Bir Çocuk Aleko
Küçük Ali yorgun uykusundan uyanınca kalktı.
Altı aydır Gelibolu’da, bir Rum fırıncının yanında
çalışıyordu. Birkaç gün evvel hükümet, “Muharebe olacak” diye ustasını diğer
Hıristiyanlarla Anadolu’ya geçirmişti.
Uzaktan bir kalabalık gördü.
“Bekleyeyim de şunlardan su isteyeyim” dedi.
“Rumlar, be!..”
Papaz parlak mavi gözleriyle Ali’yi baştan aşağı süzdü.
“Adın ne?” diye sordu.
Kekeledi. “Aleko” dedi.
Dördüncü gün, akşama doğru içerlerde bir Rum köyüne gelindi.
…
“Sana bir mektup vereceğim. Bunu poturunun içine dikeceksin.
Çanakkale’ye gideceksin. Askerlerin arasında bir yol bulacaksın. İngiliz kumandanına
bu mektubu götüreceksin.”
“Peki.”
…
(Ali, Türk birliğine ulaşıp taşıdığı mektubu kumandana verdi,
daha sonra İngiliz siperlerine girdi, istihbarat edindi, İngiliz kumandan
Aleko’ya saatli bir bomba verip bununla Türk karargâhını havaya uçurmasını
istedi. Ali gizlice bombayı çalışır duruma getirip İngiliz kumandanın yanına
döndü)
İngilizlerin karargâhları tahmin olunan yerde emsalsiz bir
infilâk oldu.
…
Ömer Seyfettin
Külliyatı: 9, Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür, Muallim Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul,
1938, s. 83-105.
…
(Özet değildir)
…
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan:
Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder