temalı bir akım geliştirdi. İsa Yusuf Alptekin, Mehmet Emin Buğra, Mesut Sabri Beykozi gibi yazarlar bu dergilerdeki yazılarıyla Uygur Türklerinin aydınlanmasına vesile olmuşlardır.
Mehmet Emin Buğra’nın “Kutluk Türkan”ı, Mesut Sabri Beykozî’nin “Niyaz Kız” (dram) ile “Derme Çatmalar” (hikâye) ve Abdurrahim Ötkür’ün hamasi şiirler kitabı olan “Tarim Boylır”ı dönemin önemli eserleridir.
Abdulhalik Uygur’un “Zulumga Karşi”, “Açil”, “Oygan” (Uyan), “Cehalet Buliki” (Cehalet Çeşmesi) ve Lütfullah Muttalip’in de “Yıllarga Cavap” adlı eserleri ünlüdür. Ayrıca Nim Şehit, Ahmed Ziyaî, Ziya Semedi, Tayipcan Aliyop ve Ruzi Kadiriy son asrın önemli şairleridir.
Abdurrahim Ötkür, “İz” ve “Oyangan Zemin” (Uyanan Toprak) adlı romanı kaleme almış ve Kutadgu Bilig’i manzum olarak Yeni Uygur Türkçesi’ne aktarmıştır. Seyfettin Azizî’nin “Sultan Satuk Buğra Han”, “Teñritag Bürkütü” (Tanrıdağ Kartalı) ve “Eslime” (Hatıralar) adlı romanları ile Amannisahan adlı tiyatro eseri türlerinin başarılı örnekleridir. Zordun Sabir’in “İzdiniş” (Arayış), Turdi Samsak’ın “Ahirettin Kelgenler” (Ahiretten Gelenler) ve Ferhat Cilân’ın “Mahmud Kaşgarî” adlı romanları önemlidir.

Doğu Türkistan
Kuzeyde Türkistan ve Moğolistan, doğuda da Çin’in Kansu eyaletiyle sınırlıdır. Yüzölçümü yaklaşık 2 milyon kilometredir. Nüfusu –Çin kaynaklarının 1993 yılı sayımına göre- 16 milyonun üzerindedir. Ülke nüfusunun % 46’si Çin, yüzde 45’i Uygur Türklerinden oluşmaktadır.
Kendi içinde beş özerk eyaleti bulunan Doğu Türkistan’ın önemli şehirleri Urumçi, Altay, Hoten, Kaşgar ve Kumul’dur.
Ülke zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir (petrol, altın, kömür vs.). Yaylalarında 60 milyona yakın küçük ve büyük baş hayvan beslenmektedir.

Uygur Türkçesi Grameri
Ses Bilgisi
Ünlüler
Sekiz ünlüsü vardır: a, e, é, i, o, ö, u, ü
/e/ sesi Türkçedeki e’den daha açık ve geniş söylenir. /é/ ise Türkçedeki e’den daha kapalı, e ile i arasında bir ses değerine sahiptir.
Alfabelerinde /ı/ sesi yoktur. Kalın k ve ğ seslerinin yanında ı telaffuzu varlığını hissettirir. qir (kır), qiyin (zor), tiq- (tıkmak), éqil (akıl) gibi.

Düz
Düz
Yuvarlak
Yuvarlak

Geniş
Dar
Geniş
Dar
Kalın
A
-
O
U
İnce
E, é
İ
Ö
Ü

Ünlü Uyumları
Bazı istisnalar dışında büyük ünlü uyumu korunur.
Alıntı kelimelerde bu uyum sağlam değildir. Uyumu bozan nedenlerden biri ı ve i sesleri için tek harfin kullanılmasıdır. Bazı eklerin tek tip olması da uyumu bozan sebeplerdendir.
Küçük ünlü uyumu da sağlam değildir.
Birçok ek tek şekilli olduğu için ünlü uyumları bozulmaktadır.

Ünlülerle İlgili Özellikler
Birden fazla heceli kelimelerin son hecesinde bulunan a ve e sesleri, açık-orta hecede kaldıkları zaman i olur: başqisi (başkası), baliliri (balaları)
Kapalı tek heceli kelimelerdeki a ve e ünlüleri, kelime ek aldığında açık hecede kalırsa é’ye döner: bérip<barip (gidip), béşim<başim (başım)
Birden fazla heceli kelimelerin ilk hecesi açık ve ikinci hecesinde i ünlüsü varsa, ilk hece ünlüsü daralarak é olur: béliq (balık), qéni (hani), yézik (yazı)
Arapça alıntı kelimelerde açık ve orta hecede bulunan a ve e ünlüleri daralarak i olur: ciset (ceset), memliket (memleket)

Ünsüzler
Uygur Türkçesinde 24 ünsüz vardır. Bu ünsüzler şunlardır: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, x, j, k, q, l, m, n, ñ, p, r, s, ş, t, v, y, z.
Özellikleri
Türkiye Türkçesinde b ile başlayan bazı kelimelerin başındaki ses, Uygur Türkçesinde m’dir: men (ben), miñ (bin), meyrem (bayram), meñiz (beniz)
Türkiye Türkçesinde kelime başındaki bazı b’ler Uygur Türkçesinde p’dir: paqa
(bağa, kurbağa), putaq (budak), piçaq (bıçak), pük- (bük-), pütün (bütün)
Türkiye Türkçesinde iç sesteki b ünsüzü, Uygur Türkçesinde v’dir: çivik (çubuk), çiviş (çebiş), sevir (sabır), elvette (elbette), etivar (itibar).
Eski Türkçede kelime içi ve kelime sonunda bulunan bazı b’ler Uygur Türkçesinde y olmuştur: eb>öy (ev), seb->söy- (sev-), sebin>süyün-(sevin-).
Arapça ve Farsçadan girmiş kelimelerdeki f ünsüzü p’ye dönüşmüştür: pelsepe (felsefe), epsus (efsus), terep (taraf), peqet (fakat), pil (fil), perq (fark).
Türkiye Türkçesinde d ile başlayan Türkçe asıllı kelimeler, Uygur Türkçesinde t ile başlar: tağ (dağ), til (dil), toqquz (dokuz), tur- (dur-).
Türkiye Türkçesinde Türkçe asıllı kelimelerde bulunan c sesi, Uygur Türkçesinde ç’dir: sekkizinçi (sekizinci), aççiq (acı), keçe (gece), keçik- (gecik-).
Türkiye Türkçesinde ile başlayan Türkçe asıllı kelimeler, Uygur Türkçesinde k ile başlar: kel- (gel-), kör- (gör-), köz (göz), kérek (gerek).
Kelime başındaki t’den sonra “iş, üş” sesleri gelirse t, ç’ye döner: tiş - çiş (diş), tüş - çüş (düş, öğle), tişi - çişi (dişi), tüş - çüş- (düş-), tüşen-çüşen- (düşün-, anla-).
İlk hecenin başındaki s’ler, hece sonunda ç bulunduğu zaman çoğunlukla ç’ye döner: çaç (saç), çaçmaq (saçmak), çaşqan (sıçan).
Kelime başında veya kelime ortasındaki bazı q ünsüzleri x’ya döner: xoşna (komşu), toxmaq (tokmak), toxta- (dur-), mexset (maksat).
Uygur Türkçesinde y ile başlayan kelimelerin j ile başlayan şekilleri de vardır. Bu iki şekil, özellikle ilk hecesi dar ünlülü kelimelerde görülür: jil-yil (yıl), jurt-yurt (yurt), jigit-yigit, jigirme-yigirme (yirmi), jürek-yürek, jitim-yitim (yetim)

Ünsüz uyumu Uygur Türkçesinde büyük oranda görülür. Alıntı sözcüklerde uyum aranmaz.

Şekil Bilgisi

İsim Çekim Ekleri
Çokluk eki +lAr’dır: atlar, qollar (eller)

İyelik Ekleri

Teklik
Çokluk
1. kişi
+(i, u, ü)m
+(ı, i) miz
2. kişi
+(i, u, ü) ñ
+ (ı, i) ñlar
3. kişi
+i, +si
+i, +si
quliğim (kulağım)
quliğiñ
quliği
quliğimiz
quliğiñlar
quliği

Hâl Ekleri
Yalın hâl eksizdir.
İlgi Hâli eki +niñ’dir. Bu ek tek şekillidir. qolniñ (elin)
Yükleme Hâli eki de tek şekilli olup +ni’dir. işni (işi)
Yönelme Hâli eki tonsuz ünsüzlerden sonra +qa+ke; tonlu ünsüzlerden sonra +ğa+ge olur. sinipqa (sınıfa), derske (derse), arslanğa (arslana)
Bulunma Hâli eki +dA; +tA ekleriyle yapılır: almida (elmada), zalda (salonda)
Ayrılma Hâli eki uyuma göre, +din+tin ekleriyle yapılır: dadamdin (babamdan), küçtin (güçten).
Eşitlik Hâli eki +çe’dir.
Vasıta Hâli eki “bilen” (ile) edatıyla yapılır: bala bilen (çocuk ile), palta bilen (baltayla)
Aitlik Eki +ki’dir: meniñki (benimki)
Soru Eki sadece yuvarlak ünlülü biçimiyle kullanılır: barmu (var mı), mümkinmu (mümkün mü)
Uygur Türkçesinde -mu eki, da/de (dahi) anlamında bazı ifadelerin kurulmasında da kullanılır: ménmu (ben de), bizniñmu (bizim de).
Uygur Türkçesinde soruya “acaba” anlamı katan ve “erki” şüphe edatından ekleşen “-mikin”, -kin, -ki” ekleri de vardır: barmikin (var mı acaba?), barki (var mı acaba?), qaysikin (hangisi acaba?).

Fiil Çekim Ekleri
1. Şahıs Ekleri

Zamir Kökenli Şahıs Ekleri
Teklik           Çokluk
1. Şahıs         -men              -miz
2. Şahıs         -sen                -siler
3. Şahıs         -ø                    -ø; -lar, -ler; -ş-
b. İyelik Kökenli Şahıs Ekleri
Teklik           Çokluk
1. Şahıs         -(i,u,ü)m        -q, -k
2. Şahıs         -(i,u,ü)ñ         -(i,u,ü)ñlar; -ñiz
3. Şahıs         -ø                    -ø; -lar, -ler; -ş-

Emir eklerinin her şahısta ayrı bir şekli vardır.
Teklik                                   Çokluk
1. Şahıs         -y; -ay, -ey                            -yli; -ayli, -eyli
2. Şahıs         -ø; -ğin, -gin/-qin, -kin        -(i)ñlar, -(u)ñlar, -(ü)ñlar
-ğil, -gil/-qil, -kil                  -(i)ñ, -(u)ñ, -(ü)ñ
3. Şahıs         -sun                                       -sun

2. Zaman ve Şekil Ekleri
a. Bildirme Kipleri
1. Öğrenilen Geçmiş Zaman
1. Tip Öğrenilen Geçmiş Zaman: -ğan (-gen, -qan, -ken) eki ile yapılır. Birinci teklik şahısta bazen, çokluk şahısta ise devamlı -ğan eki ile şahıs eki arasına -di eki getirilir.
yazğan(di)men (yazmışım)
yazğansen
yazğan(du)
yazğandimiz
yazğansiler
yazğan(du)/yézişqan
Bu kipin olumsuzu iki şekilde yapılır. İlkinde, fiilden sonra olumsuzluk eki -ma/-me getirilir. Ancak, Uygur Türkçesinde orta hecelerdeki a ve e sesleri i’ye döndüğü için, açık orta hecelerde ek olumsuzluk eki -mi olur: yézmigen(di)men (yazmamışım), yézmigensen (yazmamışsın).
Diğer olumsuzluk şeklinde ise emes kelimesi kullanılır: kütken emesmiz (beklememişiz), kütken emessiler (beklememişsiniz).
2. Tip Öğrenilen Geçmiş Zaman: Öğrenilen geçmiş zamanın ikinci tipi -p ekiyle yapılır. Ek, ünlü ile biten fiillere doğrudan doğruya getirilir. Ünsüz ile biten fiillere getirilirken düzlük-yuvarlaklık uyumuna uygun bir yardımcı ünlü (-i, -u, -ü) alır. Bu çekimin kip eki, ikinci şahıslarda sadece p’dir. Birinci şahıslarda (teklikte genellikle, çoklukta daima) –ti ekiyle birleşir. Üçüncü şahıslarda ise -tu(r) ekiyle birleşir.
işlep(ti)men (çalışmışım)
işlepsen
işleptu
işleptimiz
işlepsiler
işleptu/işlişiptu
Olumsuz şekli: işlimeptimen (çalışmamışım), işlimepsen (çalışmamışsın).
2. Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman
Görülen geçmiş zaman iki şekilde yapılır.
1. Tip Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: Birinci şekil -di, -dU, -ti, -tU, eki ile yapılır.
aldim (aldım)
aldiñ
aldi
alduq
aldiñlar
aldi/élişti/aldilar
Teklik ikinci şahsın nezaket şekli genellikle -ñiz eki ile, bazen de (daha çok hürmet ifadesi için) -la, -le eki ile karşılanır: yazdiñiz (yazdınız), küldile (güldünüz).
Olumsuz şekli: almidim (almadım), almidiñ (almadın).
2. Tip Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: Görülen geçmiş zamanın ikinci şekli, -ğan (gen, -qan, -ken) ekine iyelik eklerinin ilavesinden sonra “bar” kelimesinin getirilmesiyle yapılır.
yazğinim bar (yazdım)
yazğiniñ bar
yazğini bar
yazğinimiz bar
yazğiniñlar bar
yazğini bar/yezişkini bar
Olumsuz şekli: Bu kipin olumsuzunda yoq kelimesi kullanılır: yazğinim yoq (yazmadım)
3. Şimdiki Zaman
Uygur Türkçesinde şimdiki zaman iki şekilde yapılır.
1. Tip Şimdiki Zaman: Şimdiki zamanın birinci tipi -(i, u, ü)vati ekiyle yapılır. Bu ek, -p zarf-fiil eki ve yat- fiilinin birleşmesinden oluşmuştur (yézip yétimen > yézivatimen “yazıyorum”).
oquvatimen (yazıyorum)
oquvatisen
oquvatidu
oquvatimiz
oquvatisiler
oquvatidu/oquşivatidu
Olumsuz şekli: oqumayvatimen (okumuyorum), oqumayvatisen (okumuyorsun).
2. Tip Şimdiki Zaman: -maqta, -mekte ekiyle yapılır. Ekin ikinci hecesi, açık orta
hece durumuna düştüğü birinci ve ikinci şahıslarda i’leşir: bilmektimen < bilmektemen (bilmekteyim), bolmaktisiler < bolmaktasiler (olmaktasınız). Teklik ikinci şahsın nezaket şekli -siz eki ile yapılır: bilmektisiz (bilmektesiniz). Üçüncü şahısta çokluk eki olarak -ş- kullanılır.
Olumsuz şekli: Olumsuz şekli -maqta/-mekte ekinden sonra emes kelimesinin getirilmesiyle yapılır: kelmekte emesmen (gelmemekteyim).
Uygur Türkçesinde ayrıca -p tur-, p yürü- ve -p oltur- yardımcı filleriyle oluşturulan şekillerle de şimdiki zaman anlamı ifade edilmektedir.
4. Gelecek Zaman
Gelecek zaman çekimi üç şekilde yapılır.
1. Tip Gelecek Zaman: Bu kip ünsüz ile biten fiillerden sonra -i(<-a, -e), ünlü ile biten fiillerden sonra ise -y getirilerek yapılır. Teklik ikinci şahsın nezaket şekli -siz eki ile karşılanır: bilisiz (biliyorsunuz)
Olumsuz şekli: kütmeymen (beklemeyeceğim).
2. Tip Gelecek Zaman: İkinci tip gelecek zaman -idiğan/-ydiğan ekiyle ifade edilir. Ek ünlüyle biten fiillere -ydiğan, ünsüzle biten fiillere de -idiğan şeklinde gelir:
içidiğan(di)men (içeceğim)
içidiğansen
çidiğan(du)
Olumsuz şekli: içmeydiğan(di)men (içmeyeceğim).
3. Tip Gelecek Zaman: Üçüncü tip gelecek zaman çekimi ise -ğu/-gü; -qu/-kü sıfat-fiil ekinden sonra iyelik eklerinin getirilmesiyle yapılır. Ancak bu kiple yapılan gelecek zaman konuşma dilinde görülmez, seyrek olarak edebî eserlerde rastlanır: çiqqum (çıkacağım)
Olumsuz şekli: Olumsuz şekli yoq kelimesi ile yapılır: çiqqum yoq (çıkmayacağım),
5. Geniş Zaman
Geniş zaman, ünsüzle biten fiillerde -Ar ekiyle, ünlüyle biten fiillerde -r ekiyle yapılır.
kütermen (beklerim)
kütersen
Olumsuz şekli: kütmesmen (beklemem)
b. Tasarlama Kipleri
1. Şart Kipi
Şart kipi Türkiye Türkçesinde olduğu gibi -sA ekiyle yapılır:
barsam (gitsem)
Teklik ikinci şahsın nezaket şeklinde -ñiz eki kullanılır: bilsiniz (bilseniz).
Olumsuz şekli: barmisam (gitmesem), barmisañ (gitmesen).
2. Gereklilik Kipi
Uygur Türkçesinde gereklik için özel bir ek yoktur. Gereklik genellikle “kérek”, bazen de lazim “lâzım” kelimeleriyle karşılanır.
yazsam kérek (yazmalıyım)
yazsañ kérek
Uygur Türkçesinde “-(i)ş, -(u)ş, -(ü)ş + iyelik eki + kerek, lazim, zörür, tegiş” yapısıyla da gereklilik çekimi karşılanmaktadır: bolişim lazim (olmalıyım), alişiñ kérek (almalısın)
Olumsuz şekli: Olumsuz şekillerde -mA eki ve emes kelimesi kullanılır: yézmisem kérek (yazmamalıyım), yézmiseñ kérek (yazmamalısın)
3. Emir Kipi
Uygur Türkçesinde her şahıs için ayrı bir emir eki vardır. Çekimi şöyledir:
qilay (yapayım)
qil, qilgin, qilgil (yap)
qilsun (yapsın)
qilayli (yapalım)
qiliñ, qıliñla, qılışsila (yapın, yapınız)
qilsun (yapsınlar)
Olumsuz şekli: qilmay (yapmayayım), qilma (yapma).
4. İstek Kipi
Uygur Türkçesinde istek kipi üç şekilde yapılır.
1. Tip İstek Kipi: Birincisi, -ğay (-gey, -qay, -key) ekiyle yapılır.
yazğaymen (yazayım)
yazğaysen
yazğay
yazğaymiz
yazğaysiler
yazğay/yazğaylar
Olumsuz şekli: yézmiğaymen (yazmayayım)
2. Tip İstek Kipi: İkinci şekil -ğu (-gü, -qu, -kü) sıfat-fiil ekinin iyelik eki almış şekillerine “bar” veya “kel- (gel-) fiilinin çekimlenmiş hâlinin getirilmesiyle yapılır.
yazğum bar (yazasım var)
yazğuñ bar
Olumsuz şekil: Olumsuz şeklinde yoq kelimesi kullanılır: yazğum yoq (yazasım yok).
3. Tip İstek Kipi: Bu kip -maqçi, -mekçi ekiyle yapılır.
kelmekçimen (gelmek istiyorum)
kelmekçisen
kelmekçi
kelmekçimiz
Olumsuz şekli: Olumsuz şekli emes kelimesiyle yapılmaktadır: kelmekçi emesmen (gelmek istemiyorum).

c. Fiillerin Birleşik Çekimi
1. Rivayet
Rivayet birleşik çekimi, basit çekimden sonra getirilen i- ek fiiline öğrenilen geçmiş zamanın birinci tipi (-ken), bazen de üçüncü tipi (-miş) getirilerek yapılır.
1. Tip Öğrenilen Geçmiş Zamanın Rivayeti
alğan iken men (almışmışım)
2. Tip Öğrenilen Geçmiş Zamanın Rivayeti
qiliptikenmen (yapmışmışım)
1. Tip Şimdiki Zamanın Rivayeti:
qilivatidiken men (yapıyormuşum)
qilivatidiken sen
2. Tip Şimdiki Zamanın Rivayeti:
qilmaqta ikenmen (yapmaktaymışım)
1. Tip Gelecek Zamanın rivayeti
qilidiken men (yapacakmışım)
2. Tip Gelecek Zamanın rivayeti
qilidiğan ikenmen (yapacakmışım)
Geniş Zamanın Rivayeti
barar ikenmen (gidermişim)
Geniş zamanın rivayetinde imiş ekinin yalnız ve iken ekiyle birlikte kullanımı da görülmektedir: yazarimişmiz (yazarmışız), bilmes imiş (bilmezmiş), alarikenmişmen (alırmışım).
Şart Kipinin Rivayeti
Şart çekiminin rivayetinde şahıs eki şart ekinin üzerine gelmektedir.
körsem iken (görseymişim)
Gereklilik Kipinin Rivayeti
yézişim kérek iken (yazmalıymışım)
1. Tip İstek Kipinin Rivayeti
alğay ikenmen (alaymışım)
2. Tip İstek Kipinin Rivayeti
almaqçi ikenmen (alaymışım)

2. Hikâye
Hikâye çekimi, i- (< er-) fiilinin görülen geçmiş zamanı ile yapılır.
1. Tip Öğrenilen Geçmiş Zamanın Hikâyesi
alğan(i)dim (almıştım)
2. Tip Öğrenilen Geçmiş Zamanın Hikâyesi
Bu kipin çekiminde öğrenilen geçmiş zaman eki -p’nin üzerine idi eki gelince iki ünlü arasında kalan-p, -v-’ye dönüşür.
töküvidim (dökmüştüm)
1. Tip Şimdiki Zamanın Hikâyesi
yézivatattim (yazıyordum)
2. Tip Şimdiki Zamanın Hikâyesi
almaqta(i)dim
1. Tip Gelecek Zamanın Hikâyesi
alattim (alacaktım)
2. Tip Gelecek Zamanın Hikâyesi
qilidigan(i)dim (yapacaktım)
Geniş Zamanın Hikâyesi
yazar(i)dim (yazardım)
Şart Kipinin Hikâyesi
bolsam idi (olsaydım)
1. Tip İstek Kipinin Hikâyesi
alğay(i)dim (alaydım)
2. Tip İstek Kipinin Hikâyesi
açmaqçi (i)dim (açacaktım)
Gereklilik Kipinin Hikâyesi
bilsem kérek idi (bilmeliydim)

3. Şart
Şart birleşik çekimi, bol- yardımcı fiili ve şart eki ile yapılır.
1. Tip Öğrenilen Geçmiş Zamanın Şartı
körgen bolsam (görmüşsem)
2. Tip Gelecek Zamanın Şartı
oynaydiğan bolsam (oynayacaksam)
Geniş Zamanın Şartı
oynar bolsam (oynarsam)
3. Tip İstek Kipinin Şartı
almaqçi bolsam (almak istesem)
d. imek ve iken Fiiliyle Yapılan İsim Çekimi
Uygur Türkçesinde isim çekiminin, şimdiki zaman, öğrenilen geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman ve şart şekli olmak üzere dört kipi vardır. Bu kiplerin olumsuzu, emes (değil) kelimesi ile yapılır.
1. Şimdiki Zaman
işçimen (işçiyim)
Olumsuz şekli: işçi emesmen (işçi değilim)
2. Öğrenilen Geçmiş Zaman
Öğrenilen geçmiş zamanın çekiminde “iken” ve “imiş” şekilleri kullanılır.
gözel ikenmen (güzelmişim)
Öğrenilen geçmiş zamanın çekiminde seyrek olarak eken ve imiş ekinin bir arada kullanıldığı görülmektedir: gözel ikenmişmen (güzelmişim), gözel ikenmişsiler (güzelmişsiniz).
Olumsuz şekli: gözel emes ikenmen (güzel değilmişim)
3. Görülen Geçmiş Zaman
İsme, i- fiilinin görülen geçmiş zamanı getirilerek yapılır.
tağda idim (dağdaydım)
Olumsuz şekli: tağda emes idim (dağda değildim)
4. Şart
İsme i- fiilinin şartı getirilerek yapılır. Bu çekimin örnekleri çok azdır. Özellikle kalıp ifadelerde ve üçüncü şahıs çekimlerinde görülür: héçnerse (hiç bir şey), némerse (her ne, ne), gözel ise (güzel ise), yahşi ése (iyiyse), oquğuçi ése (öğrenciyse).

Yapım Ekleri
1. İsimden İsim Yapan Ekler
+Añ: İsim ve sıfat türetir. İşlek değildir: boşañ (beceriksiz)
+çAn: Sıfat türeten işlek bir ektir: sözçan (konuşkan)
+çaq/+çek: İsimlerden sevgi ve küçültme bildiren isimler yapar: qozi+çaq (kuzucuk)
+çe: İsimlerde küçültme, millet ve boy adlarından dil ve lehçe adları yapar. Sayı isimlerine gelerek miktar bildirir: kitapçe (kitapçık)
+çi: Daha çok meslek ve uğraş isimleri yapan işlek bir ektir: işçi, qavapçi (kebapçı)
+çil: Sıfat türeten bir ektir: rastçil (gerçekçi, dürüst)
+çuq/çük: Küçültme yapar: qariçuq (göz bebeği)
+dar: Farsça kökenlidir: terepdar (taraftar)
+daş: Eşlik, ortaklık ve mensubiyet bildirir: ırqdaş (ırktaş)
+din /+tin: Topluluk gösteren sayı sıfatları yapar: birdin (birer)
+duq: Alet isimleri yapar. İşlek değildir: orunduq (sandalye)
+duruq/+dürük: İşlek değildir: boyunduruq (yoyunduruk)
+gey/+key: Yön isimleri bildiren isimler türetir. İşlek değildir: teriskey (kuzey)
+ğInA; +qına/+kine: Küçültme ve sevgi ifade eden isimler yapar: çiraylıqqına (güzel yavru), aqqına (beyazımsı)
+xor: Farsça kökenlidir. Karakter özelliği belirten isim ve sıfatlar türetir: çayhor (çay içen), parixor (rüşvetçi)
+keş: Farsça kökenlidir: méhnetkeş (işçi)
+kar: Farsça kökenlidir: paxtikar (pamukçu)
+qi/+ki; +ği/+gi: Yer ve zaman isimlerine gelerek, ona aitliği bildiren sıfatlar türetir: burunqı (önceki)
+lap: Topluluk bildiren sayı sıfatları türetir: onlap (onlarca)
+liq/+lik; +luq/+lük: Bir yere, nesneye mensubiyet, aitlik için, o nesnenin varlığını, çokluğunu bildiren isimler türetir: suluq (sulu)
+liğan/+ligen: Çokluk bildiren tahmini sayı isimleri türetir: beşligen (pek çok beşli)
+men: Sıfat türetir: danişmen (bilgili)
+pAz: Farsça kökenlidir. Meslek adları türetir: aşpaz (aşçı)
+raq/+rek: Karşılaştırma bildiren sıfatlar türetir: yaxşiraq (daha iyi)
+siman; +simal: İsimlerde “benzerlik, gibilik” ifade eden sıfatlar türetir: börisimal (kurda benzer)
+siz: İsimlerden yokluk veya azlık bildiren sıfatlar türetir: qumsiz (kumsuz)
+şunas: Meslek ve uğraş isimleri yapar. Farsça kökenlidir: tilşunas (dilci)
+vaz: Farsça kökenlidir: qımarvaz (kumar oynayan)

2. İsimden Fiil Yapan Ekler
+A-: Olma bildiren fiiller türetir: ata- (ad koymak)
+(A)r-: Geçişsiz fiiller türetir. aqar- (ağar-)
+(A)y-: Genellikle sıfatlardan fiil türetir: köpey- (çoğal-)
+al-: Genellikle sıfatlardan fiil türetir: azal-
+da-/+ta-: Genellikle geçişli fiiller türetir: alda- (aldat-)
+ğa-; +qa-/+ke-: çañqa- (susa-), iske- (kokla-), tumuqa- (üşüt-)
+ğar-; +qar-/+ker-: Geçişli fiiller türetir: başqar- (yönet-), suğar- (sula-)
+IrA-: İsimlerden geçişsiz fiiller türetir: ğañgira- (şaşır-)
+i-; +U-: Geçişsiz fiiller türetir: béyi- (zenginleş-)
+ildA-/UldA-: Yansıma kelimelerden fiiller türetir: şirilda- (şırılda-)
+(i)k-; +(u)q-: Olma bildiren fiiller türetir: birik- (birik-)
+qir-/+kir-; +qur-/+kür-: Genellikle yansıma kelimelerden fiiller türetir: çüçkür- (aksır-), öñkür- (hüngürde-, ağla-)
+lA-: En işlek isimden fiil yapan ektir: közle- (göz+le-)
+lAn- (<+lA-n-): İşlek eklerdendir: cüretlen- (cüret et-)
+lAş- (<+lA-ş-): aqtivlaş- (aktifleş-), birgeleş- (birleş-)
+lAt- (<+lA-t-): Geçişli fiiller yapar: canlat- (canlandır-), keñlet- (genişlet-)
+rA-:- Yansıma kelimelerden ve sıfatlardan fiiller türetir: añra- (şaşkın şaşkın bak-)
+sin-/+sun-: Duygu, niyet ve tavır bildiren fiiller türetir: ecepsin- (şaşır-)
+sirA-: Yokluk, azlık, eksiklik bildiren filler türetir: yağsira- (yağı eksik ol-)
+sit-: İşlek değildir: kemsit- (değerini düşür-)
+şA-: İşlek değildir: qapşa- (gevezelik et-)
+şi-/+şu-: İşlek değildir: deldenşi- (sallan-, sendele-)

3. Fiilden İsim Yapan Ekler
-aq; -ek: Sıfat, âlet ve yer isimleri türetir: ürkek (endişeli)
-nç: İşlek değildir: qorqunç (korkunç)
-ça; -ca: Soyut ve somut isimler türetir: çüşençe (düşünce, fikir)
-çaq; -çek: İsim ve sıfat türetir: emçek (meme)
-(i)ndi/(U)ndi: juyundi (pis su)
-ğa;-ge/-qa;-ke: Soyut ve somut isimler türetir: salğa (kement)
-ğan;-gen/-qan;-ken: Aslında sıfat-fiil eki olan bu ek, kimi kalıcı isimler de türetmiştir: qapqan (kapan, tuzak)
-ğaq;-gek/-qaq;-kek: İsim ve sıfat türetir: orğaq (orak)
-ğin;-gin/-ğun;-gün/-qin;-kin/-qun;-kün: Sıfat türeten bir ektir: turgun (durgun)
-ğu;-gü/-qu;-kü: Soyut ve somut isimler türetir: éçitqu (maya)
-ğuç;-güç/-quç;-küç: Somut isimler türetir: açquç (anahtar)
-ğuçi;-güçi;-quçi: alğuçi (alıcı)
-ğur;-gür/-qur;-kür: Sıfat türeten bir ektir: bolmiğur (yaramaz)
-(i)m/-(U)m: bölüm (bölme, oda)
-miş/-mUş: Aslında sıfat-fiil eki olan bu ek, kimi kalıcı isimler de türetmiştir: qılmiş (suç, kabahat)
-n: éqin (akım, akış), yégin (yağış)

4. Fiilden Fiil Yapan Ekler
-A-: Geldiği fiili pekiştirir: bura- (bur-), küy(ü)şe- (dili tutul-)
-Ar-/-Ur-/-r-: Geçişsiz fiilleri geçişli yapar: çöker- (çöker-, çöktür-)
-dar-/-tar-: Ettirgen çatı ekidir: toltar- (doldur-)
-dUr-/-tUr-: Ettirgen çatı ekidir: yédür- (yedir-)
-ğa-;-ge-/-qa-;-ke-: Fiile tekrar ve pekiştirme anlamı katar: çayqa- (yıka-)
-ğuz-;-güz-/-quz-;-küz-: Ettirgen çatı ekidir: kirgür- (girdir-)
-i-/-U-: Fiil köklerine gelerek anlamlarını pekiştirir: qızi- (kız-, kor haline gel-)
-q-; -k-: Fiilin anlamını pekiştirir ve dönüşlülük yapar: çéliq- (göze çarp-, görün-)
-l-: Edilgenlik çatı ekidir: kétil- (gidil-)
-lA-: Eklendiği fiilin anlamını pekiştirir: bolcala- (fal aç-, tahmin et-)
-msirA-: İşlek değildir: külümsire- (gülümse-)
-n-: Dönüşlülük ekidir: söyün- (sevin-)
-ş-: İşteş çatı ekidir: külüş- (gülüş-)
-t-: Ettirgen çatı ekidir: qorqut- (korkut-)

Sıfat Filler
Nesnelerin geçici hareket vasıflarını karşılayan fiil şekilleridir. Uygur Türkçesinde başlıca sıfat-fiiller şunlardır:
-(i)vatqan/-Uvatqan/-yvatqan: Geniş zaman sıfat-fiilidir: kétivatqan adem (gitmekte olan adam), tuguvatqan (doğmakta olan), déyvatqan (denilmekte olan).
-eçek: Çok az görülen bir gelecek zaman sıfat-fiil ekidir: kéleçek künler (gelecek günler).
-idiğan/-ydiğan: Gelecek zaman sıfat-fiil ekidir: kelidiğan (gelecek)
-miş/mUş: Geçmiş zaman sıfat-fiili olup seyrek görülür: ötmüş künler (geçmiş günler)
-r; -Ar; -mAs: Geniş zaman sıfat-fiili yapan bu eklerin hem olumlu hem de olumsuz şekilleri bolca görülür: éytar söz (söylenecek söz), barar cay (gidecek yer)
-ğan;-gen/-qan;-ken: Geniş zaman sıfat-fiilidir ve işlek olarak kullanılır: köygen ot (yanan ateş)
-ğuçi;-güçi/-quçi;-küçi: İşlek bir sıfat-fiil ekidir: yazğuçi hatun (yazıcı kadın)
-ğusi;-güsi/-qusi;-küsi: Gelecek zaman sıfat-fiili yapar: kel-güsi künler (gelecek günler)

Zarf-Fiiller
Zarf-fiiler şahsa ve zamana bağlanmadan mücerret hareket hâli bildiren fiil şekilleridir.
-A/-y: Tekrar gruplarında ve birleşik fiil-yapımında görülür: tama tama (damlaya
damlaya)
-mAy; -mAyIn: - (a, -y) ve -(i)p, -(U)p zarf-fiillerinin olumsuz şekillerini yapar: almay (almayıp), bilmey (bilmeyip)
-ArdA: “iken”, “-dığı zaman” anlamlarını verir.
-(i)p/-(U)p: İşlek zarf-fiil eklerindendir: kilip (gelip), baqip (bakıp)
-ğili;-gili/-qili;-kili/-ğini;-gini: “-mek için, -meye ve -alı” anlamlarını verir: atamni
körgili keldim (babamı görmeye geldim)
-mAskA: Sebep bildirir. “-mamaya, -memek için” anlamlarını verir: ğérip bolmasqa çarem yoq (garip olmamaya çarem yok)
-mAstA: “-madan” anlamını verir. Kullanımı seyrektir: közliriñ körmeste meni (gözlerin görmeden beni)
-mAstin: “-madan” anlamını verir: kelmestin (gelmeden), barmastin (gitmeden)
-ğaç;-geç/-qaç;-keç: Zaman ifade eden zarf-fiil ekidir: éçilğaç (açılınca)
-ğaçqa;-geçke/-qaçqa;-keçke: Sebep ifade eden bir zarf-fiil ekidir: yaz-ğaçqa (yazdığı için)
-ğançe;-gençe/-qançe;-kençe: Zaman sınırlaması bildirir: u yügürüp kelgençe (o koşup gelene kadar)
-ğanda;-gende/-qanda;-kende/-ğanimda: Zaman bildirir. “-dığı zaman”, “-ınca” anlamlarını verir: kelgende (gelince, geldiği zaman)
-ğanğa;-genge/-qanğa;-kenge: “-dığı için” ,”-ınca” anlamlarını verir: gül degenge gül bolamdu? (gül deyince gül olur mu?)
-ğiçe;-giçe/-qıçe;-kiçe: Zaman sınırlaması yapar: kelgiçe (gelince)

Hareket Adları (İsim-Fiiller)
Uygur Türkçesinde hareket adları, -ş ve -maq, -mek ekleriyle yapılır.
1. : Fiil tabanına -(i, -u, -ü)-ş eki getirilerek yapılır: körüş (görüş), işleş (çalışma)
2. -maq, -mek: Fiil tabanına -maq, -mek eki getirilir: yazmaq (yazmak), yetküzmek (yetiştirmek)
Kelime Türleri
Zamirler
Uygur Türkçesinde “siz” zamiri teklik ifade eder ve nezaket için kullanılır. Ayrıca saygı için kullanılan ve yine teklik ikinci şahsı ifade eden “sili” (siz) ve “özliri” (siz) zamirleri vardır. Çokluk ikinci şahıs için bir de “senler” (siz) zamiri bulunmaktadır.
Dönüşlülük zamiri “öz” (kendi) kelimesidir: özüm (kendim)
c. İşaret Zamirleri
Nesneleri işaret yoluyla karşılayan zamirlerdir. bu, şu, o, uşbu (işbu, bu), mavu < mana+bu (işte bu, bu), eşu - aşu < ene+şu (işte şu, şu), muşu < mana+şu (işte şu, bu), avu < ene+bu (işte o, o).
d. Belirsizlik Zamirleri
hemme (hep, tamam, her şey), barliq (hep, bütün, her şey), herbirkimdu (biri, bir kişi), héçkim (hiç kimse), némidu (bir şey), hernéme (her şey), allinéme (bir şey), herqaysi (herbir, herkes), bari (hepsi), bezi (bazı), héçbirherkimallikim (biri, bir kişi), héçnéme (hiç bir şey), héçnérse (hiç bir şey), qaysibir (hangi), allinemi (bir şey), alliqandaq (bir, bir takım), alliqayaq (belli olmayan uzak bir yer), qandaqtur bir (bir, herhangi bir).
e. Soru Zamirleri
kimnéme (ne), qaysi (hangi), qayaq (nere), ne (nere, neresi), qançe (kaç, ne kadar), qayer (nere), qandaq (nasıl), qaçan (ne zaman), qéni (hani, nerede).

Sıfatlar
a. Niteleme Sıfatları
b. Belirtme Sıfatları
1. İşaret Sıfatları bu, şu ve u (o)’dur.
avu (işte o), eşu - aşu (işte şu, bu), mavu (işte bu, bu), munu (işte bu, bu), muşu (işte şu, şu), uşbu (işbu, bu).
2. Sayı Sıfatları bir, ikki, üç, töt, beş, alte, yette, sekkiz, toqquz, on; yigirme
b. Sıra Sayı Sıfatları
birinçi, ikkinçi, tötinçi, yettinçi, toqquzinçi, ikki yüz atmiş sekkizinçi, tötinçi sinip (dördüncü sınıf), üçünçi oqutğuçi (üçüncü öğrenci), birinçi yil (birinci yıl), sekkizinçi ay (sekizinci ay). Ayrıca tunci (ilk, birinci), otturançi (ortancı), kenci (sonuncu) kelimeleri de sıra sayı sıfatı olarak kullanılmaktadır.
c. Kesir Sayı Sıfatları
üçte bir, tötte üç (dörtte üç), yüzde alte (yüzde altı), ondin ikki (onda iki), yüzdin beş (yüzde beş), miñdin bir (binde bir), törtte bir alma (dörtte bir elma), üçte bir nan (üçte bir ekmek), pulniñ yüzde üçi (paranın yüzde üçü).
d. Üleştirme Sayı Sıfatları
birdin qalem (birer kalem), ikkidin depter (ikişer defter), töttin luget (dörder sözlük), beştin oquguçi (beşer öğrenci).
3. Belirsizlik Sıfatları
barçe (bütün, hep), pütün - pütkül (bütün), başqa (başka), aztalay (hayli, çok), bézi (bazı), birherhéçköp (çok), acayıptola (çok), barliq (bütün), hemme (bütün), özge (başka), palan (falan), hérqaysi (her, her bir), herqandaq (her, her ne), alliqançe (bir kaç), birqançe (birkaç), bir munçe (bir kaç), héçqandaq (hiç bir)
4. Soru Sıfatları
qaysı (hangi), qançe (kaç), qandaq (nasıl), néççe (ne kadar, kaç), néme (ne, hangi), nediki (neredeki).

Zarflar
a. Zaman Zarfları
ete (erte, yarın), etilikke (ertesi gün), ögünlükke (öbür gün), tünügün (dün), burnakün (geçmişte bir gün), kéyin (sonra), deslep (ilk, önce), baya (az önce), hemişe (daima), burun (önce), ülüşkün (geçen gün), keçqurun (akşam üstü),
b. Yer-Yön Zarfları
alga (ileri), aldı (önü), yuquri (yukarı), içkiri (içeri), teşqiri (dışarı), béri (beri), neri (öte), yeqin (yakın), ilgiri (ileri), yan (yan), qarşi (karşı), tüvendiki (aşağı).
c. Nitelik (Durum) Zarfları
eniq (belli, açık), undaq/andaq (öyle), mundaq (böyle, şöyle), xoşal (memnun), etey (mahsus, kasten), çapsan (hızlı, çabuk) aran (güçlükle, yavaşça), tuyuqsiz (ansızın, aniden), teste (zorla).
d. Miktar Zarfları
kem (az), sel (biraz), nurgun (çok), qisqiçe (kısa, kısaca), bir talay (birçok),
xoyma (gayet, çok), zep (gayet, pek çok), xéli (hayli, çok).
e. Soru Zarfları
qandaq (nasıl), némendaq (nasıl, ne kadar, ne biçim), nékem(de) (ne zaman)

Edatlar
a. Duygu Ünlemleri
pa (vay), apla (aman), pam (hayret ünlemi), ayhaybarikalla (beğenme, şaşırma ünlemi), pah (kızgınlık ve beğenme ünlemi), xep (yazık, ne çare).
b. Seslenme Ünlemleri
i (ey), ey, hey, hay, hoy (ey, hey), hov (hu), hoyt (hey), uy (hey).
c. Sorma Ünlemleri
qéni (hani),
d. Gösterme Ünlemleri
mana (işte, aha), ene/ana (işte, daha)
e. Cevap Ünlemleri
2. Bağlaçlar
a. Sıralama Bağlaçları hem (ve, ile), ve, bilen (ile), yana/yene (ile, ve), u (ve).
b. Denkleştirme Bağlaçları yaki (veya), veya, veyaki (veya).
c. Karşılaştırma Bağlaçları
meyli ... meyli (ister ... ister), xa ... xa (ister ... ister), ga ... ga (gâh ... gâh), bezi ... bezi (bazı ... bazı), birdem ... birdem
(bazen ... bazen).
d. Cümle Başı Bağlaçları
biraq (ama, yalnız), navada (eğer, tesadüfen), becayiki (sanki), beeyni (sanki), xuddi (sanki), eksiçe (üstelik)
e. Sona Gelen Bağlaçlar
-mu (de, da), hem (de), téxi (hem de, dahi), bolsa (ise), ki, kim (ki).
3. Son Çekim Edatları
İsim ve isim soylu kelimelerden sonra gelerek sonuna geldiği kelimeyle cümledeki diğer kelimeler arasında anlam ilişkisi kuran, gramer görevli müstakil kelimelerdir.
a. Yalın ve ilgi halinden sonra kullanılanlar: arqiliq (ile, vasıtasıyla), dek/tek (gibi), qatarliq (gibi, benzeri), seveplik (dolayı, ötürü), toğruluq (hakkında, üzerine, ait).
b. Yönelme halinden sonra kullanılanlar: qarap (doğru), oxşaş (benzer, gibi), yarişa (göre, uygun), muvapiq (göre, uygun)
c. Ayrılma halinden sonra kullanılanlar: néri (öte), kéyin (sonra), taşqiri (fazla), tartip (itibaren).


Ünite 2
Uygur Türkçesi Metin Örnekleri




Ünite 3
Tatar Türkçesi
Merkezi Kazan olan bölgede ve Rusya’nın birçok yerinde yaşayan Türkler Tatar adıyla anılmaktadır.
Tatar adı ilk kez Orhun Yazıtlarında geçmektedir. Çin kaynaklarında da adları Ta-Ta ve Da-Da şeklinde geçmektedir.
Tarihçi Reşidüdddin bu halkın dilinin Moğolca olduğunu kaydeder.
Kâbusname’de Tatarlar dokuz Türk kavminden biri olarak anılır.
Tatar adı, 19. yüzyıldan itibaren Şahabettin Mercani’nin gayretleriyle bugünkü anlam içeriğine ulaşmıştır.
Tat sözcüğü yabancı anlamındaki yat sözcüğünden gelmektedir. Yat > dat > tat
Ar ise er kökünden türemiştir, kişi anlamındadır.

Tatar Tarihi
İdil-Kama bölgesini 1. yüzyıldan itibaren Suvarlar (su erleri), 100-374 yılları arasında Hunlar ve daha sonra da Sabir Türkleri yurt edinmiştir. Bulgar Türklerinin bölgeye yerleşmesi 6. yüzyıldan itibarendir. 9-12. yüzyıllar arasında bölgede Bulgar Devleti vardı. Bu devlet 1220’den sonra Moğollar tarafından yıkıldı ve Altın Ordu Devleti kuruldu. Timur, Altın Ordu Devleti’ni yıktıktan sonra bölgede Kazan, Kırım, Astrahan, Kasım, Sibir ve Nogay hanlıkları ortaya çıktı. Kazan Hanlığı 1552’ye değin bölgede Ruslara karşı mücadele etmiş zaman zaman üstünlük de kurmuştur. Korkunç İvan döneminde Rus saldırıları artmış, 1552 yılında Rusların kontrolüne düşmüştür. Kazan tarihinde bu tarih tam anlamıyla bir vahşet yılıdır; eli kılıç tutan herkes Ruslar tarafından katledilmiştir. Yaklaşık 200 yıl Rus baskısı altında yaşayan Kazan Türkleri, 1774’te Tatar, Başkurt ve Çuvaş Türkleriyle birlikte Pugaçev İsyanı’na katılırlar. Bu isyandan sonra nispeten baskılardan kurtulmuşlardır. 1860’tan sonra Rus baskıları yeniden artmıştır.
1917’de Kazan’da muhtar bir cumhuriyet kurulur. Başına Sadri Maksudi Arsal getirilir. Bolşevikler bölgedeki Türk birliğini dağıtmaya çalışır. Sultan Galiyev Türk birliğini yeniden tesis etmeye çalışır. Onu da Stalin engeller.
1990’da Tataristan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan eder. 4 yıl boyunca hiçbir ülke Tataristan’ın bağımsızlığını tanımaz. 1994’de Rusya ile bugünkü statüsünü belirleyen anlaşma imzalanır. Tataristan, yarı bağımsız özerk bir cumhuriyet halini alır.

Tatar Türkçesi
Kıpçak gurubu içindedir. Kıpçak gurubunda yer alan diller;
I.         Karadeniz-Hazar Bölgesi: 1. Karaim (Karay) 2. Kırım Tatar 3. Karaçay-Balkar 4. Kumuk
II.       İdil-Ural Bölgesi: 1. Tatar 2. Başkurt
III.      Aral-Hazar Bölgesi: 1. Kazak 2. Karakalpak 3. Nogay. 4. Kırgız

Tatar Türkçesinin kökleri İdil Bulgarlarının diline dayanır. İdil Bulgarları, bugün Çuvaş Türklerinin devam ettirdikleri r-l gurubuna dâhildirler.
920 yılından sonra İslamlaşarak z-ş gurubuna geçmişlerdir.
Bulgar Türkleri aynı zamanda 922 yılında İslamiyeti kabul eden ilk Türk boyudur.
Bugünkü Tatar Türkçesinin üç ayrı ağzı bulunmaktadır. Bunlar Orta, Batı (Mişer) ve Doğu ağızlarıdır.
1. Orta Ağız: Tatar Türkçesinin bugünkü edebî dilini oluşturan merkez ağzıdır. Bu ağzın temsilcileri Kazan Türkleridir. Bunlar çoğunlukla Tataristan, Başkurdistan ve Ural dağlarının batısındaki bölgelerde yaşarlar.
2. Batı (Mişer) Ağzı: Batı ağzının temsilcilerini Mişer Tatarları oluşturur. İdil grubu Tatarlarına dahil olan bu ağzın temsilcileri Samara, Ulyanovsk, Sarıtav (Saratov), Penza, Ryazan, Tüben Novgorod, Orenburg, Volgograd, Astrahan bölgelerinde ve Tataristan, Mordov, Çuvaşistan, Udmurt, Başkurdistan cumhuriyetlerinin bazı kesimlerinde yaşarlar.
3. Doğu Ağzı: Bu ağzı konuşanlara Sibirya Tatarları denir. Doğu ağzının temsilcileri Batı Sibirya’nın Baraba, Tomsk, Tümen, Tobol ve Tara bölgelerinde yaşarlar.
Bin yılı aşkın bir süre Arap alfabesini kullanan Tatar Türkleri, 1927 yılında Latin alfabesini kabul etmişler, ancak Türkiye’nin 1928’de Latin alfabesini kabul etmesinden sonra, 1939 yılında Kiril alfabesine geçmişlerdir.
Eylül 2001’de Latin alfabesi resmen kabul edilmiştir. Ancak, 15 Kasım 2002’de Rusya Parlamentosu Kiril alfabesi dışında başka bir alfabe kullanmalarını yasaklayınca Latin alfabesi uygulamaya geçirilememiştir.

Tatar Edebiyatı
Tatar Türkçesinin oldukça zengin bir edebiyatı vardır.
Eski ve Orta Asır Tatar Edebiyatı;
a. En Eski ya da Ortak Türk Edebiyatı (12.-13. yüzyıla kadar).
b. Bulgar Devri Edebiyatı (13. yüzyılın ortalarına kadar).
c. Altın Ordu Devri Edebiyatı (13. yüzyıl ortalarından 14. yüzyıl ortalarına kadar).
d. Kazan Hanlığı Devri Edebiyatı ( 15. yüzyıl ortalarından 16. yüzyılın sonuna kadar).
e. 17. Yüzyıl Edebiyatı
f. 18. Yüzyıl Edebiyatı şeklinde bölümlere ayrılmaktadır.

Kul Ali’nin Kıssa-i Yusuf’u en önemli klasik eserlerindendir.
Tatar Edebiyatının millî bir renk kazandığı dönem Kazan Hanlığı Devri Edebiyatıdır. Bu dönemin ünlü simaları Hasan Kaygı, Kaztugan, Dusmembet, Çalgız, Cırav, Muhammed Emin, Kulşerif ve Arifbek’tir. Dönemin en ünlü edipleri ise Muhammedyar ve ömrünün son bölümlerini Osmanlı sahasında geçiren Kemal Ümmî’dir. Kemal Ümmî’nin Dîvân’ı; Muhammedyar’ın da Tuhfe-i Merdân, Nûr-ı Südûr ve Nasihat adlı eserleri meşhurdur.

1630 yılında Arapçadan Tatar Türkçesine Münebbihat (Uyandırış) adlı bir eserin tercüme edildiği görülüyor. Galibek Atalık ve Kişbike’nin vasiyetnameleri,
Kadir Galibek’in “Câmi‘-i Tevârih” adlı eseri ve yazarı belli olmayan Defter-i Cengiznâme adlı eserler bu dönemin önemli eserleridir. Bu döneme damgasını vuran en önemli şairler ise Mevlâ Kulu ve Abdi’dir.

18. yüzyılda yetişen edipler; Abdüsselâm, Abdülmennân Müslüm, Ahmetbik,
Tâcettin Yalçıgol ve devrin en ünlü edibi Abdurrahim Otuz İmeni’dir.
İsmail ve Muhammed Emin adlı iki yazarın Seyahatnameleri, ünlü Batırşa Destanı ve 305 sayfalık halk hikâyelerinin toplandığı “Mecmua-yı Hikeyet” adlı eserler dönemin önemli eserleridir.

19. yüzyıl: 1804’te Kazan Üniversitesi kurulur. Bu dönem Tatar Sosyal ve ruhi fikir hareketinin başında Abdünnasır Kursavi, Şehabettin Mercani, Kayyum Nasıri, Hüseyin Feyizhanov, İsmail Gaspıralı gibi edipler yer alır.

20. yüzyıl: Abdullah Tukay’ın yetiştiği devirdir. Tukay iki cilt tutarındaki şiirlerinin yanı sıra fıkra ve siyasi makaleler de yazmıştır. Şiirlerinde aşk, millet ve milliyetçilik, hürriyet, din ve çocukların eğitimi gibi konuları işlemiştir. Abdullah Tukay’dan başka bu dönemin önemli şair ve yazarları arasında A. İshaki, İbrahim Nurullin, Necip Cihanov, Derdemend, Segiyt Remiyev, Fatih Emirhan, Mirheyder Feyzi ve Şehzade Babiç gibi isimler vardır. Tiyatro alanında da Ali Asker Kemal önemlidir.
1920’den itibaren Tatar edebiyatı parti denetimine girer.
Alman Harbinde savaşa katılan yaklaşık 500 bin Tatarın yarısı savaşta ölmüştür.
1960’tan sonra Tatar edebiyatı kendi milli benliğine dönebilmiştir.

Tatar Türkçesi
Tatar Türkçesinde dokuz ünlü vardır: a, e, î, ı, i, o, ö, u, ü
Bu ünlülerin dışında Tatar Türkçesinde bir de y ünsüzü ile birlikte kullanılan ünlüler vardır: E e = yı, yî, Ю ю = yu, yü, Я я = ya, ye. E, Ю, Я işaretleri kelimedeki ünlülerin kalınlık veya incelik durumuna göre “yı, yî”, “yu, yü”, “ya, ye” olarak okunmaktadır.
E e harfi kelime başında ve hece başında olduğunda ünlülerin durumuna göre yı, yî okunur: eрткыч-yırtkıç (vahşi hayvan)
Я я harfi kelimedeki ünlülerin kalınlık-incelik durumuna göre “ya, ye” şeklinde okunur: ярaмaс-yaramas (yaramaz)
Ю ю harfi de kelimedeki ünlülerin kalınlık-incelik durumuna göre “yu, yü” şeklinde okunur: юлчы-yulçı (yolcu)
Tatar alfabesindeki Э э harfi kelime başında bulunduğu zaman “î” olarak okunmaktadır: эчкe-îçkî (içki)

Tatar Türkçesinde büyük ünlü uyumu çok düzenlidir. Küçük ünlü uyumu ise düzensizdir.

Tatar Türkçesinde Ünlülerle İlgili Özellikler
1. Türkiye Türkçesindeki o, Tatar Türkçesinde u; ö ise ü olur: un (on), tup (top), uglan (oğlan); dürt (dört), küz (göz), süz (söz).
2. Türkiye Türkçesindeki u, Tatar Türkçesinde o ( o, u, ı arası kısa ünlü); ü ise ö (ö, ü, i arası kısa ünlü) olur: koş (kuş), tor- (dur-); öç (üç), döris (dürüst).
3. Birinci hecedeki e, Tatar Türkçesinde i olur: itek (etek), işek (eşek), it (et), sin (sen), bir- (ver-).
4. Birinci hecedeki o, ö, u, ü seslerini takip eden u, ü sesleri Tatar Türkçesinde ı, i olur: bolıt (bulut), ofık (ufuk), ununçı (onuncu), tözîlîş (düzülüş), öçîn (için).
5. Eski Türkçede ve bugün Türkiye Türkçesinde söz sonunda bulunan “nç”, “rk”, “lk” gibi ünsüz çiftleri arasında ünlü türer: bürîk (börk), irîk (erk), burıç (borç), kırık (kırk), kurık- (kork-), örîk- (ürk-), alıp (alp), söyînîç (sevinç), tınıç (dinç<tınç).

Tatar alfabesinde ünsüzleri gösteren 27 ses işareti vardır: b, c, ç, d, f, g, h, x, j, k, l, m, n, ñ, p, r, s, ş, t, v, y, z, ts, şç, yı (yi), yu (yü), ya (ye). Ayrıca bir de kelimelerin kalın okunmasını sağlayan “ъ” ile ince okunmasını sağlayan “ь” olmak üzere iki ayrı düzeltme işareti bulunur. Bu işaret hece sonunda gelerek kalınlık ve incelik belirtir: ямьлe-yemlî (güzel, hoş), сәнгaть-senget (sanat). Kelime başında yî” olarak okunan “э” işareti ise kelime içinde hemze işareti görevi görmektedir: тәэсир-tesir, тәэмин-temin gibi.
Tatar Türkçesinde Türkiye Türkçesinden farklı dört ünsüz vardır: x, ñ, v, g. Bunlardan x gırtlaktan çıkan hırıltılı h’dir. ñ ise bizim alfabemizde yer almayan damak n’sidir. v harfi bizdeki gibi diş-dudak v’si değil, çift dudak v’si (w)dir. Bu ses çıkarılırken dişler dudağa değmez. Tatar Türkçesinde Türkçe kelimelerin tamamında çift dudak v’si kullanılır. Diş dudak v’si ise Rusça kelimelerde kullanılır. g sesi ise Türkiye Türkçesinden daha belirgin bir şekilde çıkarılır.

Tatar Türkçesinde Ünsüzlerle İlgili Özellikler
1. Türkçe asıllı sözlerin başındaki bütün g’ler Tatar Türkçesinde k’ dir.
2. Türkçe kelimelerin başındaki d’ler Tatar Türkçesinde t’dir.
3. Kelime başındaki b’ler bazı sözlerde m’dir.
4. “var-, ver-, var” sözlerindeki kelime başı v- sesi, Tatar Türkçesinde b-’dir.
5. İki ünlü arasında kalan p’ler b olur.
6. İki ünlü arasında kalan k’ler g’ye; kalın k’lar g’ya döner.
7. Türkçe asıllı bazı kelimelerde baştaki p’ler, Tatar Türkçesinde b’dir.
8. Bazı kelimelerin başındaki y’ler c’ye döner.
9. Arapça kelimelerdeki ayın sesi, Tatar Türkçesinde “g”olur.
10. Türkçe sözlerdeki “c”ler Tatar Türkçesinde genellikle “ç”dir
11. g sesi iki ünlü arasında kaldığında v’ye döner
12. Türkiye Türkçesindeki bazı p’ler Tatar Türkçesinde f’dir

Tatar Türkçesinde ünsüz uyumu oldukça sağlamdır.

Şekil Bilgisi

Çokluk eki diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi Tatar Türkçesinde de +lAr’dır

İyelik Ekleri

Teklik
Çokluk
1. kişi
+m, +îm; +m
+ıbız, +îbîz; +bız, +bîz
2. kişi
+ñ, +îñ; +ñ
+ıgız, +îgîz; +gız, +gîz
3. kişi
+ları, +lerî+ı, +î; +sı, +sî


Hâl Ekleri:
a. Yalın hâl: Eksizdir.
b. İlgi hâli: +nıñ;+nîñ
c. Yükleme hâli: +nı; +nî
d. Yönelme hâli: +gA; +kA
e. Bulunma hâli: +dA; +tA
f. Ayrılma hâli: +dAn; +tAn; +nAn
g. Eşitlik hâli: +çA
h. Vasıta hâli: bîlen
Aitlik eki: +gı, +gî; +kı, +kî
Soru eki: mı, mî

Tatar Türkçesinde ilgi hâlinin yuvarlak ünlülü şekli yoktur.
Yükleme hâli ekinin de yuvarlak şekli yoktur. Ek, +nı, +nî’dir:
İyelik 3. şahıstan sonra yükleme hâli eki +n’dir: kitabın (kitabını).
Yönelme Hâli tonlu ünsüzle ve ünlüyle biten kök ve gövdelerden sonra +gA; tonsuz ünsüzle biten kök ve gövdelerden sonra +kA şekliyle kullanılır: östelge (masaya), mektepke (mektebe).
Yönelme hâli eki iyelik eki almış kelimelerden sonra +A olur.
Bulunma hâli eki de tonlu ünsüzlerden ve ünlülerden sonra +dA; tonsuz ünsüzlerden sonra +tA şeklindedir.
Ayrılma hâli eki tonlu ünsüzlerden ve ünlülerden sonra +dAn; tonsuz ünsüzlerden sonra +tAn’dır.
Vasıta Hâli Tatar Türkçesinde vasıta hâli eki “ile” anlamını veren ve ekleşmeden kullanılan “bîlen” kelimesiyle yapılmaktadır: ceyev bîlen (yaya olarak).
Aitlik eki tonlu ünsüz ve ünlülerin üzerine +gı, +gî; tonsuz ünsüzlerin üzerine ise +kı, +kî şekliyle gelir: çittegî (dıştaki).

Fiil Çekim Ekleri
Şahıs Ekleri:
a. Zamir Kökenli Şahıs Ekleri: 1. teklik -mın, -mîn; -m,
1. çokluk -bız, bîz; 2. teklik -sın, -sîñ, 2. çokluk -sız,
-sîz; 3. teklik -ø, 3. çokluk -lar, -ler
b. İyelik Kökenli Şahıs Ekleri: 1. teklik -m, 1. çokluk
-k; 2. teklik -ñ, 2. çokluk -gız, -gîz; 3. teklik -ø, 3. çokluk -lar,- ler
c. Emir Kökenli Şahıs Ekleri: 1. teklik -ıym/-iym, 1.
çokluk -ıyk/-iyk; 2. teklik -ø, 2. çokluk -(ı)gız, -(î)gîz;
3. teklik -sın,-sîn; 3. çokluk -sınnar, -sînner
Zaman ve Şekil Ekleri:
a. Bildirme Kipleri
Öğrenilen Geçmiş Zaman: -gan, -gen; -kan, ken
Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: -dı, -dî; -tı, -tî
Şimdiki Zaman: -a,-e; -y
Gelecek Zaman: -(y)açak, -(y)eçek
Geniş Zaman: -ar, -er; -îr, -ır; -r
b. Tasarlama Kipleri
Şart Kipi: -sA
Gereklilik Kipi: -rga,-rge+kirek, tiyiş/tiyîş
Emir Kipi: Emir kipinde her şahsın ayrı bir eki vardır.
İstek Kipi: -ası/-esi+iyelik ekleri+kile; -makçı, -mekçî
Fiillerin Birleşik Çekimi
Tatar Türkçesinde birleşik çekim: Rivayet iken ile yapılır. Hikâye i- fiilinin geçmiş zamanı idî ile yapılır. Şart
bul- (ol-) fiilinin üzerine şart eki getirilerek yapılır.
i- ve iken İle Yapılan İsim Çekimi
Geniş (şimdiki) zamana kişi ekleri; öğrenilen geçmiş
zamana iken (imiş), görülen geçmiş zamana idî, şarta
da bul- yardımcı fiili getirilerek yapılır.

Tatar Türkçesinde öğrenilen geçmiş zaman eki tonlu ünsüzlerden sonra ve ünlülerden sonra -gan, -gen; tonsuz ünsüzlerden sonra ise -kan, -ken’dir.
barganmın (gitmişim) eytkenmîn (söylemişim)
Görülen geçmiş zaman eki Türkiye Türkçesinde olduğu gibi ünlü ve tonlu ünsüzle biten kök ve gövdelerden sonra -dı, -dî; tonsuz ünsüzle biten gövdelerden sonra ise -tı, -tî şeklindedir.
añladım (anladım) oçtım (uçtum)
Şimdiki zaman eki -a, -e’dir. Kalın sıradan ünlüyle biten fiillerden sonra ise -y şeklindedir.
alam(ın) (alıyorum) eşlim(în) (işliyorum)
Gelecek zaman Tatar Türkçesinde -açak, -eçek ekiyle yapılır. Ünlüyle biten fiillerden sonra araya -y- ünsüzü girer.
alaçakmın (alacağım) söyleyeçekmîn (söyleyeceğim)
Tatar Türkçesinde geniş zaman -ar, -er; -îr, -ır; -r ekleriyle yapılır. -r ünlülerden sonra gelir.
alırmın (alırım) tügermîn (dökerim)

Diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi Tatar Türkçesinde de şart kipi -sa, -se ekiyle ifade edilir.
ukısam (okusam) yeşesem (yaşasam)
Tatar Türkçesinde gereklilik kipi iki şekilde yapılır. Birincisi fiil köküne mastar eki -rga, -rge ve “kirek’ kelimesi, ikincisi ise, aynı eke “tiyiş/tiyîş” kelimesi getirilerek yapılır.
miña ukırga kirek (okumalıyım) min kaytırga tiyîş (dönmeliyim)
Tatar Türkçesinde emir kipi kullanımında her şahıs için ayrı bir ek vardır.
alıym îşliym
1. tip istek çekimi -ası, -esi ekinin üzerine “kile” (geliyor) kelimesi getirilerek yapılır. Şu formül ile kurulur: Fiil+-ası/-esi+iyelik ekleri+kile
alasım kile (alasım geliyor) küresîm kile (göresim geliyor)
2. tip istek çekimi fiillerin üzerine getirilen -makçı, -mekçî eki istek şeklini karşılamaktadır:
yazmakçımın (yazmak istiyorum) kilmekçîmîn (gelmek istiyorum)

Tatar Türkçesinde rivayet çekimi “iken” ile yapılır.
Öğrenilen geçmiş zamanın rivayeti -gan, -ken; -kan, -ken ekinden sonra “iken” yardımcı fiilinin getirilmesiyle yapılır:
kilgen ikenmîn (gelmişmişim) adaşkan ikenmîn (şaşırmışmışım)
Şimdiki Zamanın Rivayeti
-a/-e ekinin üzerine “iken” getirilir:
ala ikenmîn (alıyormuşum) ukıy ikenmîn (okuyormuşum)
Gelecek Zamanın Rivayeti
-açak/-eçek ekinin üzerine “iken” eki getirilir: barmayaçak iken (varmayacak), eytmeyeçek ikenler (söylemeyeceklermiş), bilmeyeçek ikensîz (bilmeyecekmişsiniz).
Geniş Zamanın Rivayeti
-ar, -r ekinin üzerine “iken” getirilir:
tabar ikenmîn (bulurmuşum) cırlar ikenmîn (şarkı söylermişim)
Şart Kipinin Rivayeti
-sa/-se ekinin üzerine “iken” getirilerek yapılır:
bulsa ikenmîn (olsaymışım) bîlse ikenmîn (bilseymişim).
Gereklilik Kipinin Rivayeti
Gereklilik kipinin rivayeti “kirek” ve “tiyiş” kelimelerinin üzerine “iken” eki getirilerek yapılır:
miña ukırga kirek iken (okumalıymışım) min kaytırga tiyîş iken (dönmeliymişim)

Hikâye şekli i- fiilinin geçmiş zamanı (idî) ile yapılır.
Öğrenilen Geçmiş Zamanın Hikâyesi
-gan ekinin üzerine “idî” eki getirilerek yapılır:
torgan idîm (kalkmıştım) işîtken idîm (işitmiştim)
Şimdiki Zamanın Hikâyesi
-a, -e; -y’den sonra idî eki getirilir:
uynıy idîm (oynuyordum) kile idîk (geliyordum)
Gelecek Zamanın Hikâyesi
-açak, -eçek ekinin üzerine idî eki gelir:
küreçek idîm (görecektim) uylayaçak idîm (düşünecektim)
Geniş Zamanın Hikâyesi
Geniş zaman ekinin üzerine -idî eki gelir:
kaytır idîm (dönerdim) tüzer idîm (dayanırdım)
Şart Kipinin Hikâyesi
-sa/-se ekinin üzerine idî eki gelir:
bilse idîm (bilseydim) añlasa idîm (anlasaydım)
Gereklilik kipinin hikâyesi “kirek” ve “tiyiş” kelimelerinin üzerine “idî” eki getirilerek yapılır:
miña ukırga kirek idî (okumalıydım) min kaytırga tiyîş idî (dönmeliydim)

Tatar Türkçesinde şartlı birleşik çekim bul- (ol-) fiilinin üzerine şart eki getirilerek yapılır.
Öğrenilen Geçmiş Zamanın Şartı
bîlgen bolsam (bilmişsem) kürgen bolsam (görmüşsem)
Geniş Zamanın Şartı
yazar bulsam (yazarsam) sizer bolsam (sezersem)
İstek Kipinin Şartı
almakçı bulsam (almak istesem) kürmekçi bulsam (görmek istesem)

Yapım Ekleri
Türkiye Türkçesi’nin yapım ekleriyle aynıdır.
İsimden İsim Yapan Ekler
+lık/+lîk: Soyut ve somut kelimeler türeten işlek bir ektir
+çı/+çî: Meslek ve uğraş isimleri türetir
+lı/+lî: Sıfat türeten işlek bir ektir
+sız/+sîz: +lı, +lî ekinin olumsuzudur
+çık/+çîk: Küçültme ve sevgi bildiren bir ektir
+çA: Soyut, somut isimler ve sıfat türetir.
+çak/+çek: Küçültme işlevi vardır ayrıca nesne adları türetir
+dAş; +tAş: Eşlik, ortaklık bildirir
+çıl/+çîl: Sıfat türetin bir ektir
-çAn: Bağlılık ve düşkünlük ifade eden sıfatlar türetir
+ılcım/+îlcîm: Renk adlarına gelerek benzerlik ve yakınlık ifade eder
+rAk: Sıfatlarda karşılaştırma yapar
+gılt/+gîlt; +kılt/+kîlt: Vasıf ve renk adlarından benzerlik ve yakınlık ifadesi türetir
+kAy: Sevgi bildiren ektir

İsimden Fiil Yapan Ekler
+lA- : İşlek bir ektir: îşle- (işle-)
+lAn- (< +la-n-): İsimlerden olma bildiren fiiller türetir: şatlan- (sevin)
+lAş- (< +la-ş-): İsimlerden olma bildiren fiiller türetir: künleş- (kıskan-)
+lAt- (< +la-t-): İsimlerden olma bildiren fiiller türetir
+A-: İsimlerden olma bildiren fiiller türetir: öste- (ekle-)
+ı/+î-: İşlek değildir: kimî- (azal-)
+Ay-: Geçişsiz fiiller türetir: kartay- (yaşlan-)
+Al-; +l-: İsimlerden geçişsiz fiiller türetir: tîrîl- (diril-)
+sı-/+sî-: İstek, arzu ve ihtiyaç bildiren fiiller türetir: yarsı-(kudur-)
+sıra-/+sîre-: İsimlerden yokluk bildiren fiiller türetir.
+gar-/+ger; +kar-/+ker-: Olma ve yapma bildiren fiiller türetir: îşker- (işle-)
+ar-/+er-; +ır-/+îr;+r-: Geçişsiz fiiller türetir: agar- (ağar-)
+rA-: Genellikle yansıma kelimeler gelir: ciltîre- (hafifleş-)
+dA-: Genellikle yansıma kelimeler gelir: lıbırda- (çene çal-)

Fiilden İsim Yapan Ekler
-Av; -v: İsim-fiil eki olan ek kalıcı kelimelerde türetmiştir: borav (matkap)
-mA: İsim-fiil eki olan ek kalıcı kelimelerde türetmiştir: yarma (bulgur)
-ım/-îm; -m: Soyut ve somut isimler türetir: tîzîm (dizim)
-mAk: Aslen isim-fiil eki olan bu ek, kimi kalıcı kelimeler de türetmiştir: elmek (ilmik), ikmek (ekmek), tabışmak (bilmece)
-ık/-îk; -k: İsim ve sıfat türeten bir ektir: yötkîrîk (öksürük)
-Ak: Genellikle yer, mekân ve nesne adları türetir: kunak (konuk)
-gı/-gî; -kı/-kî: Somut ve soyut isimler türetir: toygı (duygu)
-gıç/-geç; -kıç; -keç: Genellikle âlet adları türetir: açkıç (anahtar)
-ıç/-îç; -ç: Genellikle soyut isimler türetir: tayanıç (dayanak)
-çAk: İşlek değildir: imçek (meme)
-gAk; -kAk: batkak (çamur)
-dı/-de; -tı/-te: sıgıntı (sıkıntı)
-gın/-gîn; -kın/-kîn: İsim ve sıfat türetir: kırgın (salgın)
-ın/-în; -n: Oluş ve kavram adları yapar: igîn (ekin)
-mış/-meş: İşlek değildir: tormış (hayat)

Fiilden Fiil Yapan Ekler
-ın-/-în-; -n-: Fiillerde dönüşlülük ifadesi yapar: cıyın- (hazırlan-)
-ıl-/-îl-; -l-: Fiillerde pasiflik ve meçhûllük ifadesi yapar: savıl- (sağıl-)
-ış-/-îş-; -ş-: Ortaklaşma ifade eden fiiller yapar: oyış- (uyuş-, birleş-)
-dır-/-dîr-; -tır-/-tîr: Ettirgen çatı ekidir. kıstır- (kıstır-)
-ıt/-ît; -t-: Ettirgen çatı ekidir: kıçıt- (bir yeri kaşın-)
-gız/-gîz; -kız/-kîz-: Ettirgen çatı ekidir: kiygîz- (giydir-)
-ır/-îr-; -r-: Ettirgen çatı ekidir.
-gAlA-/-kAlA-: Hareketin devamlılığını ve tekrarını ifade eder: bargala- (gidip gel-, hep git-), kaytkala- (tekrar dön-)

Sıfat-Fiiller
-a (-e, -y) torgan: Şimdiki zaman sıfat-fiilidir: kile torgan kunak (gelen, gelmekte olan konuk)
-AçAk: Gelecek zaman sıfat-fiilidir: kileçek kön (gelecek gün)
-Ar (-er, -ır, -îr, -r): Gelecek zaman sıfat-fiilidir: barır yul (gidilecek yol)
-ası (-esî, -ıysı, -isî): Gelecek zaman sıfat-fiilidir: barası cir (gidilecek yer)
-gAn/-kAn: Geçmiş zaman sıfat-fiilidir: başlangan îş, betken îş (başlayan iş, biten iştir), tırışkan tabar (çalışan bulur)
-mAs: Gelecek zaman olumsuz sıfat-fiilidir: bulmas xıyal (olmayacak hayal), bitmes îş (bitmez iş), sünmes utlar (sönmez ateşler)
-uçı/-üçî: Şimdiki zaman sıfat-fiilidir: kitap ukuçı bala (kitap okuyan çocuk)
-mış/-mîş: Geçmiş zaman ifade eden bu ekin sınırlı bir kullanımı vardır: açıklanmış isîm (belirlenen isim), sanalmış predmet (hesaplanmış şey, madde)

Zarf-Fiiller
-A (-y, -ıy, -i): Tekrar gruplarında ve birleşik fiil yapılarında kullanılır: ala ala, kile kile (gele gele), ukıy ukıy (okuya okuya)
-gAç/-kAç: Zaman ve durum işlevi vardır: kilgeç (gelince)
-gAnçI/-kAnçI: Zaman sınırlaması bildirir: başlagançı (başlayana kadar)
-gAndA/-kAndA: Zaman işlevi vardır: kilgende (geldiğinde)
-mıyça/-miçe: Zaman işleviyle kullanılır: min ukımıyça sin ukıma (ben okumadan
sen okuma), kilmiçe (gelmeden), kürmiçe (görmeden).
-ıp/-îp; -p: İşlek zarf-fiil eklerindendir. Birleşik fiil yapılarında da kullanılır: külîp, (gülüp), añlap (anlayıp)

Hareket Adları (İsim-Fiiller)
Tatar Türkçesinde hareket adları -u (-ü), -v ve -ırga (-îrge, -rga, -rge, -arga, -erge) ekleriyle yapılır.
-U, -v: Bu ek Türkiye Türkçesindeki -ma, -me isim fiilini karşılar: uku (okuma), yazu (yazma), tuktav (durma)
-ırga (-îrge, -rga, -rge, -arga, -erge) eki de Türkiye Türkçesinde ki -mek, -mak mastarını karşılar. Olumsuzu -maska, -meske ile karşılanır: barırga (gitmek), kilîrge (gelmek), yazarga (yazmak), eytîrge (söylemek)

Kelime Türleri
Kişi zamirleri
Teklik
Çokluk
Min
Biz
Sin
Siz
Ul
Alar

Dönüşlülük zamiri üz (öz, kendi) kelimesidir: üzîm, üzîñ, üzî, üzîbîz, üzîgîz, üzleri.

Tatar Türkçesindeki işaret zamirleri şunlardır: bu, şul (şu), ul (o), bular, şular, alar, tîgî (diğeri), andıy (onun gibi), mundıy (bunun gibi), tîgîndi (diğeri gibi), şundıy (şunun gibi), bolay (böyle), şulay (şöyle), alay (öyle), ene (işte, aha), mîne (işte), şuşı (şu). Bu zamiri hal ekleri aldığında baştaki b sesi m’le döner: monı (bunu), monıñ (bunun), monda (burada) gibi.

Belirsizlik zamirleri şunlardır: barı (hepsi), barlık (hepsi), barça (hepsi), hemme (hepsi), her, herbîr (herbir), bîrev (biri, birisi), bötîn (bütün), hiçkîm (hiçkimse), hiçbîr (hiçbir), hiçnerse (hiçbir şey), bîrkîm (kimse), bîrnerse (birşey), kaysı (kimi), kaybîr (bazı, kimi).

Soru zamirleri şunlardır: kîm (kim), nerse (ne), ni (ne), kaysı (hangi), nik (nasıl, ne için), niçîk (nasıl), kayda (nerede), kaya (nereye), kaydan (nereden), niçe (ne kadar), niçîncî (kaçıncı).

Sıfatlar
Asıl sayı sıfatları küçük ses değişiklikleri dışında Türkiye Türkçesi ile aynıdır: ber, ikî, öç, dürt, biş, altı, cidî, sigîz, tugız, un, yîgîrmî, utız, kırık, illî, altmış, citmîş, siksen, tuksan, yöz, miñ, million, milliard.
Sıra sayı sıfatları, asıl sayı sıfatlarına –nçı, -nçî; -ınçı, -înçî ekleri getirilerek yapılır
Üleştirme Sayı Sıfatları Türkiye Türkçesinde olduğu gibi sayılara -ar, -er; -şar, -şer ekleri getirilerek yapılır.
Belirsizlik Sıfatları Nesneleri belirsiz olarak nitelerler: barça (bütün), başka, az, küp (çok), bötün (bütün), bar (tüm), barlık (bütün, hepsi), her, kaybîr (bazı), hiçber (hiçbir), bîrniçe (birkaç) vb.
Soru Sıfatları nesneleri soru yoluyla belirten sıfatlardır. Tatar Türkçesindeki başlıca soru sıfatları şunlardır: nindi (hangi), kaysı (hangi), niçînçî (kaçıncı), ni (ne), niçe (kaç).

Zarflar

Zaman Zarfları: bugîn (bugün), bıyıl (bu yıl), kiçe (dün), îlîk (önce), yazın (ilkbahar), cey (yaz), közîn (güzün), indî (şimdi). başta, annarı (sonra), tizden
(tezden), soñ (sonra), tön (gece), irte (erken), kîç (akşam), kiçe (dün), vakıt-vakıt (ara sıra), ceyîn (yazın), îlîk-îlîkten (çok önceden), irten (sabahleyin), küpten (çoktan) vs.
Yer-Yön Zarfları iş ve hareketin yerini, yönünü belirten zarflardır: yırak (uzak), yogarı (yukarı), tüben (alt, aşağı), anda (orada), monda (burada), arı (o yere), birî (beri), al (ön), kirî (geri), yakın, yeneşe (yanına) vs.
Nitelik (Durum) Zarfları fiilin önünde hâl ve tavır ifade eden zarflardır. Tatar Türkçesindeki başlıca nitelik zarfları şunlardır: yaxşı (güzel, iyi), ekrîn (yavaş), salmak (ağır), tiz/tizrek (tez, çabuk), ceyev (yaya), bîryulı (birden), kinet (ansızın), yukka (boşuna), bîrtuktasız (aralıksız), buşlay (bedava), yalanayak (yalın ayak) vs.
Miktar Zarfları iş ve hareketin miktarını bildirir: az, azgına (azıcık), küp (çok), bîraz (biraz), baytak (hayli), şaktıy (gayet, oldukça, epeyce), bötînley (bütünüyle), sirek (seyrek), gayet, bik (pek), ozak (uzun) vs.
Soru Zarfları fiilin anlamını soru bakımından belirleyen zarflardır: niçek (nasıl), nindi (nasıl), nikader (ne kadar), nixetlî (ne kadar), kayçan (ne zaman), kaya (nereye), kayda (nerede), kaydan (nereden), nik (ne için) vs.

Edatlar
Duygu Ünlemleri
Duygu ve heyecanları ifade için içten koparak gelen ünlemlerdir: ah, ax, ex (eh), uf alla (Allahım), ehe (ha), ix (eh), uf (of), ura (sevinme ünlemi), ay-ya (vay be), tfu (tüh), ah-vah, o-ho-ho (beğenme ve şaşırma ünlemi), i (a), ye (ya), bey (vay), hi (ah, vah), ehe (sahi mi).
Seslenme Ünlemleri
Hitap için kullanılan ünlemlerdir: allo (hey, seslenme ünlemi), hay, i (ey), eyde (haydi), hiy (hey), ex (ey), ey, hu.
Sıralama Bağlaçları
Art arda gelen unsurları, kelimeleri, kelime gruplarını, cümleleri birbirine bağlayan bağlaçlardır: hem (ve), ve, bîlen (ile), de (ve).
Denkleştirme Bağlaçları
Birbirine denk olan, birbirinin yerini tutabilecek olan iki unsuru birbiren bağlayan, birbiriyle karşılaştıran bağlaçlardır: yeki (veya), yeise (veya), elle (yoksa).
Karşılaştırma Bağlaçları
Karşılaştırılan iki veya daha çok unsuru, dil birliğini birbirine bağlayan bağlaçlardır: ni...ni (ne...ne), da...da, hem...hem, elle...elle (ya...ya), kirek ... kirek (gerek ... gerek), kaysı ... kaysı (kimi ... kimi), ye ... ye (ya ... ya), ye ... yeise (ya ... ya da).
Cümle başı bağlaçları, cümeleri anlam bakımından birbirine bağlarlar: emma (ama), lekin (lakin), velekin (velakin), fekat (fakat), belki, tik (yalnız), çönki (çünkü), güya, ki, eger (eğer), meger (meğer), gerçe (gerçi), eytîrsîn (sanki, dersin), elle (yoksa), bigrek te (özellikle), dörîsregî (doğrusu), yagni (yani), güyeki (güya, sanki).
Sona Gelen Bağlaçlar
Bunlar kelimelerin sonuna gelerek pekiştirme işleviyle kullanılırlar: de, da, ise, tügîl (değil), lebasa (herhalde)
Son Çekim Edatları
Yalın ve ilgi halinden sonra kullanılanlar: bîlen (ile), öçen (için), şikîllî (gibi),
kîbîk (gibi), kük (gibi), sıman (gibi), töslî (gibi), aşa (üzerinden), arkılı (vasıtasıyla, yoluyla), çaklı (kadar), kader (kadar), xetlî (kadar), buyı (boyu), buyınça (boyunca), buylap (boyunca), sayın (her), sebeplî (dolayı, için), turında (hakkında).
Yönelme halinden sonra kullanılanlar: çaklı (kadar), kader (kadar), xetlî (kadar),
taba (doğru), küre (göre), karaganda (göre, nazaran), karamastan (rağmen), karşı.

Ünite 4

Tatar Türkçesi Alfabe ve Metin Örnekleri


Әссәлaмeгaләйкeм !
Esselamîgaleykîm!
Selamünaleyküm
Вәгaләйкeмәссәлaм!
Vegaleykîmesselam!
Aleykümselam!
Исәнмeсeз!
İsenmîsîz!
Merhaba!
Xәeрлe көннәр!
Xeyîrlî könner!
Hayırlı günler!
Xәлләрeгeз яxшымы?
Xellerîgîz yaxşımı?
İyi misiniz?
Тoрмыш иптәшeгeзнeң xәлләрe ничeк?
Tormış ipteşîgîznîñ xellerî niçîk?
Hayat arkadaşınızın (eşinizin) durumu nasıl?
Сeздә тaриxи рoмaннaр бaрмы?
Sîzde tarixi romannar barmı?
Sizde tarihî romanlar var mı?
Бу китaп күпмe тoрa?
Bu kitap küpmî tora?
Bu kitap ne kadar/kaç para?
Бу aтнaның журнaллaры килдeмe?
Bu atnanıñ jurnalları kildîmî?
Bu haftanın dergileri geldi mi?

TUGAN TÉL
İ tugan tîl, i matur tîl, etkem-enkemnîñ tîlî!
Dönyada küp nerse bildîm sin tugan tîl arkılı.
İñ îlîk bu tîl bîlen enkem bişîkte köylegen,
Annarı tönner buyı ebkem xikeyet söylegen.
İ tugan tîl! Hervakıtta yardemîñ bîrlen sinîñ,
Kîçkîneden añlaşılgan şatlıgım, kaygım minîm.
İ tugan tîl! Sinde bulgan iñ îlîk kıylgan dogam:
Yarlıkagıl, dip, üzîm hem etkem-enkemnî, xodam!
Gabdulla Tukay

ANA DİL
Ey ana dil, ey güzel dil, anamın babamın dili!
Dünyada çok şey bildim senin sayende ana dili.
En önce bu dille anacığım beşikte ninni söylemiş
Ardından geceler boyu nineciğim masal anlatmış.
Ey ana dil! Her vakit yardımınla senin,
Küçüklükten anlaşılmış mutluluğum, kaygım benim.
Ey ana dil! Seninle olmuş en ilk kıldığım duam:
Bağışla, diyerek özümü hem anacığımı babacığımı Hüdam!
Abdullah Tukay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder