30 Aralık 2019 Pazartesi

Ömer Seyfettin - Yuf Borusu Seni Bekliyor


Yuf Borusu Seni Bekliyor

Aksaraylı Câbir Paşa’yı bir zamanlar tanımayan yoktu; zevcesi cennetmekânın gözdelerinden mi, hazinedar ustalarından mı ne imiş.

Orduyu gençleştirmek sevdasına düşen akıllılar iş başına geçince, birçoklarıyla beraber onu da tekaüde sevk ederek mağdurlar arasına karıştırdılar.

…zemin katını bakkal dükkânına tahvil etti. Ufak bir sermaye ile ticarete koyuldu. İş başa düşünce ne yapılmaz,
...vakadan sonra mahalle bakkallığına tövbekâr oldu.
…bir yazıhane, ticaret tezkeresi vesaireyi yoluna koydu.
Kör talih geldi, ona da yetişti, günün birinde bu işin de modası geçti.
…kızlarıyla büyük hanım kendisini açıktan açığa mıymıntılık ile itham ettiler.
Hakikî ticaretin hiç ehli değildi. Aczini bilmek de bir meziyettir. Paşa bu hâllerle bocalarken evdeki itibar azaldıkça azaldı.
…derken Bekirağa Bölüğü dolup boşalıyor, kanlılar, katiller bacadan kaçıyor, kaçıyordu...
Bir sabah çarşı boyuna erken inenler Câbir Paşa’yı, senelerce sandık içinde durmadan açılmaz buruşukluklar peyda etmiş, formaları kararmış, saltanat devirlerinin yadigârı olan paşalık esvabının içinde buldular.
Eskisi gibi sağdan sola selâmlar saçıyor ve mukabilini de bekliyordu.
Tam paşa trene ayağını atacağı sırada yine en son sözü o, yani Takunyalı Fitnat söyledi: “Yürü... Bakkallar paşası, yürü... Yuf borusu seni bekliyor...”
İfham (Haftalık edebî ilâve), Sayı: 8, 13 Teşrîn-i evvel [Ekim] 1919, s. 124-127.
(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder