26 Ocak 2020 Pazar

Ömer Seyfettin - Beynamaz

Beynamaz

Kırmızı yapraklı kuru meşe dallarından yapılmış kocaman çardağı ovadan kopan hırçın bir rüzgâr yıkacak gibi sarsıyordu.
Hacı İmam namaz aralarındaki boş vakitlerini hep vaaz etmek, nasihat vermekle geçirirdi.
…bu sofu köyün tek bir beynamazı vardı: Gâvur Ali...
“Köyümüzde bir zındık varken Hak Taalâ bakalım duamızı kabul eder mi ki...” diye başını salladı. Sonra Gâvur Ali’yi hatırlayınca –yaralarına dokunulmuş gibi– kaşları çatılan, suratları buruşan köylülere, “Ben onu imana getireceğim” dedi.

(Kuraklık mustarip yörede Gâvur Ali namaza başlayınca yağmur başladı fakat bu yağmurun arkası kesilmedi; yine aynı dönemde Gâvur Ali’nin koyunları yedikleri ottan zehirlenip telef oldular)
Büyük Mecmua, Sayı: 4, 28 Mart 1919, s. 59-62.


(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder