30 Aralık 2019 Pazartesi

Ömer Seyfettin - Tütün


Tütün

Cabi Efendi artık bahçeye çıkamaz olmuştu. Zira mutfaktan geçmek icap ediyordu.
Aşçı Şulever Bacı kendisini görür görmez eteklerine yapışır, “Beni tütünü bitti efendi, tütün ister ben...” diye tuttururdu.

…vaktiyle Avrupa’dan içmek için tütün yaprağı getirilecek yerde patlıcan yaprağı getirilseydi... acaba insanlar bunun da tiryakisi olacaklar mıydı? Mihaniki bir hareketle birkaç yaprak kopardı.
…yaprakları tütün gibi kıydı.

“Bacı sana kendi tütünümden vereceğim, ama her vakit istemeyeceksin” dedi.
Bundan yalnız padişah içer...
…günler geçtikçe Şulever fenalaşıyor, bütün bütün zayıflıyordu. Nihayet bir sabah yatağından kalkamadı.

…ben ihtiyarlıktan değil, tütünsüzlükten ölüyor...
Ayol onlar patlıcan yaprağıydı.
Tercüman-ı Hakikat, Sayı: 13570, 16 Kânun-ı evvel [Aralık] 1334/1918, s. 2.
(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder