26 Ocak 2020 Pazar

Ömer Seyfettin - Küçük Hikâye

Küçük Hikâye [Tatlısu Frenkleri/Ashab-ı Kehfimiz’den]

Madamı yatağından yalıya çıkardıktan sonra ben de döndüm. Yalıma geldim.
Bütün insanlar bizim kadar okusalar, temeddün etselerdi dünya cennet gibi olmayacak mıydı?
İnsanlar hakikati anlasalar, bütün toprağın, bütün insanlara ait olduğunu bilselerdi ordulara, bu kadar masraflara, zahmetlere ne lüzum kalırdı?
“Türkiye’de ne kadar Türk var biliyor musunuz?”
Yalnız yirmi beş milyondan ziyade Osmanlı bulunduğunu biliyorum.
“O hâlde ben söyleyeyim. Türkiye’de bir milyon bile Türk yoktur.”
“bu yeni ve kaynamış Osmanlı milleti yine bu harflerle mi yazacak?”
“Mümkün mü?”
“O hâlde Lâtin harflerini kabul edeceksiniz.”
“Şüphe mi var? Hatta lisanı bile değiştireceğiz. Onun için bile projelerimiz var.”
Zekâ, Sayı: 21, 20 Şubat 1329/5 Mart 1914, s. 345-346;
Sayı: 22, 27 Şubat 1329/12 Mart 1914, s. 354-356;
Sayı: 23, 6 Mart 1330/19 Mart 1914, s. 9-10;
Sayı: 24, 13 Mart 1330/26 Mart 1914, s. 21;
Sayı: 25, 21 Mart 1330/3 Nisan 1914, s. 33-34;
Sayı: 26, 27 Mart 1330/9 Nisan 1914, s. 45.


(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder