26 Ocak 2020 Pazar

Ömer Seyfettin - Acaba Ne İdi?

Acaba Ne İdi?

Çıkardıkları gün hemen döndüğü Toptaşı Tımarhanesi’nden Cabi Efendi’yi kabul etmemişlerdi.
Muhtelif semtlerde seyahatler etti. Tenha sokaklarda gezdi.
Mücessem bir kimya muamması”na benzeyen vesika ekmeklerine günlerce, irili ufaklı, pertavsızlarla baktı. Hatta bir gün tahlil ettirmeye bile kalktı.
Ekmeği iyice muayene ettikten sonra, “Bunun içinde bir şey var... var, evet var ama ne acaba?” dedi.
Cabi Efendi, “Siz söyleyiniz oğlum, ne var?”
Eski zavallılar, cahiller, sefiller nasıl zengin olmuşlarsa birtakım aptallar, budalalar, ahmaklar da birer mevki sahibi olmuşlardı.
Semerci Niyazi’nin sıracalı bir oğlu vardı.
Harpten evvel iki lâfı bir araya getiremeyen bu aptalın gayet mühim bir müessesede müdürlük mevkiini ihraz ettiğini duyunca Cabi Efendi kulaklarına inanamadı. Kalktı. Söylenen daireye kadar gitti.
Müessesede “Her şey, her şey, bütün işler onun elinde!” diyorlardı.
Cabi Efendi (…) Artık vakaların sebeplerini bulmak melekesini kaybetmişti.
Cabi Efendi işte yalnız bu umumî terbiyesizliğe alışamadı.
Eskiden kendisine sokakta bir şey soran: Lâfa “Lütuf buyurunuz beybaba....” filân diye başlarken şimdi bir karış piçler bile zavallıya “Ulan, hödük, bana baksana...” diye hitap ediyorlardı, hiçbir sebep yokken fena hâlde ağızlarını bozuyorlardı.
Ekecek birkaç dönüm yer, barınılacak bir çatı arıyordu.
Tenhalığın ağır kibarlığı, sükûnu, zevki meyus ruhuna manevî bir deva gibi tesir ettiğini duydu.
Uzaktan bir otomobil geliyordu.
Cabi Efendi bir dakika evvel cennet gibi gördüğü yerlerden birdenbire ürktü. Kendisini insaniyet, medeniyet âleminden çok uzak, görünmez kaplanlar, kurtlarla dolu bir sahrada sandı. Birdenbire kırda yaşamaktan vazgeçti.

Şair, Sayı: 9, 6 Şubat 1919, s. 132-137.


(Özet değildir)
Ömer Seyfettin, Bütün Hikâyeleri (Hazırlayan: Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat), Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder