İlk Namaz
Oh, bu sabah ne kadar soğuktu.
…soğuk terliklere çıplak ayaklarımı sokunca içimde bakıyye-i
leyl bir üşümenin titrediğini hissettim.
Abdestimi aldım. Odama dönünce yalancı bir sıcaklık bir
nefes-i teselli gibi, havlunun altından kollarıma, yüzüme, ıslanmış saçlarıma
temas ediyordu.
Daha fecr-i sadık uyanmamıştı. Fecr-i kâzibin donuk kırmızı
sükûneti gecenin sürâdık-ı zalâm-ı bâridini parçalayarak büyüyor ve
genişliyordu.
…annem, dünyada en sevdiğim, dünyada yegâne perestiş ettiğim
bu vücud-ı muhterem, işte der-hâtır ediyorum, on beş sene evvel beni ilk sabah
namazına kaldırmış idi.
Abdest bitince annemle beraber yavaş bir sesle namaz
dualarını okuyarak kollarımı ve yüzümü kuruladık.
O iftitah tekbirini ellerini omuzlarına kaldırarak bir kadın
gibi yaparken ben de gayr-i ihtiyarî onu taklit etmiştim.
“Nasıl dua edeceğim anne?..”
“Evvelâ İslâm olduğum için ey cenâb-ı vâcibü’l-vücut
hazretleri, sana hamd ederim, de... Sonra vatanımızın düşmanlarını perişan
etmeni senden istirham ederim, de... Sonra da bütün eziyet çeken, hasta olan,
felâkette bulunan, fakir olan Müslümanların selâmet ve sıhhatlerini senden
temenni ederim, de... En sonra kendin için, kendi iyi olman ve şeytanın
yalanlarına aldanmaman için dua et!”
Ah on beş sene evvelki sabâvet ve şimdiki ben...
İzmir, Sayı: 4 (402),
15 Kânun-ı sani 1320 [28 Ocak 1905], s. 6-7.
Musavver Eşref, Sayı: 1
(27), 4 Eylül 1325 [17 Eylül 1909], s. 11-14.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder