Kurbağa Duası
Taşra âlemi... Yani İstanbul’un dışında geçen hayat, ne
hoştur!
Ben edebiyat muallimiydim.
…
Cuma günü cümbür cemaat Bektaşî Tekkesi’ne gittik.
…
Bu yeşil cennette ardı arası kesilmez bir cehennem gürültüsü
vardı. Kocaman havuzun içinde belki bir milyon kurbağa... avazları çıktığı
kadar haykırışıyorlardı.
Hoca’nın “İstersem, ben onları bir anda sustururum!” dediğini
işittik.
Havuzun kenarına gitti. Arkasını bizden tarafa çevirmişti.
Sulara doğru üfürdüğünü gördük. Bir dakika geçmedi. Kurbağalar birdenbire
susmuşlardı.
“Nargilenin marpucunu sarkıttım.”
“Eey?”
“Kurbağalar onu yılan sandılar. Hemen dibe kaçtılar...”
Vakit, Sayı: 783, 10
Kânun-ı sani [Ocak] 1336/1920, s. 3.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder