26 Ocak 2020 Pazar

Ömer Seyfettin - İnat

İnat [Beyaz Serçe]

…senelerin eli, yalnız saçlarımızı ağartır, yalnız çehremizi değiştirir, sanırsınız.

Ben değişen maddî, manevî mefhumlar içinde en ziyade “darb-ı mesel” namını verdiğimiz atasözlerine acırım! Meselâ “evdeki pazarın çarşıya değil hatta sokak kapısının önündeki ayak satıcısına bile uymadığını” öğreniriz. Atasözlerinden sonra, değişen şeyler arasında en acıdığım “müşterek hikmetler, umumî hükümlerdir.”
Bir “hikâye” yazdım. Keşke yazmakla kalsaydım! Tuttum bu hikâyeyi bastırdım da... Basan mecmuayı daha aldırmadan evime büyük bir zarf geldi.
…imzaya baktım: Efruz...
Azizim,
Siz Türkçe bilmiyorsunuz…

…“Hayır, hayır, hayır, otlamıyor...”
Arkadaşları da heyecanla, onun narasını tekrarlıyorlardı. Efruz Bey şaşırmıştı.
Bu şaşkınlığı arasında sordum.
“Pekâlâ, gördüğünüz keçi bu çimenleri otlamıyor da ne yapıyor?” sualine,
“İçiyor...” cevabını vermez mi?
Ömer Seyfettin Külliyatı, 9, Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür, Muallim Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul, 1938, s. 31-39.



(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder