30 Aralık 2019 Pazartesi

Ömer Seyfettin - Yüksek Ökçeler


Yüksek Ökçeler

Hatice Hanım pek genç dul kalmış zengin bir hanımcağızdı.
On üç yaşında iken altmış altı yaşında bir kocaya vardığı için “izdivaç” denen şeyden nefret etmişti.
Başlıca merakı temizlikle namusluluktu.
Hatice Hanım köşkten hiçbir yere çıkmadığı için işi gücü adamlarını teftişti.
Hatice Hanım’ın temizlik, namus merakından başka bir de yüksek ökçe merakı vardı. Güzeldi, tombuldu, cıvıl cıvıl bir şeydi. Fakat boyu çok kısa olduğu için, evin içinde de, bir karışa yakın ökçeli iskarpinler giyerdi.
Nihayet bir baş dönmesi geldi. Çağırdığı doktor ilâç filân vermedi.
“Bütün rahatsızlığına sebep bu ökçelerdir, hanımefendi” dedi, “onları çıkarın.
Hatice Hanım, doktorun tavsiye ettiği bu yünden terlikleri aldırdı. Hakikaten rahattı. İki gün içinde başının dönmesi falan geçti.
İki gün içinde başının dönmesi falan geçti.
Eleni’yi kendi diş fırçasıyla ağzını yıkarken, Gülter’i kilerde reçel kavanozunu boşaltırken görmüştü.
Bir hafta içinde adamlarının on beşten fazla hırsızlığını, yolsuzluğunu tuttu.
O gün her tarafı kilit kürek altına aldı.
Mehmet, ocağın başında kısa iskemleye çökmüş, bir dizine Eleni’yi, bir dizine Gülter’i oturtmuş; kalın kollarını ikisinin bellerine halattan bir kemer gibi sarmıştı. Hatice Hanım, bu levhanın rezaletini görmemek için hemen gözlerini kapadı. Fakat kulaklarının kapağı olmadığı için, konuştuklarını duymazlık edemedi.
Gülter “Ah o terlikler!” dedi, “Her işimizi bozdu. Hanımın geldiği hiç duyulmuyor. Ne yapsak yakalanıyoruz. Eskiden ne iyiydi. Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katında kımıldandığını duyardık.”
Bu dokuz senelik sadık hizmetçilerini hemen kapı dışarı etti.
Aşçı, işçi, artık eve ne kadar adam aldıysa hepsi arsız, hırsız, yüzsüz, namussuz çıkıyordu.
Baktı olmayacak! Yine yüksek ökçeli iskarpinlerini giydi. Hizmetçilerinin hırsızlıklarını, uğursuzluklarını, namussuzluklarını göremez oldu.
Zaman, Sayı: 435, 24 Temmuz 1335/1919, s. 2.
(Özet değildir)

Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder